Kavala’da ‘Kapadokya’nın geleneklerini’ yaşatıyorlar

Türkiye’nin Kapadokya bölgesinden mübadeleyle Yunanistan’a giden Ortodokslar, bölgenin gelenek ve göreneklerini yaşatmak amacıyla Uluslararası Güneş ve Taş Festivali’nin 39’ucusunu düzenledi.

Kapadokya’dan mübadeleyle Yunanistan’a giden ve anadili Türkçe olan Ortodokslar düzenledikleri Uluslararası Güneş ve Taş Festivali ile bölgenin gelenek ve göreneklerini yaşatmaya çalışıyor.

Mübadeleyle, 1924 yılında Selanik’te yaşayan Türkler, Aksaray’ın Güzelyurt ilçesine (Gelveri) yerleşirken, Güzelyurt’taki Rumlar (anadili Türkçe olan Ortodokslar) da Yunanistan’ın Kavala iline giderek, Nea Karvali (Yeni Gelveri) isimli yeni yerleşim alanı kurdu.

Nea Karvali’deki Ortodokslar, Kapadokya sevgisini ve kültürünü yaşatmak için dernek kurarken, düzenledikleri eğlence ve festivallerde de bölgenin gelenek ve göreneklerini canlandırmaya çalışıyor.

Bu kapsamda düzenlenen Uluslararası Güneş ve Taş Festivali’nin 39’uncusu, 9 ülkeden katılımla gerçekleştirildi.

Nea Karvali Kültür Evi Derneği Başkanı Kaplanis İosifidis, anne ve babalarının mübadeleyle Kapadokya’dan geldiğini, kendilerinin de bölgenin gelenek ve göreneklerini yaşatmaya devam ettiğini söyledi.

Uluslararası Güneş ve Taş Festivali’nin bu yıl 39’uncusunu düzenlediklerini belirten İosifidis, “Bu 39 senenin içinde 175 devletle karıştık. Sevgi ve barış festivali düzenliyoruz. Bu yılki festivale Brezilya, Panama, ABD, Macaristan, Bosna Hersek, Çin, Ukrayna, Kolombiya ve Yunanistan katıldı.” dedi.

“Vazgeçilmezimiz Konyalım türküsü”

Eğlence ve festivallerinin vazgeçilmez türküsünün “Konyalım” olduğunu anlatan İosifidis, şunları kaydetti:

“Festivalde çok beğenilen ‘Konyalım’ ve ‘Harmandalı’nı festival sonrası partimizde de söylüyoruz. Türkü eşliğinde yabancılarla kaşıklarla oynuyoruz. 100 yıl öncesindeki mübadele dönemi kıyafetlerimizle ziyaretçilere görsel şölen sunuyoruz. Diğer ülkeler de kendi gelenek göreneklerini müzik ve dansla tanıtıyor.”

Mübadele din temelinde yapıldı: Müslümanlık ve Ortodoks Hıristiyanlık temelinde. Göçtükleri ülkelerde farklı anadil konuşan insanlar büyük sıkıntı çektiler. Anadolu’dan, özellikle Kapadokya Bölgesi’nden giden Rum Ortodoksların anadili Türkçe’ydi, ibadetleri Türkçe’ydi, İncilleri Türkçe’ydi. Onları Anadolu’daki Müslüman Türkler’den ayıran sadece dindi. Kültürel olarak Türklere yakındı. Fakat devletin ve kilisenin baskısıyla bunlar zamanla büyük ölçüde ortadan kaldırıldıysa da halk özünü unutamıyor.

 

 

Read Previous

KDTP milletvekilleri Haradinaj’ın tavrını takdir etti

Read Next

Priştine Gastronomi Festivali’nde bir Türk

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *