Kosova Meclisindeki oturumda, Kosova ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde düzenlenen son müzakere toplantısında varılan “sözlü anlaşma” görüşüldü.
Başbakan Kurti, Meclis oturumunda yaptığı konuşmada, varılan “sözlü anlaşma” kapsamında Sırbistan’ın fiilen (de-facto) Kosova’nın bağımsızlığını tanıdığını söyledi.
Anlaşmanın, Kosova’nın uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak kabulünü temsil ettiğini ve Sırbistan’ın Kosova’ya bu şekilde davranmayı kabul ettiğini belirten Kurti, şu ifadeleri kullandı:
“Pasaportlar, diplomalar, araç plakaları ve gümrük damgaları dahil olmak üzere ilgili devlet belgeleri ve sembolleri karşılıklı olarak tanınmalıdır. Ayrıca Daimi Misyonları yani sadece farklı bir isme sahip olan büyükelçilikleri değiş tokuş edeceğiz. Sırbistan, yukarıdakilerin hepsini kabul etti. Bu elbette fiilen, yazılı olarak kurulmuş ve artık geri alınamaz bir statüye sahip çünkü Avrupa Birliği ve ABD bunun geçici kalıcılığının garantörü.”
Kurti, Kosova tarafının durumu iyileştirmek için elinden gelenin en iyisini yaptığını vurgulayarak, Kosova’nın başka bir yükü daha taşımayacağının AB ve ABD’li ortaklar tarafından netleştirildiğini dile getirdi.
Muhalefet parti liderlerinden eleştiri
Kosova’nın en büyük muhalefet parti liderleri, Başbakan Kurti’yi Kosova’da Belediyeler Birliğinin kurulmasına ilişkin tutumunu değiştirmekle eleştirdi.
Muhalefetteki Kosova Demokratik Partisi (PDK) Genel Başkanı Memli Krasniqi, Başbakan Kurti’nin her zaman reddettiği Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasını anlaşmada kabul ettiğini belirterek, “Bu utanç verici bir değişiklik, bu durumda ‘daha iyi bir metin alamadık’ demek bir teslimiyettir. Her şeyden önce durum bu başbakan tarafından yaratıldı, gökten düşmedi. Bir yıl önce daha iyi bir metin, en azından Sırbistan’dan tanınmamayı kabul etmeyen bir metni elde edebilirdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir diğer muhalefet partisi Kosova Demokratik Birliği’nin (LDK) Genel Başkanı Lumir Abdixhiku da Kurti’nin değişken tutumlarından üzüntü duyduğunu belirterek, “Aradan 2 ay bile geçmeden 18 Mart’ta Ohri’de sözlü olarak kabul edilen anlaşmanın eki, tarafların Kosova’daki Sırp toplumunun özyönetimi için özel düzenlemelerin oluşturulması konusunda derhal müzakerelere başlama yükümlülüğünü açıkça öngörüyor.” dedi.
Meclis oturumunda söz alan Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Milletvekili Enis Kervan ise AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak’ın Kosova’ya son ziyaretinde çoğunluk olmayan diğer toplulukları görmezden gelerek sadece Sırp topluluğuyla görüşmesinin adil olmadığını söyledi.
Kosova Başbakanı Kurti ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 18 Mart’ta Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuğunda Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde yaklaşık 12 saat süren müzakerelerde, iki ülke ilişkilerinin normalleşmesini sağlayacak anlaşma konusunda mutabakata varmış ancak anlaşma metnini imzalamamıştı.
Sırbistan-Kosova ilişkileri
AB, Kosova ile Sırbistan’ın Birliğe entegrasyon sürecinin ilerlemesi için iki ülke arasındaki sorunları giderebilecek nihai bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor.
Kosova, 117 ülke tarafından bağımsız devlet olarak tanınmasına rağmen, kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler ve Birleşmiş Milletlere üye olamaması nedeniyle Avrupa’nın “donmuş ihtilaf” bölgelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Sırbistan, 2008’de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor.
Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol bulmaya çalışıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 18 Mart’ta Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde düzenlenen Belgrad-Priştine diyaloğu üst düzey toplantısı kapsamında Kosova ve Sırbistan arasında sözlü anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.
trtavaz