Bosna Hersekli Hrgic, gençlerin tutkusu kaykaycılık ile geleneksel bakırcılığı harmanlayarak kaybolmaya yüz tutan zanaatı hayatta tutmaya çabalıyor.
Bosna Hersekli Sulejman Hrgic, gençlerin tutkusu kaykaycılık ile geleneksel bakırcılığı harmanlayarak başkent Saraybosna’daki tarihi Başçarşı’nın en genç bakırcılarından biri olarak kaybolmaya yüz tutmuş bu zanaatı hayatta tutmak için yoğun çaba harcıyor.
“Gelenek ve modernite bir arada”
Tutkunu olduğu kaykayını bir an olsun yayından ayırmayan Hrgic, farklı tarzıyla dikkat çekiyor. Başçarşı’nın bir köşesindeki küçük dükkanında, ustasından öğrendiği bakırcılığı devam ettirmek için çabalayan genç zanaatkar, gelenek ve moderniteyi aynı anda yaşıyor.
Çocukluğunda babasının kendisini bir bakır ustasına “zanaat öğrensin” diyerek götürmesinin ardından hayatı değişen Hrgic, kendini adadığı ve aşık olduğu bu mesleği 16 yıldır sürdürüyor.
Bakır işlemeciliğine adım attığı yıl, kaykayla da tanışan 32 yaşındaki Hrgic, o günden beri kaykayını yanından ayırmıyor.
Küçük çekiciyle bakıra şekil verdiği zamanlar dışındaki vaktini kaykay pistinde geçiren Hrgic, giyim tarzı ve saçlarıyla da Başçarşı’nın tarihi mozaiği içinde esnaf ve turistlerin dikkatini çekiyor.
Asırlık mesleğinin bir nişanesi olarak ailesinden miras kalan 400 yıllık bakır ibriği de küçük dükkanının baş köşesinde sergileyen Hrgic’in ekmek teknesi sade bir bakır galerisini andırıyor.
Ustasından öğrendiği bakır işlemeciliğini yaparken genellikle klasik rock ve caz dinleyen Hrgic, gönül verdiği zanaatını gelecek nesillere de aktarmak istiyor.
“Beni hala çocuk olarak görüyorlar”
Başçarşı’da beş yıl önce açtığı dükkanında çalışan Hrgic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaykay yapmasının bakırcılığa, bakırcılığın da kaykay yapmasına yardımcı olduğunu belirterek, her iki uğraşın da gözünde eşit değere sahip olduğunu söyledi.
Hrgic, çarşıda bakırcılık yapan bazı kişilerin kaykay yaptığı için kendisini hala çocuk olarak gördüğünü belirterek, “İnsanlardan bu iki uğraşı birlikte yaptığım için olumlu tepkiler alıyorum.” dedi.
Genç insanların geleneksel bakırcılığı artık yapmadığından yakınan Hrgic, bugün üretimin fabrikasyona dönüştüğünü, bu yüzden insanların kolay para kazanabilecekleri bu yolu seçtiğini ifade etti.
Hrgic, el işi bakırcılığı bir sanat olarak gördüğünü dile getirerek, “Bu işi yaparken kendimi ifade edebiliyorum. Sadece kahve seti değil, aklıma gelen her şeyi yapıyorum. Bakırla güzel işler çıkarabilecek çok fazla seçenek var.” diye konuştu.
Bir cezve yapımının iki gün sürdüğüne dikkat çeken Hrgic, bakırın farklı süreçlerden geçtiğini ve değişik motifleri bakıra işlediğini anlattı.
“Her ülke için geleneklerini korumak önemli”
İki tutkusu bakırcılık ile kaykaycılığı kıyaslayan Hrgic, “Kaykay yeni bir şey olduğu için bugün birçok farklı alanda reklamlarda ve televizyonlarda görülebiliyor. Ancak bakır işlemeciliği yavaş yavaş ölüyor. Teknolojinin bu işin içine girmesi nedeniyle eski yöntem kendine yer bulamıyor.” dedi.
Her ülke için geleneklerini korumanın önemli olduğunu vurgulayan Hrgic, “Örneğin, biz bu işi yaptıkça turistler buraya gelip bizim 500 yıl önce ne yaptığımızı görebiliyor. Tarihi her şekilde yansıtmak önemli.” diye konuştu.
Hrgic, kaykaycılığı yapabildiği yaşa kadar yapmak istediğini belirterek, “Bakır zanaatını ise tüm hayatım boyunca bırakmayacağım. Çocuklarıma da bu bakır işini öğretmek istiyorum. Genç insanlar gelip birer zanaat öğrenmeli. Zaman kaybetmemeli, güzel işler yapmalılar.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA