
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin sabah saatlerinde farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda ikisi çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar oldu.
İsrail ordusunun Gazze kentinin doğusundaki Şaaf mahallesinde bir evi topçu atışıyla hedef aldığı saldırıda ikisi çocuk 3 kişi öldü.
Savaş uçaklarının Tuffah Mahallesinde Hasuna ailesinin evini hedef aldığı saldırıda ise 10 Filistinli öldü, 13 kişi yaralandı.
İsrail güçleri Cibaliya Nezle bölgesinde bir evi hedef aldığı saldırıda ise 3 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Bu saldırılarla eş zamanlı olarak İsrail ordusu topçu atışıyla Gazze kentinin doğusundaki Tuffah, Zeytun, Şucaiyye, Şaaf bölgelere yoğun ve aralıksız saldırı düzenledi, helikopterlerden ateş açıldı.
Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampının doğu ile Bureyc Mülteci Kampı çevresi bombalandı.
İsrail’in daha önce Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un doğusunda yer alan Huzaa beldesine düzenlediği saldırıda yaralanan 1 Filistinli de hayatını kaybetti.

Han Yunus’un batısındaki Mevasi açıklarında ise bir balıkçı teknesi hedef alan İsrail askerleri 2 Filistinliyi yaraladı.
İsrail güçleri, Han Yunus’un doğusundaki Fahari beldesinde yer alan bir eve hava saldırısı, kentin güneyindeki Menara mahallesine de topçu saldırısı düzenlendi.
Güneydeki Refah kentinde yer alan yerleşim alanları da helikopterlerle hedef alınmaya devam ediyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar: Gazze toplu mezara dönüştü
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail’in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze’nin, Filistinliler ve onlara yardıma gelenler için “toplu mezara” dönüştüğünü bildirdi.
MSF, Gazze’deki duruma ilişkin yeni bir rapor paylaştı.
İsrail ordusunun, ateşkes sonrası Gazze Şeridi’ne yönelik hava, kara ve deniz yoluyla saldırılarını genişleterek yeniden başlattığı bildirilen raporda, “İnsanlar zorla yerinden edilirken ve temel yardımlar kasıtlı olarak engellenirken, Filistinlilerin hayatları bir kez daha sistematik şekilde yok ediliyor.” ifadesi kullanıldı.
Raporda, İsrail’in ölümcül saldırılarının, Gazze’deki insani yardım ve sağlık çalışanlarının güvenliğine karşı açık tehdit oluşturduğu belirtildi.
İsrailli yetkililere, Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ve ölümcül kuşatmayı acilen kaldırma ve Filistinlilerin, insani yardım ve sağlık personelinin hayatlarını koruma çağrısı yapılan raporda, ateşkesin yeniden tesis edilmesi temennisi yer aldı.
Raporda, yardım çalışanlarına yönelik saldırıların sorumlularını ortaya çıkarmanın, yalnızca uluslararası ve bağımsız soruşturmalarla mümkün olabileceği vurgulandı.
İsrailli yetkililere, Filistinlilere yönelik toplu cezalandırmalarına son verme çağrısı yapılan raporda, İsrail’in müttefikleri, suç ortaklığını ve Filistinlilerin hayatlarının yok edilmesine katkıda bulunmayı sonlandırmaya davet edildi.
İsrail ordusu, Batı Şeria’nın Cenin kentinde Filistinlilere ait bir evi abluka altına aldı
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail askeri araçları, iki buldozerle sabah saatlerinde Kabatiya beldesine baskın düzenledi.
Beldeye takviye kuvvet gönderen İsrail ordusu ile Filistinli gençler arasında çatışmalar çıkarken bölgede patlama sesleri duyuldu.
Dün gece beldeye giren İsrail askerlerinin Kabatiya’da bir genci gözaltına aldığı ve baskın sürecinde bir kişiyi de yaraladığı belirtildi.
İsrail ordusu, Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinden sadece iki gün sonra 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlatmıştı.
İsrail Savunma Bakanı, Gazze’de işgal ettikleri bölgelerden çekilmeyeceklerini açıkladı
Bakan Katz, X hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’ye 18 Mart’ta yeniden başlayan saldırılarındaki öncelikli amaçlarının buradaki İsrailli esirleri kurtarmak olduğunu öne sürdü.
Lübnan ve Suriye’de yaptıkları gibi Gazze’de işgal ettikleri alanlardan “geçici veya kalıcı olarak çıkmayacaklarını” vurgulayan Katz, söz konusu bölgelerin oluşturdukları “tampon bölgeye” dahil edileceğini belirtti.
Katz, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne saldırılarıyla bugüne kadar yüz binlerce Filistinlinin sürgün edildiğini hatırlatarak Gazze’nin büyük kısmının “güvenlik bölgesi” kisvesiyle işgal altında tutulduğunu kaydetti.
Bakan Katz, Gazze Şeridi’ne “insani yardımların girişine izin verilmediğini, ileride bunun özel şirketlerle yapılabileceğini” dile getirdi.
Bakan Katz, Mısır’ın ilk kez “Hamas’ın silah bırakmasını” önerdiğini söyledi
İsrail Savunma Bakanı, Gazze’de ateşkes ve esir takası arabulucularından “Mısır’ın ilk kez Hamas’ın silah bırakmasını müzakere masasına getirdiğini” ifade etti.
İsrailli esirlerin ailelerinden Katz’a eleştiri
Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin aileleri, öncelikli amaçlarının esirleri kurtarmak olduğunu öne süren Bakan Katz’ın açıklamalarını “boş söz ve vaat” ifadeleriyle eleştirdi.
İsrailli esirlerin aileleri, kurdukları çatı platform üzerinden yaptıkları yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
“Artık sahte vaatlere ve sloganlara bir son vermenin zamanı geldi. Savaşı sürdürmek ve aynı zamanda kaçırılan tüm kadın ve erkekleri serbest bırakmak mümkün değil.”
Aileler, İsrail yönetiminin Gazze’de tutulan esirleri geri getirmek yerine “toprak ele geçirmeyi” tercih ettiğine dikkati çekti.
Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin aileleri, hükümetin 18 Mart’ta Gazze’ye saldırılarına yeniden başlama kararını eleştirmiş, ateşkes ve esir takası anlaşmasına devam edilmesini talep etmişti.
Hamas: Direnişin silahları kırmızı çizgimizdir
Al Jazeera’ya konuşan Hamas kaynakları, Mısır’ın sunduğu teklifte “Hamas’ın silah bırakmasının” açıkça yer alması karşısında şaşkınlık duyduklarını ifade ederek Mısır tarafına bu şartı kabul etmeyeceklerini ilettiklerini açıklamıştı.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri de Mısır’ın teklifine “Direnişin silahları milyon kere kırmızı çizgimizdir, bırakılması bir kenara, dinlenmesi bile söz konusu olamaz.” ifadeleriyle yanıt vermişti.
AA