Mescid-i Aksa ramazanda dünyanın dört bir yanından Müslümanları ağırladı

Ramazan ayının özellikle son on gününde Türkiye, Güney Afrika, Hollanda, İngiltere ve daha birçok ülkeden gelen çok sayıda Müslüman Mescid-i Aksa’da ibadet etmenin coşkusunu yaşadı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, bu yıl ramazan ayının son günlerinde dünyanın dört bir yanından ibadet etmek için buraya gelen Müslümanları ağırladı.

Müslümanların ilk kıblesi ve en kutsal üçüncü mekanı olma özelliği taşıyan Mescid-i Aksa, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs’te yer alıyor. Bazı Arap ülkelerinin, İsrail ile diplomatik ilişkileri bulunmaması nedeniyle bu ülkelerde yaşayan Müslümanlar Kudüs’e gelemiyor. İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’nın kapılarında ve Aksa’nın içinde yer aldığı Eski Şehir bölgesi çevresindeki uygulamaları da Müslümanların bu kutsal mabede ulaşmasını zorlaştırabiliyor.

Farklı coğrafyalardan Müslümanlar, ramazanda Mescid-i Aksa’yı doldurdu

Ancak her yıl Türkiye, Ürdün, Hollanda, İngiltere, Güney Afrika ve Hindistan gibi farklı coğrafyalardan Müslümanlar, ramazan ayında ibadet etmek için Mescid-i Aksa’ya geliyor.

Doğu Kudüs’te ramazan, şehrin dört bir yanındaki ışıklı süslemeler, hareketli sokaklar, renkli çarşılar, tarihi doku ve Mescid-i Aksa’nın manevi havasıyla adeta bir şenlik tadında geçiyor.

İsrail polisinin, Eski Şehir çevresinde toplanan Filistinlilere müdahalesi ve Mescid-i Aksa çevresindeki uygulamalarıyla bu şenlik havası bozulabiliyor.

Kadir Gecesi’ndeki teravih namazına çeyrek milyon insan katıldı

Mescid-i Aksa’da Kadir Gece’sinde teravih namazını 250 bin kadar Müslüman kıldı. Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı Eski Şehir’in sokaklarında ise adeta insan seli yaşandı.

İstanbul’dan gelen Türk tur rehberi Sibel Sümeyra Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 18 yıldır Kudüs’e tur düzenlediklerini, bu yıl da ramazan ayında yaklaşık 40 kişilik bir grupla, kutsal kenti ziyaret ettiklerini söyledi.

Rehber olduğu için birçok kez Kudüs’e geldiğini aktaran Erdem, ramazanda özellikle son bir hafta içinde burada bulunmanın ayrı bir duygu olduğunu, Mescid-i Aksa’nın bu dönemde sabaha kadar açık tutulduğunu dile getirdi.

Erdem, Mescid-i Aksa’da iftar, teravih ve sahurun yanı sıra Eski Şehir’in tarihi dokusu ve ışık süslemeleriyle bayram havasındaki Kudüs’e ramazan ayında muhakkak gelinmesini tavsiye ettiğini söyledi.

Oruçluyken bazı gezileri yapmanın zor olduğuna işaret eden Erdem, “enbiyalar şehri” Kudüs’ün manevi iklimiyle bunun da üstesinden geldiklerini ifade etti.

Türkiye’nin dört bir yanından Müslümanları Kudüs’e getirdiklerini kaydeden Erdem, Türkiye ve diğer ülkelerden geleceklerin güvenlik durumundan endişe etmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

“Mescid-i Aksa’yı yalnız bırakmayalım. Çocuklarımızı, arkadaşlarımızı, ailemizi teşvik ederek Kudüs’e daha sık ve daha büyük gruplar halinde gelmeye gayret etmeliyiz. Mekke ve Medine’den sonra Kudüs üçüncü haremimiz olması hasebiyle fevkalade önem arz ediyor.”

“Dünyadaki tüm Müslümanlar, Kudüs’e gelmeli”

Mescid-i Aksa’da ailesiyle iftar eden Cezayir asıllı Fransız vatandaşı Murad Şiha, önce Kudüs’e geldiklerini buradan da Mekke ve Medine’ye geçeceklerini söyledi.

Şiha, “Herkesin Kudüs’e gelmesi gerekiyor. Ben Cezayir asıllıyım ve burada olmaktan çok mutluyum. Filistinliler, çok güzel insanlar. Filistin ve Cezayir’i bir görüyorum. Dünyadaki tüm Müslümanlar, Kudüs’e gelmeli, Filistinli kardeşlerimizin yanında durmalı.” dedi.

Hollanda’dan gelen ve sonradan Müslüman olduğunu belirten Abdulhakim Florian ise Kudüs’e ilk defa geldiğini, Batılı görünüşüyle Mescid-i Aksa’ya girerken İsrail polisiyle sorun yaşadığını anlattı.

İsrail polisinin kendisinden Müslüman olduğunu kanıtlaması için Kuran-ı Kerim’den bazı sureleri sorduğunu, ancak sureleri okumasına rağmen ilk başta girişine izin vermediğini aktaran Florian, daha sonra tekrar deneyerek Aksa’ya girebildiğini ifade etti.

Florian, tüm bu zorluklara rağmen ramazan ayının son günlerinde Aksa’da bulunmaktan çok mutlu olduğunu vurgulayarak, dünyadaki tüm Müslümanları İsrail’in uygulamalarından kaynaklı tüm zorluklara rağmen Aksa’da ibadet etmeye çağırdı.

Gelenler Mescid-i Aksa’ya ve Kudüs halkına destek oluyor

Doğu Kudüs’te otel işletmecisi Usame Salah, Kovid-19 salgını nedeniyle iki yıllık bir aradan sonra bu sene ramazan ayında Müslümanların yeniden Kudüs’e döndüğünü ve kentteki inanç turizminde Müslümanların yüzde 70’lik bir payı olduğunu söyledi.

Ramazan ayıyla birlikte Doğu Kudüs’teki Filistinli esnafın yüzünün güldüğüne işaret eden Salah, “Ramazanın son on gününde Doğu Kudüs’te turizm çok canlandı. Kudüs’teki otellerde bir tane bile boş oda bulamazsınız. Müslüman turistler, Kudüs’ün ekonomisine katkı sağlıyor, Filistin’in geleneksel ürünlerini alarak Filistinlilere destek oluyor. Müslüman aleminin Aksa ile bağını güçlendiriyor.” diye konuştu.

Read Previous

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Maarif Vakfımızla gurur duyuyoruz çünkü bayrağımızı her yerde dalgalandırıyor

Read Next

Kovaçevski: Bulgaristan ile diyalog Avrupa değerlerine, saygıya ve onurlu müzakereye dayanmalı