Kuzey Makedonya Kültür ve Turizm Bakanı Zoran Ljutkov, Makedonya’nın kültürel mirasının ülkenin en güçlü marka değerlerinden biri olduğunu belirterek, hedeflerinin bu mirası modern araçlarla yeniden yorumlayarak turizmde sürdürülebilir ve özgün bir deneyim yaratmak olduğunu söyledi.
Ljutkov, MIA’ya verdiği röportajda, arkeolojik katmanlardan manevi geleneklere, zanaatkârlık bilgilerinden çağdaş sanata kadar uzanan kültürel zenginliğin, Makedonya’yı başka yerde bulunamayacak benzersiz bir destinasyona dönüştürdüğünü ifade etti.
Bakan, ülkenin yalnızca “gözle değil, zihinle de” ziyaret edilen bir yer olması gerektiğini vurgulayarak, “Makedonya, tarihin vitrinlerde sergilendiği değil, ziyaretçinin bizzat deneyimlediği bir mekâna dönüşmelidir” dedi. Dijital araçlar, yeni anlatım biçimleri ve çağdaş sanat pratiklerinin bu dönüşümde belirleyici olacağını aktardı.
Ljutkov, turizmde sürdürülebilirliğin yalnızca ekonomik değil, kültürel bir derinlik meselesi olduğuna dikkat çekerek, iki ya da üç günlüğüne gelen bir ziyaretçinin dahi yerel kültürel ekosistemin bir parçasına dönüştüğünü söyledi. Bakanlık, bu doğrultuda arkeoloji, müzecilik, gastronomi, sanatsal etkinlikler ve yerel kültürle doğrudan temas sunan 48 ve 72 saatlik turizm paketleri hazırlıyor.
Gastronominin kültürel tanıtımda önemli bir rol taşıdığını belirten Ljutkov, Makedonya markasının Stobi’den Negotinë, Kavadar, Veles, Gradsko ve Demir Kapi’ye kadar tüm turistik güzergâhlarda daha görünür hâle getirileceğini, tanıtım tabelalarının ise Makedonya’yı daha sınır kapılarına gelmeden öne çıkaracağını ifade etti.
“Makedonya’nın yaşayan zanaatları, yaşayan şarkıları ve yaşayan gelenekleri var. Ülke bir müze değil, yaşayan bir gerçekliktir” diyen Ljutkov, bu geleneklerin atölyeler, interaktif programlar, kültürel ritüeller ve gastronomik deneyimler aracılığıyla turizme entegre edileceğini belirtti.
Bakan, çağdaş kültürün de bu süreçte bir köprü görevi gördüğünü, tiyatro, bale, müzik ve sanatın Makedonya’nın geçmişi geleceğe taşıyan bir ülke olduğunu dünyaya gösterdiğini söyledi.
