
Bugün, Kuzey Makedonya tarihinin en acı günlerinden biri.
Bugün, Koçana’daki Pulse gece kulübünde çıkan yangında hayatını kaybeden 59 gencin toprağa verildiği en kara ve en acı gündür.
Koçana halkı, bugün bir çağrı yayınlayarak gazetecileri ve medya kuruluşlarını, bu trajediyi izlenme kaygısıyla bir olaya dönüştürmemeye davet etti. Onlara göre bu, bir izlenme hikayesi değil, insani bir acıdır.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Nasıl yazalım, nasıl açıklayalım, nasıl rica edelim? Bu trajediden sonra yeniden diz çökmeli miyiz? Zaten diz çöktük… acıdan, kederden, çaresizlikten. Saygıdeğer gazeteciler, medya kuruluşları, bunu bir izlenme olayına dönüştürmeyin. Hayatını kaybedenlerin evlerinin önünden, arkadaşlarının gözyaşları içinde onlara son vedayı hazırladıkları videolar dolaşıyor. Bu, bir izlenme hikayesi değil, insani bir acıdır. Saygıdeğer vatandaşlar, bu acılı toprak parçasından size yalvarıyoruz, bu videoları paylaşmayın. İsyan edin, trajediyi sansasyona dönüştüren metinleri görmezden gelin. Böylece hayatını kaybedenlere, ailelerine ve şehrimize saygı göstermiş oluruz. Dua edin. Tanrı hepimize güç versin.
Koçani, gençliğinin bir kısmını, geleceğini ve ruhunu kaybetti. Bu küçük kasaba bugün yas tutuyor, her vatandaş ölçülemez bir acı taşıyor. Akrabasını, arkadaşını, meslektaşını, kardeşini, oğlunu veya kızını kaybetmeyen kimse yok. Acı, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük ve keder, taşınamayacak kadar ağır. Bu sadece bir ailenin trajedisi değil, tüm şehrin, tüm ülkenin kaybıdır. Bu yas ve derin acı anlarında, saygı göstermenizi rica ediyoruz. Videolar yayınlamayın, fotoğraflar paylaşmayın, sansasyonel başlıklar kullanmayın. Ailelerin acısı zaten yeterince büyük, bu acıyı düşüncesiz yayınlarla daha da büyütmeyin. Bu, haber zamanı değil, merak zamanı değil. Bu, sessizlik, dua ve onurlu bir veda zamanıdır.
Bugün, Makedonya, Koçani ile birlikte yas tut. Aileler, ebeveynler ve sevdiklerini kaybeden herkes için güç duası et. Çocuklarımızı huzur ve onurla uğurlayalım. Bugün bizi sansasyonel başlıklardan koruyun, acı kendi kendine konuşuyor.
Huzur içinde yatın, genç meleklerimiz. Sizi koruyamadığımız için bizi affedin. Işığınız asla sönmeyecek, gülüşleriniz kalplerimizde yaşayacak. Her birimizin anılarında sonsuza kadar yaşayacaksınız.”