
AB, 2013 yılında Sırbistan ve Kosova’yı Brüksel’de masaya oturtarak ilişkileri normalleştirmek için önemli bir adım atmıştı. Sırbistan’a adaylık statüsü verilirken, Kosova’ya da ev ödevleri verildi. Ancak geçen on yıldan fazla sürede iki ülke arasında normalleşme yolunda ciddi bir ilerleme sağlanamadı. Kimi zaman silahlı çatışmalara kadar varan gerginlik halen sürüyor. Sırbistan-Kosova ilişkileri normalleşmeden Balkanlarda istikrardan bahsetmek mümkün değildir.
3-4 Aralık 2024 tarihlerinde Bosna-Hersek’in sahil şehri Neum’da Batı Balkan ülkeleri zirvesi vardı. AB Adayı statüsü kazanmış bölge ülkeleri (Sırbistan, Kuzey Makedonya, Karadağ, Bosna-Hersek ve Kosova) tam üyelik sürecini hızlandırmak amaçlı bu toplantılarla 2028 yılında AB’ye katılma hedefini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Neum zirvesine Kosova Başbakanı Albin Kurti de resmen davetli idi. Ancak zirve iptal edildi. 2008 yılındaki bağımsızlık ilanından bu tarafa Saraybosna’ya ilk ziyaret, Kosovalı bir devlet adamı olarak Başbakan Albin Kurti’ye nasip oldu. Bilindiği üzere Sırbistan’ın baskıları sebebiyle Bosna-Hersek, Kosova’nın bağımsızlığını hâlâ tanımış değil. Bosna içindeki Sırp entite yönetiminin muhalefeti sebebiyle bu tanıma gerçekleşemiyor. Aynı engellemeler Bosna’nın NATO üyeliği için de söz konusu olmuştu.
Bosna-Hersek ile Kosova arasında vize uygulaması sebebiyle ilişkiler çok düşük seviyelerde. Eski Yugoslavya’da Müslüman milletleri oluşturan Türkler, Boşnaklar ve Arnavutların nasıl dışlandıklarını, soykırım ve sürgünlere tabi tutulduklarını yıllardır konuşup yazıyoruz.
Kosova cumhuriyetinin bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana ilk defa gerçekleşen Boşnak-Arnavut buluşması farklı tepkilere sebep oldu. Belgrad ve ona bağlı hareket eden Bosna’daki Sırp yönetimi bu seyahati bir saldırı sayarak şiddetle protesto etti. Kosova’nın Neum’daki zirveye katılmasına itiraz etmeyen Sırbistan ve Bosna’daki Sırp yönetimi, hem Bosna-Hersek yönetimini hem de Başbakan Albin Kurti’yi topa tuttu. Boşnak ve Hırvatlar ise bu ziyareti uzun zaman beklediklerini belirtip, bölge barış ve istikrarının güçlenmesi bakımından olumlu karşıladılar. Bosna-Hersek’in 3’lü Cumhurbaşkanlığı konseyinin Boşnak ve Hırvat üyeleri, Denis Beçiroviç ve Zeljko Komşiç, Başbakan Kurti ile gayrı resmi de olsa görüşme yaptılar.
Albin Kurti’ye ilgi yoğundu
Saraybosna’nın vatansever bağımsız bir düşünce kuruluşu olan KRUG 99’un davetlisi olarak gelen Başbakan Albin Kurti yoğun bir ilgiyle karşılandı. Yıllar sonra gerçekleşen Boşnak-Arnavut buluşmasının Sırp dünyasını çok rahatsız etmiş olduğunu görüyoruz. Normal şartlarda kimseyi rahatsız etmemesi gereken hâdiseye Sırpların bu derece tepki vermesi izaha muhtaç bir durumdur.
Başbakan Albin Kurti, Bosna’ya eli boş gelmedi. Bosna-Hersek ile Kosova arasında vize uygulamasını tek taraflı olarak kaldırdığını ilan etmesi memnuniyet yarattı. Ancak Bosna-Hersek tarafı ise Kosova vatandaşlarına vize uygulamasını, Sırpların engellemeleri sebebiyle kaldıramıyor.
Kosova Başbakanı Kurti, tanınmış entelektüel ve diplomatlardan oluşan kalabalığa yaptığı tarihi konuşmada Bosna-Hersek ve Kosova arasındaki ilişkileri engellemeye çalışan Sırbistan’ın bölge barış ve istikrarı için tek ve en büyük tehdit olduğuna vurgu yaptı.
Başbakan Kurti, yayılmacı Büyük Sırbistan ideolojisinden vazgeçmeyen Belgrad yüzünden eski Yugoslavya dağılma sürecinin hâlâ sona ermediğini söyledi. Günümüzde büyük Sırbistan terimi yerine “SIRP DÜNYASI” sloganı altında toprak kazanma amaçlı yayılmacı politikalarda ısrar etmesinin bölge istikrarının önündeki tek engel olduğunu ifade etti.
Sırbistan herkesle ihtilaflı
Devamında Başbakan Kurti, bölgede tüm komşuları ile ihtilaflı tek ülkenin Sırbistan olduğuna dikkat çekti. Bosna-Hersek ve Kosova’nın yanında Sırbistan, Karadağ ve Hırvatistan ile de ciddi anlaşmazlıklar içinde. 30 yıl geçmesine rağmen Sırbistan, Hırvatistan ile hiçbir konuda anlaşma sağlayamadı ve iyi komşuluk ilişkileri kuramadı.
Balkanlarda kalıcı bir barış ve istikrar tesisi için tek çıkar yolun AB tam üyeliği olduğunda genel bir ittifak mevcut. Ancak 2013 yılından beri AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdüren Sırbistan’ın çok az mesafe aldığı gerçeğiyse ortada.
Belgrad Rusya ve Çin ile flörtte
Belgrad müzakerelerde Brüksel’i oyalarken Rusya ve Çin ile ‘siyasi flört’ yapmaktan geri kalmıyor. Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasından sonra Sırbistan’ın Batı dünyasından gittikçe uzaklaştığı hatta tam üyelik müzakerelerinin nerede ise donduğu bile söylenebilir. Sırp kamuoyunda AB üyeliğine desteğin gittikçe düştüğü gerçeği tarafları yeni bazı hamlelere zorluyor.
AB, 2013 yılında Sırbistan ve Kosova’yı Brüksel’de masaya oturtarak ilişkileri normalleştirmek için önemli bir adım atmıştı. Sırbistan’a adaylık statüsü verilirken, Kosova’ya da ev ödevleri verildi. Ancak geçen on yıldan fazla sürede iki ülke arasında normalleşme yolunda ciddi bir ilerleme sağlanamadı. Kimi zaman silahlı çatışmalara kadar varan gerginlik halen sürüyor.
Sırbistan-Kosova ilişkileri normalleşmeden Balkanlarda istikrardan bahsetmek mümkün değildir.
Kaynak: gzt