Yıllardır “Kadınlar Çarşısı” olarak bildiğimiz, Üsküp’ün en tanıdık alışveriş mekanının eski adı aslında “Dullar Çarşısı”ymış. Bunu belirten çarşının en tanıdık simasi olan 63 yaşındaki Mustafa Altıkardeş, anneanesinin çarşıda çalıştığını belirterek “Bugünlerde çarşı ismi tam anlamını taşımıyor, çarşıda kadından fazla erkek çalışıyor” şeklinde konuştu.
Hüsamettin Gina / Mehmed Arif
Düğününüz mü var? Kına gecesine mi hazırlanıyorsunuz? Oğlunuza sünnetlik eşya mı bakıyorsunuz? Düğün günü unuttuğunuz, atladığınız bir şey oldu mu? Mutlaka aklınıza gelen ilk yer Bit Pazar’ın bitişiğindeki “Kadınlar Çarşısı” olacaktır. TİMEBALKAN portalı başka yerlerde eşi benzeri bulunmayan çarşıyı ziyaret ettik, esnafla sohbet ettik. Çarşının ilginç hikayesini Üsküp’ün tek düğmecisi Mustafa Altıkardeş’ten dinledik.
Mustafa Altıkardeş 63 yaşında, Kadınlar Çarşısı’nın en tanıdık siması. Çarşı’nın hikayesini dinlemek için hangi dükkana baş vurduysak, bizleri Mustafa abiye yönlenderdiler.
Mustafa abiye ulaşmak hiç de kolay olmadı. Tezgahında müşteri bol. Ne de olsa, Üsküp’te düğme satan tek yer. Tezgah önünde yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra kendimizi takdim ettik. Seve seve “Kadınlar Çarşısı” ile bidiklerini bizlerle paylaşacağını söyledi.
Mustafa Altıkardeş, aslında Kadınlar Çarşısı isminin doğru olmadığını, on yıllar öncesinde çarşının “Dullar Çarşısı” olarak bilindiğini kaydetti.
Mustafa Altıkardeş, “Burası dul kadın pazarıdır. 1956/57 yıllarında benim anneannem burada çalışmış. Türkiye’den eşarplar getirerek satıyordu. Şimdi ise çarşıda farklı ürünler satılmaktadır. Çarşı ismi de bugün tam anlamını taşımıyor. Baktığınızda Kadınlar Çarşısı’nda bugün çok daha fazla erkek çalışmaktadır. Önceden esnafın çoğu kadınlardı” şeklinde konuştu.
Çifte vatandaşlığı (Türkiye ve Makedonya vatandaşlığı) bulunan Mustafa Altıkardeş, eski Yugoslavya döneminde hatta daha önceleri çarşınının sadece Salı ve Cuma günü çalıştığını belirterek diğer günlerde çarşının kapalı olduğunu vurguladı.
Çarşının, hatta Üsküp’ün tek düğme tezgahı sahibi olan Mustafa, düğme işine 30 yıl önce başladığını belirtti.
Mustafa, “Yıllar önce çarşıda herkes aynı malları getirmeye başladı. Dolayısıyla ben düğme işine başladım. Yugoslavya döneminde çok düğme satan dükkanlar vardı, şimdi ise yok. Millet talep etti, biz de getirdik. Satış da var, memnunuz” ifadelerini kullandı.
Kadınlar Çarşısı’nda, Ocak ve Şubat aylarında yaprak kımıldamıyor. İşler şu an çok durgun. Orada çalışan esnaf havaların ısınmasını, düğün ve sünnet sezonunun açılmasını bekliyorlar.
Kadınlar Çarşısı sadece Üsküp ve Makedonya’da değil Balkanlar’da da tanınıyor. Esnaftan aldığımız bilgilere göre Kosova ve Arnavutluk’tan da müşteriler gelmektedir.
TIMEBALKAN’ın objektifine Doğu Makedonya’dan düğün alışverişi için gelen Yörük Türkleri yakalandı.
Çarşı esnafı AVM’lerin satışları etkilemediğini belirterek çarşıya malların başta Türkiye olmak üzere Dubai, Çin ve Bulgaristan’dan geldiğini aktardılar.
Konuştuğumuz esnaflar Kadınlar Çarşısı’nda şu anda çok düşük kazançla çalıştıklarını belirterek çarşı içi rekabetin ürün fiyatlarını düşürdüğünü kaydettiler.
Kadınlar Çarsı’nın eski ismi olan Dullar Çarşısı’nın hikayesini dinlerken gönlümüze Köprü Dergisi’nin yazarlarından MEDADİN’in şu dizeleri düştü:
O gün,
bir kadını gördüm, yasta.
Oturuyordu tam karşımda!
Üç yetim çocuğu,
çember yapmışlardı etrafında.
Mevsim kış,
toprak üstünde kırağı,
bu ananın kucağında da yumağı.
Soğuktu üzerine oturduğu taş,
sıcacıktı gözlerinden damlayan yaş!
Dul kadının başı eğik,
secdeye değen alnıyla durur hayata karşı dik.
Elinde pamuktan ince iplikler,
arar rızkını tığ tığ, ağırmış kirpikler;
ve kaderine razı ördüğü o kazakları satar
dullar çarşısında…