Kovid-19 salgını nedeniyle 2 yıldır yapılamayan hac ziyareti, salgın önlemlerinin gevşetilmesinin ardından yüzbinlerce Müslüman’ın kutsal topraklara gelişiyle devam ediyor.
Türkiye’den ilk kafilenin hareket ettiği 6 Haziran’da başlayan hac yolculuğu dolayısıyla hacı adaylarının bir kısmı Mekke’ye bir kısmı ise Medine’ye ulaşıyor.
Kovid-19 önemlerinin hafiflemesi sonrası ülkelere ayrılan kontenjanları sınırlı tutmak kaydıyla Suudi Arabistan 2 yıllık aranın ardından yurt dışından da hacı adaylarını kabul etmeye başladı.
Bu doğrultuda bu yıl 65 yaş üstü adaylar kabul edilmezken, Türkiye’ye 37 bin 770 kişilik bir kontenjan verildi ve ilk kafile 6 Haziran’da Türkiye’den ayrıldı.
Son kafilenin 3 Temmuz’da Türkiye’den hareket etmesiyle tamamlanacak hac yolculuğunda Türk hacıların geri dönüş yolculukları Kurban Bayramı’nın ardından başlayacak.
Mekke’ye gelen hacı adayları umre ziyareti yapıyor
Kutsal topraklara gelen ve otellerine yerleşen hacı adayları daha sonra ihramlarını giyerek Kabe’yi ziyaret ediyor.
“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk (Buyur Allah’ım emrindeyim, senin eşin ve benzerin yoktur Allah’ım)” telbiyesiyle Mescid-i Haram’a giden hacı adayları, burada ilk dualarını ediyor.
Hacerü’l Esved ve Kabe’ye dokunmak bu sene yasak
Kovid-19 salgını sınırlamaları gevşetilse de bazı tedbirlerin devam ettiği görülüyor. Bu doğrultuda Kabe’nin çevresine paravan koyularak hacı adaylarının Kabe’ye ve yoğun ilgi gösterdikleri Hacer-ül Esved’e dokunmaları engellendi.
Zemzem ve sa’y
Kabe’yi dualar eşliğinde tavaf eden ve 2 rekat tavaf namazı kılan hacı adayları, Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e, Allah tarafından ihsan edilen büyük su “Zemzem”den Mescid-i Haram ve sa’y alanında içiyor. Zemzem, Kabe’nin yaklaşık 20 metre doğusunda Makam-ı İbrahim’e yakın tavaf alanının altındaki kuyudan çıkıyor.
Hacı adayları tavafı tamamlamalarının ardından, Safa ile Merve tepeleri arasında sa’y yapıyor. Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’ın sembolleri-alametleri” olan bu tepenin aynı zamanda “arayış” anlamına geldiği belirtiliyor. Hz. İbrahim’in eşi Hz. Hacer’in, henüz süt çağındaki oğlu İsmail için su ararken bu iki tepe arasında hızla yürümesi, koşması sa’y hadisesi olarak anlatılıyor.
Sa’y’ın bitirilmesinin ardından umreyi tamamlayan ve tıraş olarak ihramdan çıkan hacı adayları, hac günlerine kadar ibadetlerini günlük kıyafetleriyle eda ediyor.
İhramdan çıkan ve artık hac günlerini beklemeye başlayan hacı adayları, tavaf yaparak, Kur’an-ı Kerim okuyarak veya Mekke’de bulunan Sevr ve Hira dağları, Cebel-i Rahme ve Cebel-i Nur gibi kutsal mekanları ziyaret ederek vakitlerini değerlendiriyor.
“Hep kalmak istiyorum”
Bu yıl yaklaşık 1 milyon Müslüman’ın hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gelmesi beklenirken, Kabe’yi ziyaret eden hacı adaylarının heyecan yaşadığı görülüyor.
Diyarbakır’dan 19 Haziran’da kutsal topraklara gelen Muazzez Şenyiğit, Kabe’yi görmenin mutluluğunu paylaşarak, “Hep kalmak istiyorum. İnanmıyordum, ‘Belki rüyadır’ diyordum, çok güzel bir duygu. Bu niyet kimin içinden geçiyorsa Rabb’im herkesi getirsin buraya.” ifadelerini kullandı.
Hacı adaylarından Habibe Kılıç ise Kabe’yi ilk gördüğünde çok mutlu olduğunu belirterek Allah’tan herkesin Kabe’yi görmesini temenni etti.
Konya’dan geldikleri Medine’de 10 gün kalan ve daha sonra Mekke’ye geçen İsmail Kaya ise Medine’yi bırakıp gelmelerinin zor olduğunu belirterek, “Oranın kokusu, havası başka buranın kokusu havası başka. Burada, oradan da kuvvetli Allah’ın evi olduğu için… Cenab-ı Allah’ın evine geldik.” dedi.
Kaya, Kabe’yi ilk gördüğünde yaşadığı heyecanı ise “Kalp duracak gibi oluyor.” diye aktardı.
Tüm dünyayı etkileyen salgın nedeniyle Suudi Arabistan makamlarının kararıyla 2020 ve 2021’de yurt dışından hacı kabul edilmeden, sınırlı sayıda adayla hac vazifesi yerine getirilmişti.
AA