Kuzey Makedonya Başbakanı ve Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) Genel Başkanı Dimitar Kovaçevski, yeni seçim modelinin çalışma grupları ve uzmanlar tarafından tanımlanması gerektiğini söyledi.
Başbakan ve SDSM Genel Başkanı Dimitar Kovaçevski, Pirlepe ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kovaçevski, “SDSM, daha küçük siyasi partilerin tek bir seçim bölgesi önerisini destekleyen ilk partidir ve bu bizim program taahhüdümüzdür. VMRO-DPMNE’nin değil, SDSM’nin önerisi olabilir. Şimdi erken seçim taleplerinden başka bir şeyle uğraşmadıkları için bu konuda seslerini yükseltiyorlar. Seçimler 2024’te olacak.” ifadelerini kullandı.
Ana muhalefet partisi VMRO DPMNE’yi salgın döneminde, Avrupa’nın en büyük enerji krizinde ve ekonomik krizin devam ettiği bir zamanda sürekli olarak erken seçim çağrısı yapmaktan dolayı ciddiyetsizlikle suçlayan Kovaçevski, “Bu ciddi değil çünkü sadece bir yıl önce, 2020’de, tamamen meşru bir meclis çoğunluğunun tanımlandığı seçimleri yaptık ve şimdi Alternativa ile genişletilen ve Meclis’te 64 milletvekili bulunan çoğunluk var.” diye konuştu.
SDSM ve koalisyon partnerlerinin hükümet programındakileri hayata geçirmekle meşgul olduklarını kaydeden Kovaçevski, öncelikle salgın, ardından enerji krizi, Üsküp kentindeki ısı krizi ve vatandaşların karşılaştığı ekonomik zorluklar gibi öncelikler üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Seçim modeliyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kovaçevski, “Seçim modeli, ilk önce onu tanımlayacak çalışma gruplarında yer almalı ve seçim sürecinin neye benzeyeceğine dair tüm tahminleri görmek için profesyonel uzmanlar ve kamuoyu dahil edilecektir.” açıklamasında bulundu.
Seçim modelinin her zaman uzlaşı ile getirildiğine dikkati çeken Kovaçevski, “VMRO-DPMNE, bir seçim bölgesinin nasıl olması gerektiğine dair bir öneride bulundu, ancak koalisyon ortakları Arnavut İttifakı bu konuda farklı bir görüşe sahipti. Anayasa değişikliği ve milletvekili sayısının değiştirilmesi taleplerine gelince, diğer siyasi partiler de taleplerini hemen gündeme getirdi bu da bu tür taleplerin anayasa değişikliği konusunda tüm taraflarca masaya yatırılması ve tartışılması gerektiği anlamına geliyor. Bu, ülkedeki çeşitli kurumların filtrelerinden geçen ve istişare sürecinden geçen bir prosedür açılması gereken ve uzun süren bir süreçtir.” değerlendirmesinde bulundu.