“Kral Lear” oyunun galası Çarşamba günü Üsküp’te yapılacak

Üsküp Türk Tiyatrosu, 22 Kasım Çarşamba günü başkent Üsküp’te “Kral Lear” oyunun galasını yapacak.

TİMEBALKAN

Milli Kurum Türk Tiyatrosu 22 Kasım Çarşamba günü saat 20:00’da, Diego De Brea’nın yönettiği “Kral Lear” oyununun galasını, Üsküp’teki Komedi Tiyatrosu’nda yapacak. 57. Ohri Yazının drama programı çerçevesinde ilk kez 30 Temmuz’da Ohri’de sergilenen “Kral Lear” oyununda sanatçılar Cenap Samet, Nesrin Tair, Osman Ali, Zübeyde Ali, Erman Şaban ve Ebru Musli sahne alacak.

Kral Lear oyunu galası için bugün Komedi Tiyatrosu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Üsküp Türk Tiyatrosu yeni müdürü Naci Şaban, Kral Lear temsilinin prömiyerinin Çarşamba günü olacağını açıkladı. Kendisinin müdür olarak Kral Lear temsilini onun bitiminde yakaladığını ifade eden Şaban, “Onların temsil için Ohri’ye gidişlerine daha 3 günü kalmıştı. Ohri’deki prömiyerden sonra aradan 3, 3 buçuk ay geçti” dedi.

Şu anda provaların yapıldığı Komedi Tiyatrosu’nda aslında 3 tiyatro olduklarını hatırlatan Naci Şaban, “Hem komedi hem Arnavut hem de Türk tiyatrosu. Ben kendimi kurtarmış gibi oluyorum ama gerçekten o kadar çok kalabalık var ki galanın hangi gün olacağı konusunda sıkıntı çektik. Arkadaşlarımla, oyuncularla ve yönetmen yardımcısıyla konuştum ki eğer burada prömiyerim vermek istiyorsak yönetmenin birkaç prova için burada olması gerekiyordu. Kendisiyle de konuşarak en uygun zamanın 16 – 22 tarihlerini kararlaştırdık. Bir hafta içinde temsilimizin kendi kalitesini yetişeceğini düşünüyorum. Birkaç gün içinde iyi provaların ardından 22 Kasım’da da prömiyerimizi yapacağız” şeklinde konuştu.

“Sahnede görecekleriniz çalışmamızın %30’udur”

Basın toplantısında konuşan Kral Lear oyunu başrol oyuncusu Cenap Samet ise, İlk önce Shakespeare’in oyunu Kral Lear, bilmeyenler için söyleyeceğim Shakespeare’in de yazdığında en fazla çaba harcadığı bir oyundur” dedi. Lear oyununun, bir tek beyaz noktası olmayan bir oyun olduğunu söyleyen Samet,  “Dünyanın trajedisi. Bir sandalyeye sahip olan insanların bir gün o sandalyeyi kaybettiklerinde onların durumunun ne olacağının tam bir açıklamasıdır. Ama bu durumlar ve bizim oynadığımız trajedi sadece her günlük gördüğümüz tiyatrolarda olduğu gibi değil fakat sonuna kadar, ölüme gidene kadar o durumu ve hisleri açıklamamızla geçti” ifadelerini kullandı.

Yönetmenin yönünün bayağı farklı olduğunu belirten deneyimli oyuncu Cenap Samet, “Sadece bizim tiyatromuz için değil Balkanlarda, Avrupa ve dünya tiyatrolarında oyun hazırlamış bir yönetmendir. Onun belirli bir yönü ve çalışma sistemi vardır. Sahnede 1 buçuk saatte göreceğiniz şeyler bizim çalıştığımızın yüzde 30’udur, yani %70’i suya atılmadı, hayır. Ama bu yönetmenin sistemi böyle. %100’ün sadece %30’unu gösteriyor fakat %70’ini o % 30’u göstermek için kullanıyor. Sahnede yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bize bir okul oldu. Bugüne gelene kadar psikolojik bir çıkmazlığa sokulduk. Bu da yönetmenin istediği bir nokta idi. Onu isteyerek bizi o noktaya getirdi. İnsanın beyni kendisinden vazgeçen bir ana gelmesini ve oyunun orada başlamasını istedi.  Çok zor bir durum. İnşallah biz bunu sahnede izleyeneler iletebileceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Shakespeare’in yazdığı Diego De Brea’nın  yönettiği Kral Lear oyununda sahne ve kostüm tasarımı Blagoy Mitcevski, yönetmen asistanı Sibel Abdiu, ışık ve müzik Diego de Brea’ya ait olacak.

 

“Kral Lear” oyunu

“Kral Lear ölümün karanlıklarında ve uçurumlarında insanoğlunun  yolculuğunu araştırımaktadır. Bu iniş insani korkular, güvensizlik ve çaresizliklerle doludur. Doğrusu, ölümle karşılaşma insanoğlunun  iradesine bırakılmamıştır.   Ancak Lear’in   bu ölümcül karanlıkların olduğu bölgelere yola çıkışı, kalbinin paramparça olması ve de zihnini yitirmiş olması sebebiyle bir o kadar üzücü ve de trajiktir. Eskiden Dünyanın Efendisi, şimdi yaşamina veda ederken, derinden aşağılanmış sadece bir fani gibi gerçeği öğrenmek için uğraşmaktadır.  Ancak bu gerçek  yalanlar ve sahtekarlıklarla  dolu ağır çöküşünü getirecektir. Aldatılmış ve kandırılınmış olma bilinci ona acımasız  bir ağrı verirken, ızdırap labirentinin içine iter ve insanlık dışı bir güç ve kuvvetle çarpar. Önceden her şey, şimdi hiçbir şey.Tüm bunlar, en sonunda veya sondan biraz daha erken tüm acıyı üstlenip kendini arındırabilmek için hayatın bir cesasıdır. Lear’in gidişi tüm bağışlardan yoksun bırakıldığı, gerçek bir “danse cadabre”dir. Dünya  bir mezar oldu, biri güneşi çağırsın!”

 

 

 

Read Previous

Türkiye’de Suriyeli 83 bin çocuk eğitime kazandırıldı

Read Next

Bosna Hersek ile Sırbistan arasında ‘yapay’ gerginlik

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *