Son günlerde Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde önemli gelişmeler yaşandı. Kuzey Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulacak yeni eğitim sistemi hakkında halk arasında geniş bir tartışma yaşanmaya başladı. Bu süreçte alınan bu kararlara karşı gelindiği görülmektedir. Ayrıca Tarih Enstitüsü öğrencileri ve diğer öğrenci derneklerinden tepkiler gelmeye başladı. Aynı zamanda diğer kurum ve kuruluşlar tarafından bu yaşananlara karşı bir tavır alındığı belirtilmektedir. Bu vesileyle, bu karara karşı çıkan ilk kişilerden biri olan genç tarihçi Vasko Giçevski ile söyleşi gerçekleştirdik.
Ersin Diko / TİMEBALKAN ÖZEL
İlköğretimde görülecek bu reform ne getirecek?
Her şeyden önce, bu herhangi bir eğitim reformuyla ilgili değil, reform maskesi altında tamamen yeni bir eğitim modeliyle ilgilidir. Esasen bu yeni anlayışla tarih konusu coğrafya ile yurttaşlık eğitimi birleştirilerek “sosyal bilimler” denen bir konu haline gelecek. Ek olarak fizik, kimya, biyoloji ve coğrafya “doğa bilimleri” adı verilen başka bir konu altında birleştirilecektir. Ayrıca “sanat eğitimi” ve “teknik, teknoloji, bilişim” konuları da tanıtıldı. Bunları bu duruma getirilenler bile bir çıkmaza girdiklerini çok iyi biliyorlar.
Bu yeni eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Genel olarak, tüm bunların sadece bir uygunsuz amatörlük olduğunu düşünüyorum. Hepimiz daha iyi bir eğitim için mücadele ediyor ve çabalıyoruz, ayrıca tüm girişimleri memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek istiyoruz. Bunun, uygun bilimsel argümantasyondan yoksun herhangi bir uydurmanın övgüsü ile koşulsuz destek ve kabul anlamına gelmediği belirtilmelidir. Bakanlık, reformun Finlandiya’daki eğitim üzerine modellendiğini söyledi. Finlandiya reformu büyük olasılıkla eğitimsel sorunuyla öğretime başlayacak ve bundan etkilenecektir. Neden? Bunun nedenleri şunlardır; Her şeyden önce, tüm bunların bir gecede mevcut tüm parametrelerin uygun bir şekilde analiz edilmesine gerek kalmadan gerçekleştirildiğini göstermektedir. Aralarında profesyonel kadroların bulunduğu halk kitlesinde bu çalıştay hakkında herhangi bir bilginin bulunmadığını görmekteyiz. Tüm bunların eğitimcileri nasıl etkileyeceğine dair hiçbir açıklamamız yoktur. Eğitim ve Bilim Bakanlığı, gelirleri azaltarak işini kaybedecek yüzlerce personelin kaderine ayak uyduracak mı? Öte yandan bu pedagojik deney başarısız olursa sonuçlara kim katlanacak? Belli ki ilgili kurumlara ulaşmayan bir dizi konu gündeme geliyor, bu da bize ince bir şekilde ve açıkça reformları sonuna kadar uygulayacaklarını gösteriyor. Bir ders kitabını kopyalayıp tercüme etmek ve uygunsuz öğretim kadrosu tarafından öğretilecek bir programı bir araya getirmek ve buna eğitim demek çok tuhaf olur. Bu reform, hükümete yakın, işe yaramaz yeni ders kitapları basacak ve muhtemelen başka bir hükümet tarafından reddedilecek ama yayınevlerinin ceplerini dolduracaktır.
Gelecekte ne olacağını düşünüyorsunuz?
Bu kadar aceleci bir reforma veya yeni bir eğitim sistemine izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Hızlı adımların sonuçları çok geniştir. Genel duruma bakıldığında, güçlü bir direniş olacağını düşünüyorum, Eğitim ve Bilim Bakanlığı, en azından zaten başlanmış olan prosedürü durdurmak, yeni bir oluşum yapmak ve tüm prosedürü yeniden başlatmak zorundadır. Bu defa erken fikirlere dayanan bilimsel ilkelere ve sosyal varlığımıza uygun olmayan yarı kopyalanmış yabancı modellerin başarılı olacağına inanmıyorum.