Kosovalı gazeteci ve yazar, Balkan Postası Genel Yayın Yönetmeni Bayram Pomak’ın kaleme aldığı, “Kosova İle Sırbistan Arasında Dinar Krizi” başlıklı yazısını ilginize sunuyoruz.
Kosova, 1999 yılında Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMİK) idaresine girdikten sonra alınan bir kararla para birimi olarak Alman Markını kullanmaya başladı. Daha sonra EURO para birimi yürürlüğe girdikten sonra Mark yürürlükten kaldırıldı ve EURO kullanılmaya başlandı. Ancak, Kosova’nın içerisindeki Sırp belediyeleri Sırbistan dinarını kullanmaya devam etti. Kosova kurumlarına paralel olarak Sırbistan, kendi para birimi Dinarla Sırbistan sistemine göre idari kurumlarda çalışanlara maaş vermeye devam etti. Maaşların yanında aynı şekilde emekli maaşları, sosyal ödemeler vs. dinarla yapılmaya devam etti. Sırbistan Ulusal Bankası bu ödemeleri Leposaviç belediyesindeki bir kasaya göndererek, ödemeleri Kosova’daki tüm Sırp belediyelerine yapıyordu. Kosova kurumlarının bu ödeme döngüsünde hiçbir dahli ve kontrolü yoktu.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, göreve geldiğinden beri en fazla uğraştığı konunun Kosova’nın kuzeyi ve Sırp belediyeleri olduğunu belirtti. İlk önce Sırbistan’la mütekabiliyet ilkesini ortaya koyarak araç plakaları meselesini gündeme getirdi. En sonunda Sırbistan, Kosova plakalarını tanıdı ve Sırplar da daha önce kullandıkları Sırbistan plakalarını söküp, Kosova plakalarını kullanmaya başlamak zorunda kaldı. Aynı şekilde kuzeydeki Sırp paramiliter gruplarının da hareket alanlarını ciddi şekilde sınırlandırmayı başardı. Kurti’nin en son hamlesi Sırbistan dinarına karşı yapıldı. Kosova Merkez Bankası hazırladığı bir kararname ile artık Kosova’da tek para biriminin Euro olduğunu kararını aldı.
Kosova Merkez Bankası’nın aldığı bu karar başta Sırplar olmak üzere uluslararası toplumu da kızdırdı. ABD Priştine büyükelçisi Hovenier, “Hükümetin aldığı bu kararın Sırp vatandaşlarını zor duruma düşüreceğini düşünüyoruz. Hükümete çağrımıza kulak vererek kararı şimdilik ertelemesini talep ediyoruz. Bu karar, iki ülke arasındaki ilişkilerin kalitesini düşürecektir” dedi. ABD büyükelçisi ve diğer QUİNT ülkelerinin çağrılarına rağmen karar 1 Şubat’ta yürürlüğe girdi.
Kararın yürürlüğe girmesinden sonra Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşıdı. Kosova ile Sırbistan arasındaki bu konu BMGK’da 9 Şubat’ta konuşuldu. Sırbistan’ı temsilen kurulda Vuçiç bulunurken karşısında Başbakan Albin Kurti vardı. Vuçiç BMGK’daki konuşmasında, “Priştine rejimi dinar cinsinden ödeme kararını yasaklayarak tüm kilit kurumların çalışmasını imkansız hale getirdi. Artık Sırplar, kendilerine ait eğitim, tıbbi yardım gibi temel ihtiyaçlarını ve sosyal vb. kurumların çalışmalarını devre dışı bırakıyor. Bu karar Sırp halkına karşı bir saldırıdır. Priştine, bu kararlarla Sırpların Kosova’da yaşamasını imkansız hale getirerek Sırpların Kosova’dan temizlenmesini amaçlıyor” dedi.
Vuçiç’in konuşmasına karşılık Kurti, “1 Şubat’ta yürürlüğe giren karar Dinarı yasaklamamıştır ancak Euro’yu ödemeler için tek para birimi haline getirdi. Bu karar, Sırbistan’ın Sırplara mali destek vermesini engellememektedir. Sırbistan’ın yaptığı propagandadan başka bir şey değildir. Kosova Merkez Bankası, Sırbistan Ulusal Bankasına bir mektup gönderdi ve bu karar Kosova’da yaşayan tüm etnik grupları organize suçtan, kara para aklamadan ve silah kaçakçılığından koruyacaktır. Sırp vatandaşlarımız, organize suç grupları tarafından araçları yakılarak, aile üyeleri ile tehdit edilmektedir. Belgrad’ın Kosova’daki bu suçluları ve teröristleri, ülkemize serbestçe ve yasa dışı olarak dolaşan beyan edilmemiş havalelerle sonsuza kadar finanse etmesine izin verilmemelidir. Belgrad’ın bu bankacılık düzenlemesine ilişkin histerisinin kaynağı budur” dedi.
Kosova Merkez Bankasının yaptığı bu düzenleme aslında her egemen devletin yaptığı normal bir prosedürden başka bir anlama gelmiyor. Merkez Bankası, sadece lisansı olan bankaların artık Kosova’da iş yapabileceği kararını aldı. Bu, Sırbistan’a bağlı olan tüm bankaların artık Kosova’da iş yapamayacağının ve kapatılacağının habercisiydi. Aynı şekilde Sırplar dinarı hala kullanabilir ancak Sırbistan’dan gelen paralar önce Euro hesabına yatırılacak ve vatandaşlar Euro aldıktan sonra ancak dinara dönüştürebilecekler. Bu da Kosova Merkez Bankasının Sırbistan’dan gelen paraları kontrol edeceği anlamına gelmektedir. İşte Sırbistan’ın bu karara bu kadar fazla tepki vermesinin altında yatan asıl neden bu.
Sırbistan her yıl Kosova Sırpların para gönderiyor. Bu da aslında 2013’te Brüksel’de yapılan bir anlaşma ile de tescillenmiş durumda. Sırbistan Kosova’da 31 bin 831 kişiye maaş, 29 bin 115 kişiye emekli maaşı (bunlardan 4700’ü elden alıyor) ve 31 bin 586 kişi de sosyal yardım ücreti alıyor. Sırbistan, 2024 bütçesinde Kosovalı Sırplara 139 milyon euro ayırdı. Bu rakam 2023 yılına kıyasla 11 milyon euro daha fazla.
Kosova hükümeti Sırbistan’ın kuzeydeki paralel yapılanmaları, paramiliter grupları da bu şekilde finanse ettiğini biliyor. Alınan bu kararla Sırbistan’dan gelen paraları kontrol etmeyi amaçlıyor. Tam olarak kontrol edebilir mi? Elbette ki hayır ama bu kararın yine de farklı sembolik bir anlamı var. Kurti, kuzeyde Sırbistan’a ait ne verse hemen hemen her şeyi oradan atmak istiyor. Ancak, her şeye rağmen yine de Uluslararası kurumların baskıları neticesinde kuzeyde geniş yetkili bir ‘‘Sırp Belediyeler Birliği’’ kurulmasının önüne geçme imkânı düşük.