Hep destek, tam destek karşılığı siyah nefret

Bugün kendisini “diktatör”, “sultan” olarak nitelendirdikleri, yaptıkları haberler ile Makedonya medyasında, siyahın da bir tonu olmasına rağmen tamamen siyah olarak gösterilmek istenen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nefretinin kaynaklarının neye dayandığı mutlaka sosyologların, bilim adamlarının araştırması gerektiği bir konu.

Hüsamettin GİNA / TIMEBALKAN

Bir insanın hiç mi beyaz tarafı olmaz, bir insan hakkında hiç mi olumlu haber yapılmaz, bir lider için hiç mi olumlu söz söylenmez? Kamuoyu gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyor.

Recep Tayyip Erdoğan’nın hem Başbakanlık hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde bizim bilmediğimiz Makedonya’ya yönelik ağır bir suçlaması mı oldu, bazı platformlarda Makedonya’nın aleyhine mi konuştu?

TİMEBALKAN olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Makedonya ile ilgili açıklamalarını tek tek derledik. Makedonya aleyhine herhangi bir açıklamasına rastlanmazsken tam aksine, samimi ve destek dolu açıklamalar göze çarpıyor. Erdoğan’ın her platformda, her alanda dost kelimesinin ağzından hiç eksik olmadığı açıkça görülüyor.

‘Makedonya gibi dostlarımız…’

İsterseniz Erdoğan’ın darbe girşiminden önce Makedonya ile ilgili yaptığı son açıklaması ile başlayalım.

8 Temmuz 2016 yılında NATO zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan “Makedonya gibi dostlarımızın NATO’da hak ettikleri yerleri almalarını istiyoruz” ifadalerini kullandı.

11

Tarih 29 Eylül 2011 yılını gösterdiğinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski ile ortak basın toplantısı düzenliyor.

Erdoğan, Makedonya’nın ismi ile Avrupa Birliği ve NATO üyeliğine Yunanistan’ın karşı gelmesine ilişkin bir soruya şu yanıtı veriyor.

“Öncelikle isim noktasındaki tavrımız tabii Türkiye olarak bizim belli. İsim noktasındaki hakkı vazgeçilmezdir ve bu Makedonya’nın bu en tabii, en doğal bir anayasal hakkıdır. Bu süreci bizler zaten destekliyoruz, yanındayız. Yunanistan’ın tavrını, yaklaşımını ise anlaşılmaz buluyoruz. Doğru bulmuyoruz. Yunanistan’ın ismi bellidir; Greece… Açık, net ortada. Burada kalkıp hala üst, alt, böyle bir yaklaşım içerisine girmeyi anlamsız buluyoruz. Yok, geçmişten beri bu bize aitti, şöyleydi, böyleydi gibi yaklaşımlar doğru değil. Artık küreselleşen bir dünyada, güncellenen bir dünyada yaşıyoruz, barışın egemen olması gereken bir dünyada yaşıyoruz. Makedonya bu yola girmiştir. Bağımsızlığını bu isim altında ilan etmiştir. Dolayısıyla buna saygı duymak gerekir diye düşünüyorum. Tüm Makedon halkının da bu en doğal hakkıdır.”

Sadece NATO değil Türkiye her platformda Makedonya’nın Avrupa Birliği’ne üyeliğine de samimi destek verdi.

Söz konusu basın toplantısında “Avrupa Birliği sürecine gelince, bence şu anda zaten Makedonya bizden önce AB’ye girecek gibi geliyor bana. Süreç o kadar hızlı yürüyor. Biz şu anda tabii AB ile müzakere eden bir ülkeyiz. Fakat hiç endişeniz olmasın, Makedonya AB’ye bizden önce girer. Biz sizden sonra gireceğiz. Onun için ben şimdiden hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.

1317937210_img8934-copy.1024.

‘Yunanistan’ın talepleri çok çirkin, Makedonya ismine saygı gösterilmesi lazım’

Yaklaşık dokuz yıl öncesine döndüğümüzde ise bu kez tarih 18 Aralık 2007. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Makedonya’nın NATO süreci ile ilgili turumunda yine herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Destek samimi ve net, herhangi bir çıkar yok. Hatta NATO ülkesi Yunanistan’ın taleplerini çirkin olarak değerlendiriyor.

Bir gazetecinin, Makedonya’nın NATO’ya üyeliği için isminin Yunanistan tarafından değişitirilmesinin şart koşulmasıyla ilgili soruyu cevaplayan Başbakan Erdoğan, “Böyle bir talepte bulunmak çok çirkindir. Talepte bulunan ülke açısından çok çirkin. Böyle bir ülkeye siz isminizi değiştirin demek ne kadar çirkin ise Makedonya’ya isminizi değiştirin ancak o şekilde girebilirsiniz demek çirkindir. Bu yaklaşım tarzını çok çirkin ve yanlış buluyorum. Makedonya bağımsızlığını ilan etmiştir. İsim olarak kendine Makedonya ismini seçmiştir milletçe. Hem Makedonya olarak kendisini kabullenmiş her ülkenin buna saygı duyması lazım” dedi.

makedonyada-erdogan-sevgisi

Yine 2011 yılının sonbahar ayları, Gostivar’ı ziyaret eden Başbakan Erdoğan “Zira bu kardeşiniz Türk’ü Türk olduğu için değil, Arnavut’u Arnavut olduğu için değil, Arap’ı Arap olduğu için değil, Makedon’u Makedon olduğu için değil, Kürt’ü Kürt olduğu için değil, velhasıl tüm insanları, ‘Yaradılanı Yaradan’dan ötürü severim’ anlayışıyla seviyoruz. En büyük arzumuz ve temennimiz, Makedonya’da yaşayan tüm etnik halkların barış ve huzur içinde yaşayarak ileri bir refah seviyesine ulaşmalarıdır. ” ifadelerini kullanıyor.

Bunlar kendisinin yıllara yayılmış sadece birkaç açıklaması. Makedonya söz konusu olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında bir milimetre dahi bir kayma bile yok.

1317937233_img8911-copy.1024.

‘Erdoğan’ın savunduğu her şey onlara göre yanlış ve mantıksız’

Makedonya medyasındaki Erdoğan düşmanlığını değerlendiren Uluslararası Balkan Üniversitesi profesörü Şener Bilal “Erdoğan’ın uzun süredir dünyaya veya toplumlara sunmuş olduğu ve kapitalizme alternatif olan, umut, model ve düzen, batı ve çokuluslu kapitalist baronlarını rahatsız ettiği aşikardır. Bu rahatsızlığı mevzubahis güçler, elimine etmek için toplumlar üzerinde Erdoğan düşmanlığı algısı operasyonunu başlatmışlardır. Erdoğan’ın savunduğu her şey onlara göre yanlış ve mantıksız olduğuna göre, bittabi Erdoğanı devirecek olan darbe ise darbeyi destekleyeceklerdir. Yani darbe desteği, Erdoğan düşmanlığından da ileri gelmektedir.” ifadelerini kullandı.

Yukarıda belirtilen örneklerde açıkça gözüken o ki Makedonya denildiğinde Recep Tayyip Erdoğan’ın özel bir sempatisi var.

makedonyadaki-osmanli-eseri-harabati-baba-tekkesi-harabe-halde-DHA-4b471ea0d56f65be28e28b0694e8df30-3-t

Anayasa Mahkemesi üyesi Salih Murat, AK Parti’nin kuruluşunu şöyle anlatıyor:“AK Parti’nin kuruluşu anlatılırken, ‘Bu partiyi Makedonya’da kurduk’ derler. Aynen gerçek. Tayyip Bey ve arkadaşları burada 1 hafta kaldılar ve AK Parti’nin kuruluşunu Kalkandelen’deki otelde kararlaştırdılar.”

Belki de sepmatinin en önemli sebeplerinden biri de AK Parti’nin kurulma kararı.

‘Türk hükümetini ve hatta muhalefetini eleştirebilme hakkına sahip değiller’

Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve milli iradeyi ağzından düşürmeyen “renkli devrimciler”, gazeteciler ve analistler, söz konusu Türkiye olunca neden bu değerleri yok sayıyor ve darbe destekçisi oluyor sorusuna İsmail Bardhi, “Darbeyi desteklemelerinin birinci nedeni devletleri olmaması, ikinci nedeni ise iktidar sahibi olmamalarındandır” diyen Bardhi, şunları ifade etti: “Türk hükümetini ve hatta muhalefetini eleştirebilme hakkına sahip olmadıkları gibi, buna imkânları da yoktur, zira yıllar boyunca komik olduğu kadar trajik boyutları olduğu kanıtlanan önyargıları mevcuttur. Biliyoruz ki Türkiye pek çok kez bu ülkeye yardım elini uzatmıştır; bunu yaparken de bu ülkenin hükümet ve muhalefetinin kendileri hakkında ne söylediklerini bilmediklerini zannetmeyelim, ancak buna rağmen yardım sunmaya devam etmişlerdir”.

Bardhi, “Türkiye’ye taş atan kimi gazeteci veya analist şarlatanlar hakkında konuşmak israftan öte bir şey değildir” şeklinde konuştu.

Read Previous

Saraybosna demokrasi nöbetine hazırlanıyor

Read Next

Halep’te pazar yerine saldırı: 15 ölü

1,391 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *