ODTÜ’lü bilim insanları, yüksek doğrulukla erken evrede kanser teşhisi sağlamayı amaçlayan yeni bir mikrodalga görüntüleme teknolojisi geliştirdi.
ODTÜ’lü bilim insanlarının, yüksek doğrulukla erken evrede kanser teşhisi sağlamayı amaçlayan yeni bir mikrodalga görüntüleme teknolojisi geliştirdiği, yöntemin özellikle meme kanserlerinde küçük boyutlu ve derin yerleşimli tümörlerin teşhisinde “geleceğin elektronik biyopsisi“ne aday olduğu bildirildi.
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Gençer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkati çekti.
Meme kanserinde öncelikle mamografi, ultrasonografi gibi yöntemlerin kullanıldığını ancak kesin tanı için kanserli olduğundan şüphe duyulan hücrelerden patoloji alındığını dile getiren Gençer, bunun hastalar için uzun, yorucu ve travmatik bir süreç olduğunu vurguladı.
Gençer, kanserde erken tanıya olanak sağlayacak teknolojiler üzerine çalıştıklarını, bunlardan birinin “elektro-termal tekniklerle vücut sıcaklığından teşhis”, bir diğerinin ise “mikrodalga görüntüleme” olduğunu belirtti.
Elektronik görüntülemeye dayanan “mikrodalga görüntüleme” teknolojisinin özellikle meme kanserlerinde küçük boyutlu ve derin yerleşimli tümörlerin teşhisinde “geleceğin elektronik biyopsisi”ne aday olabileceğini kaydeden Gençer, doktora öğrencisi Can Barış Top ile geliştirdikleri teknolojiye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Mikrodalga antenle kanserli olduğundan şüphelenilen bölgeye elektromanyetik dalga gönderiliyor ve alıcı antenle mikrodalga sinyal alınıyor. Bu sırada odaklı ultrason aracılığıyla, örneğin 3-4 santimetre derindeki lezyonun bulunduğu noktayı titreştiriyoruz. Titreşen bu ufak bölge, alıcı mikrodalga antende Doppler sinyalleri oluşturuyor. Böylece dokunun mekanik ve elektriksel özellikleriyle ilgili bilgi toplanıyor. Dokunun bu iki farklı özelliğini kullanarak kanserli tümörleri yüksek doğruluk ile tespit etmeyi amaçlıyoruz.”
Yeni teknoloji uluslararası bilim dünyasına duyuruldu
Meme kanseri tanısında radyasyonsuz ve sıkıştırmasız yüksek doğruluk sağlayabilecek yöntem için TÜBİTAK destekli iki projeyi tamamladıklarını, bir proje üzerinde ise çalışmalara devam ettiklerini bildiren Gençer, “Bu konu üzerine 4 doktora ve 2 master öğrencisi ile bu görüntüleme teknolojisini daha kullanılabilir, güvenli, hızlı bir tekniğe dönüştürmek için uğraşıyoruz. Toplamda 5 senelik bir akademik çalışma yürütüyoruz. Teknolojimizi uluslararası bilim dünyasına da duyurduk, makalelerini yayımladık.” dedi.
Mikrodalga görüntüleme teknolojisinin Avrupa patentini yeni aldıklarını bildiren Gençer, “Avrupalı bilim insanları arasında da bu teknoloji büyük heyecanla karşılandı, teknolojinin tıbbi cihaz olarak kliniklerde uygulanması merakla bekleniyor. Bu teknolojiyi Türkiye’de geliştirip üretmek istiyoruz.” diye konuştu.
AA