Denk Partisi lideri Kuzu, “En önemli hedefimiz, Hollanda’da aynı Batı Avrupa’daki gibi artan ırkçılığa, İslamofobiye ve insanları kışkırtan Wilders ve Rutte gibi siyasetçilere ve onların peşinden gidenlere karşı mücadele vermek olacak” dedi.
Hollanda’da, ırkçı söylemler, İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı ve Türk bakanlara yönelik skandal tavrın gölgesinde gidilen seçimde ilk kez seçimlere katılan Türk asıllı Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün kurduğu Denk (Düşün) Partisi, 205 bin oy alarak ikisi Türk, biri Fas asıllı 3 milletvekili çıkararak tarih yazdı.
Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu ve milletvekili Selçuk Öztürk seçimlerdeki aldıkları başarı ile ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Hollanda’da bir ilki gerçekleştirdikleri için mutluluk duyduğunu belirten Kuzu, “Farklı etnik kökenlerden gelen azınlıklar, Hollanda’nın gidişatından rahatsız olduğunu, sandığa gidip oylarını bize vererek gösterdi. Hollanda’ya ‘düşün, nereden geldik nereye gidiyoruz’ diyerek mesaj verdiler.” dedi.
Son iki yıl içerisinde gitmedikleri yer, konuşmadıkları kişinin kalmadığını söyleyen Kuzu, “Hollanda’da yaklaşık 150 şehre gittik. Gittiğimiz yerlerde toplantılar yaparak vatandaşlara mesajımızı anlattık. Ana vatanımızı sevdiğimiz kadar Hollanda’yı da sevmemiz gerekiyor. Onun için burada da sorumluluğumuzun olduğu mesajını verdik. Irkçılığa karşı birlikte hareket ederek mücadele vermemiz gerektiğini anlattık. Bunun sonucunda seçmen mesajını aldı ve oyunu Denk’ten yana kullandı.” ifadelerine yer verdi.
Kampanya sürecinde gidişatın, Denk adına başarılı bir sonucun habercisi olduğunu aktaran Kuzu, “Müthiş bir heyecan vardı. Vatandaştan ‘15 Mart gelse de oyumu Denk’e verebilsem’ sinyalleri geliyordu bize zaten. Seçim zamanında heyecan gerekiyor ve biz bu heyecanı vererek seçmenleri sandığa götürebildik.” diye konuştu.
‘Wilders ve Rutte gibi siyasetçilerle mücadele edeceğiz’
Eğitimdeki imkanı herkese eşit şekilde sağlamak için mesaj verdiklerini vurgulayan Kuzu, “En önemli hedefimiz, Hollanda’da aynı Batı Avrupa’daki gibi artan ırkçılığa, İslamofobiye ve insanları karşı karşıya getirip kışkırtan Wilders ve Rutte gibi siyasetçilere ve onların peşinden giden insanlara karşı mücadele vermek olacak. Bunlar için yeni politika ve projeler üretip Hollanda vatandaşının sesini parlamentoda duyurmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kuzu, daha önce milletvekili olduğu ve 2012 seçimlerinde kazandığı 38 sandalyeden 29’unu kaybeden İşçi Partisi (PvdA) için şunları söyledi:
“PvdA partisinin artık kendini gözden geçirmesi gerekiyor. Geçmişte kendi seçmenine karşı ne yaptığını gözden geçirmesi gerekiyor. Biz partide görevde iken bu konuda kendilerini uyarmıştık. Seçmen onları bu konuda cezalandırdı ve bizi tercih etti. Seçmene bizi tercih ettiği için teşekkür ediyorum.”
Denk Partisi milletvekili Öztürk: 17 milyona kucağımızı açtık
Denk Partisi kurucularından, milletvekili seçilen Öztürk de Hollanda’da tarih yazdıklarını vurgulayarak, “Daha önce mecliste iki milletvekili olarak görevdeydik ama Denk Partisinden seçilmemiştik. Şu anda kendi ayaklarımızın üzerinde 200 bin seçmeni arkamıza alarak Hollanda’nın geleceği için varız.” dedi.
Çok çalıştıklarını, doğru ve dik durduklarını aktaran Öztürk, “Hedeflerimizden taviz vermeden, duruşumuzu sakin bir şekilde sergiledik. Biz Hollanda’daki 17 milyon vatandaşın partisiyiz. Herkese kucağımızı açtık ve halk ile beraber çalışarak birlikteliğin meyvesini aldık.” şeklinde konuştu.
Irkçılığın ve ayrımcılığın karşısında duracaklarını söyleyen Öztürk, “Siyaset okulu açıp gençleri siyasette yetiştireceğiz. Yerel politikada gençlere ihtiyacımız var. Belediye meclis üyelerine, eyalet meclis üyelerine ihtiyacımız var. Yıllardır söylenilmeyeni mecliste söylemeye devam edeceğiz. Sesi duyulmayanların sesi olacağız.” ifadesini kullandı.
Eski partisi PvdA’nın, artık ideallerinden uzaklaşmış bir parti olduğu için halk tarafından cezalandırdığını belirten Öztürk, “PvdA’nın yabancı kökenlere karşı tavrı değişti ve sosyal demokratlıktan uzaklaştı. Biz partinin aşırı sağa giden politikasını değiştirmesini yıllarca söyledik. Maalesef bizi dinlemediler.” değerlendirmesinde bulundu.
Hollandacada “düşün” anlamına gelen Denk, bir önceki seçimlerde PvdA’dan seçilen milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün partinin entegrasyon politikasını onaylamadıkları gerekçesiyle ihraç edilmelerinin ardından kurulmuştu.
Kaynak:AA