Bugünkü yazımı geçenlerde varlığının 15. Yıldönümünü kutlayan “ KÖPRÜ” dergisiyle tanışıklığımı anlatmaya çalışacağım…
30 yıldan çok çalıştığım “BİRLİK” gazetesi 2003 yılından maddi güçlüklerle kıvranıyordu. O dönemin iktidarı, 1944 yılından yayın hayatına başlayan tüm gazetelerin bir anda çıkmamasına karar aldı. Böylece bizim de gazetemizi kapsayan bir karardı bu aynı zamanda. Gazete dahilinde yayınlanan “ SESLER” Edebiyat –Sanat Dergisi, -Tomurcuk-Sevinç- çocuk dergileri de bir anda çıkmaz oldular. Böylece Makedonya Türkleri nedense gazete ve dergilersiz kaldı. Hepimiz üzgündük.Ancak yapılacak birşey yoktu. Oldu bittiye getirilen durumu kabul etmekten başka çare görünmüyordu…
Gazeteci bir defa yazı yazmak için kalemi eline alınca inanın ki yeniden yazabilecek bir gazete, dergiyi arayışına girir. Bu arada Ben Ankara’ya kızımın yanına yerleştim. Yazı yazabileceğim elbet bir dergi veya gazeteye rastlayacağımı hep umut ettim. Bir gün internet, sayfalarında yeni bir dergiye rastladım. Evet ‘KÖPRÜ’ – Kültür – Edebiyat – Sanat dergisiydi karşıma çıkan. Derginin internet sayfasını tanıyabilmem genç edebiyatçı Seyhan Murtezan’ın yardımı ile olmuştu. Kendilerinden dergi hakkında bilgi aldıktan sonra, internet sayfasına girdiğimde, ilk karşılaştığım isim, derginin Genel Yayın Yönetmeni Leyla Şerif Emin. Bundan sonra 2010 yılının Şubat ayından “Hayatın İçinden” köşe yazılarıma başladım ve “KÖPRÜ” dergisine uzun bir süre yazı yazdım, dergiyle tanışmam böyle oldu…
Geçenlerde “Bizim Kızlar” adlı değinmemi Time Balkan’a yazdım, bugünde başarılı daha bir kadın hakkında yazma mutluluğunu yaşıyorum. Evet, Leyla Şerif Emin, “ KÖPRÜ” dergisinin 2005 yılından bu yana genel yayın yönetmeni görevinde bulunuyor. Sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, gerçekten de çok başarılı çalışmalar yapan Leyla Şerif Emin’in yazılarına, şiirlerine bayılıyorum. Kendisi değerli yazı eğilimine sahip.
– Leyla Şerif EMİN Üsküp “KİRİL ve METODİY” Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili Edebiyatı mezunu. Kalkandelen Üniversitesi Şarkiyat Bölümünde Yüksek Lisans öğrencisi ve öğretim görevlisi.Bugün Makedonya Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığında çalışmakta.
Yazımın başında da belirttiğim gibi Makedonya’da Türk dilinde yayınlanan gazete ve dergilerin sorunları artarak, kısa bir süre sonra çıkmaz oldu. Derken bizim genç kadrolarımız, aslında üniversite öğrencilerinden edebiyat sevdalıları daha 2002 yılının 25 Ocak tarihinde “ Tefeyyüz” sekiz yıllık okulunun –Necati Zekeriya kütüphanesinin salonunda ilk görüşmesini yaparak derginin haberini duyurmuş.
Gençlerin böylesi adım atmalarını yürekten kutluyorum. Değerli edebiyat ürünü getiren bu adımın öncesi de varmış. Geçenlerde “KÖPRÜ”nün yıldönümü kutlamaları dahilinde, derginin Genel Yayın Yönetmeni Leyla Şerif Emin ile bir söyleşi okudum. Söyleşide, Leyla Şerif Emin şöyle diyor: Türk Dili Edebiyatında okuyan bir grup o yılın Mayıs ayından hazırlıkları başlatıyor. O dönem Hayati Yavuzer okutmanımızın da dergimizin kurulmasında epey yardımı dokunmuştur. İstanbul’ da Kızılay kampına katılmıştık.Farklı ülkelerden de öğrenciler vardı. Türkoloji hocalarımız Sevin Alil, Oktay Ahmet de vardı. Böyle bir kampta buluşan hoca ve öğrenciler dergi hakkında da fikir alma işine girişmişler. Başlangıç noktaları Yahya Kemal Beyatlı’nın ölümsüz şiiri “Kaybolan Şehir”, derginin isim bulma çalışmalar başlangıcı olmuş, bende Yahya Kemal Beyatlı ve şiirleri anıldığında aklıma merhum Kutluk Veli geliyor. Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerini güzelim Türkçesi ve radyofonik ses tonuyla izleyicilerin sempatisini kazanmayı başarmıştı. Kutluk Veli Makedonya Televizyonu Türkçe yayınlarının çok değerli spikeriydi. Ruhu Şad Olsun…
Bir araya gelen gençler de derginin adının ne olacağının çalışmalarına girişmişken, Üsküp deyince Taş Köprü’nün akla ilk geldiği fikri ortaya atılıyor. Tabiki burada Leyla Şerif Emin’in anlattığına göre babası taş kelimesini çektiğinde köprü kalıyor, demesiyle de derginin adının bulunduğunu anlatıyor…
Gerçekten de güzel bir fikir, hem köprünün anlamı insana birleşmeyi, birlikteliği de bir bakıma ortaya atıyor…
Böylece Makedonya Türk Kültürü Edebiyat ve Sanatını bir araya getirecek yeni bir dergi doğmuştur. Leyla Şerif Emin’in söyleşisine devam “- KÖPRÜ- dergisinin ilk adımlarının atmasında, Akan Abdula, Şennur Süleyman (Ohri), Ayfer Arif(Ohri), Ayşe Doko (Struga), Binnaz İboşeva (Çalıklı), Şukriye Yusuf (Kalkandelen), Sevim Bahtiyareviç (Üsküp), Erman Şaban (Üsküp), Nurel Kain, Sedat Suleyman (Üsküp) hazır bulunmuşlar. Dergiye maddi desteğini ilk başta Anadolu Vakfı ve (eski Makedonya Kültür Bakanı) Güner İsmail sundu. Daha sonraları derginin sürekliliği için -TİKA Üsküp koordinatörü Adnan Tekşen’in yardımları gelmeye başladığını anlatıyor.TİKA’dan söz ederken şunu da belirteyim ki, “SESLER” dergisinin maddi sıkıntı dönemini yaşadığında önemli yardımları olmuştu. Tabiki o dönemde TİKA Merkezi Ankara’daydı. Üsküp’te temsilciliği yoktu.
“KÖPRÜ” dergisinin 15. Yıldönümü kutlamaları için Makedonya’nın hemen de her kentinden yüksek eğitimleri için Üsküp’te bir araya gelen gençlerin yardımlarını sözünü ettiğim söyleşiden anladım. Böyle faaliyette bulunan tüm gençlerimizi kutlarım onlar bizim, geleceğimiz, yarıda bıraktığımız çalışmalarımızın devamını bizlerden daha başarılı yapacakları da şüphesizdir…
Böylesi çalışkan ve değerli gençlerimiz tabiki ülkemizin, milletimizin gururudur. Ancak geçen yazımda “Tefeyyüz” okulundan mezun olan ve sanat dalında başarı kaydeden kadınlarımızdan bahsetmiştim. Neden Tefeyyüz öğrencileri diye soranlara da şöyle yanıt vermek istiyorum. Yugoslavya’nın Kurtuluş Savaşından sonra Makedonya’da Türk dilinde 1944 yılından eğitim veren ilk okul Tefeyyüz olduğunu yazımda vurgulamak istemiştim. Sözünü ettiğim okul Tito Yugoslavya’sında Türk Dili Eğitim faaliyetine başlayan aynı zamanda günümüzde de dimdik ayakta duran Makedonya Türklerinin çınarıdır. Evet Türk Dilinde eğitim veren İRFAN” “VUK KARACİÇ”, -“YANE SANDANSKİ” ilk okulları da vardı. Bunlar bugün hayatta mı ? sorusunu da sormayı uygun buluyorum. Saydığım Üsküp’te Türkçe eğitim veren okullardan başka Kalkandelen, Gostivar, Ohri, Resne, Valandova’da da okullarımız var. Bu okullardan mezun olanlar tabiki günün birinde Üsküp’te buluşuyor. Derken “ KÖPRÜ” Kültür-Sanat- Edebiyat dergisisin ilk atmış olduğu adımlardaki desteklerini de unutmayız. Makedonya Türk’lerinin yarınları için hizmet eden tüm gençlerimiz hangi okuldan mezun olurlarsa olsunlar hepsi de bizim gururumuz. Onlar varoldukça, okullarımız , dergilerimiz, gazetelerimiz de var olacaktır…
Sonunda şunu da belirtmek isterdim, ben “KÖPRÜ” dergisine bir müddet yazı yazdım. Son zamanlarda yazılarıma ara verdim, ancak o demek değil ki, dergide yayınlanan yazıları okumuyorum. Güzel ve hatıralarda uzun kalacak yazılara yer veren derginin yıldönümünü kutlar, daha nice başarıların kaydetmesini dilerim…
Dergide değerli yazıların yer aldığını vurgularken, yazı ve şiirleriyle Leyla Şerif Emin’in de derginin başında uzun yıllar kalmasını dilerim. Böylesi değerli kalemin daha nice harika şiir ve yazılarını okuyacağımıza umutluyum. Bir deyim var ya, insan doğuştan sanatçı ya da edebiyatçı olur. Hayat bunun gerçek olduğunu da kanıtlıyor ve yazarımız Leyla Şerif Emin’e kalemini kırmadan başarılar.
One Comment
First of all, thank you for your post. casinocommunity Your posts are neatly organized with the information I want, so there are plenty of resources to reference. I bookmark this site and will find your posts frequently in the future. Thanks again ^^