İsrail’in aylarca alıkoyduğu Filistinli Cerrah yaşadıklarına rağmen mesleğine devam ediyor

İsrail hapishanelerinde aylarca alıkonulan Filistinli emekli cerrah İssam Ebu Acve, maruz kaldığı zorlu koşullara rağmen mesleğine döndü.

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıların başladığında, emekli olmasına karşın hastanede gönüllü çalışan Ebu Acve, 17 Aralık 2023’te Gazze kentinin doğusundaki El-Ehli Baptist Hastanesinde alıkonuldu.

Günler sonra serbest bırakılan 63 yaşındaki Ebu Acve, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 gün sonra işinin başına dönerek, kendisini “işinden alıkoymakla tehdit eden İsrail hapishane yönetimine meydan okuduğunu” söyledi.

Alıkonulduğu süre boyunca işkenceye maruz kaldığını ve yaklaşık 37 kilo verdiğini paylaşan Filistinli cerrah, İsrail ordusunun El-Ehli Baptist Hastanesine baskın yaparak, bir grup Filistinliyle ayakları ve gözleri bağlı olarak kendilerini bilinmeyen bir yere götürdüğünü belirtti.

Ebu Acve, “Deniz kıyısına yakın bir kum havuzunda 17 saat boyunca kıyafetsiz ve aşırı soğukta kaldık.” dedi.

Daha sonra bir askeri üsse nakledildiklerini, orada 125 gün kaldıklarını ve sert soruşturmalara maruz kaldıklarını, bu süre zarfında ağır fiziki ve psikolojik işkenceler de gördüklerini anlatan Ebu Acve, “Daha sonra ordu bizi El-Musiki denilen yere götürdü. Gözlerimiz ve ayaklarımız bağlandı. Sorgulama aşamaları çok zorluydu.” diye konuştu.

“2 saatte bir İsrailli esirlerin nerede olduğunu soruyorlardı”

Gözaltında tutuldukları mekanın zemininin ayaklarda yaralanmalara neden olan küçük, keskin taş yığınlarından oluştuğunu ve aşırı soğuk olduğunu, tutukluların üzerine kasıtlı soğuk su döküldüğünü aktaran Ebu Acve, şöyle devam etti:

“Her iki saatte bir, bize İsrailli esirlerin nerede olduğunu soran müfettişlerin yanına götürülüyorduk. Bizim bununla ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. Ben kilisenin içindeki özel hastanede çalışan bir doktorum, diğer tutuklular ise sivildi. Gazze Şeridi’ndeki her doktor, insani görevini yerine getirmekle suçlandığı için İsrail tarafından aranıyor. Dayak, aç bırakma, aşağılama, küfür gibi çeşitli işkencelere maruz kaldık.”

Filistinli tutukluların belirli zamanlar ve yalnızca birkaç dakika dışında tuvaleti kullanmalarının yasaklandığını belirten Ebu Acve, “Verilen öğünler doyurucu değildi. Yemek bir buçuk kaşık pilav veya fasulye ile küçük bir parça sebzeden oluşuyordu.” dedi.

“Felç etmekle tehdit ettiler”

Kendisini sorgulayan İsraillinin yaptığı şiddetli işkence sırasında ellerini felç etmekle ve böylece mesleğini yapmayı engellemekle tehdit ettiğini söyleyen Ebu Acve, tehditlere boyun eğmediğini aksine serbest bırakıldıktan hemen sonra işine devam etmek için bunun kendisini teşvik ettiğini ifade etti.

Ebu Acve, “Hastalıklara ve işkencelere rağmen moralim yüksek, hayatta kaldığım sürece hastalara ve halkıma hizmet etmekte kararlıyım.” diye konuştu.

Serbest bırakıldıktan kısa süre sonra Gazze’nin merkezindeki Aksa Şehitleri Hastanesine ameliyathanede çalışmak üzere geri dönen Ebu Acve, “İsrailli gardiyana tekerlekli sandalyede olsam bile cerrahlık mesleğime döneceğimi söyledim ve bugün sözümü yerine getirmek için tekrar dönüyorum.” şeklinde konuştu.

Hastalıklar ve tıbbi ihmal

İsrail hapishanelerindeki esirlerin sağlık durumlarıyla ilgili konuşan Ebu Acve, “Filistinli esirlerin cilt hastalıklarının yayılması ve tedavi eksikliği göz önüne alındığında çok zor durumda olduklarını” söyledi.

Ebu Acve, İsrail cezaevlerinde esirlerin uyuz başta olmak üzere cilt hastalıklarından muzdarip olduğunu ve cezaevi yönetiminin tedavilerini yaptırmadığını kaydetti.

Hastalara ve yaralılara uygun tedavinin verilmediğini ve hastaların durumunun özellikle geceleri kötüleştiğine işaret eden Ebu Acve, “İsrail hapishanelerindeki mahkumların durumu en zor durumlardan biri. Hapishane edebiyatı ile ilgili yazılan her şeyi okudum ancak hiçbir kitapta bize uygulanan işkence yöntemlerinden bahsedilmiyordu. Cezaevinde askerler kasten tüm dişlerimi kırdı ve ağzıma tuvalet fırçası soktu.” diye konuştu.

Uluslararası topluma “İsrail saldırılarını sona erdirmek ve barışı sağlamak” için çalışma çağrısında bulunan Filistinli Cerrah, “Haklı bir davamız var. Ülkemizde barışın hakim olmasını talep ediyorum.” dedi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere 38 bin 295 Filistinli öldü, 88 bin 241 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.







AA

Read Previous

Arnavutluk’taki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri Türkiye mezunlarıyla buluştu

Read Next

Biden, Gazze için sunduğu ateşkes planının İsrail ve Hamas tarafından kabul edildiğini söyledi