Gönül coğrafyası Türkiye ile kenetlendi

Türkiye 6 Şubat tarihinde en büyük afetlerinden birini yaşadı. Önce 7,7, ondan tam 9 saat sonra 7,6’lık depremlerle sarsılan ülkemizde gündem bir anda değişti.

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olmak üzere 10 ili sarsan depremler yürekleri enkaza çevirirken 81 ilde yaşayan vatandaşlar her ferdiyle seferber oldu. Bu acıyı sadece Türkiye hissetmedi; gönül coğrafyamız olarak nitelendirdiğimiz Afrika, Balkanlar, Orta Asya, Kafkasya ve Arap ülkeleri de bu acıyı derinlerinde hissettiler, daha ilk andan yardım hazırlıklarına başladılar. Kimi afet bölgelerine gelerek arama kurtarma faaliyetlerine katıldı kimi de ülkesinde çalışma yaparak acıyı bölüştü. Şimdi onların hissiyatını paylaşmak istiyoruz sizlerle. Türkiye’nin sadece kendi topraklarından ibaret olmadığını gösteren ifadeleri çok şeyler söylüyor bizlere.

Türkiye daha güçlü ayağa kalkacaktır

Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen iki büyük deprem felaketi ile Türkiye sallanırken canımız olan canlar şehadete yürürken biz de burada, Karadağ’da Boşnak’ı, Arnavut’u, Roman’ı ile ruhumuzla kalbimizle derinden büyük bir hüzünle sarsıldık, sallandık.

Rifat Feyziç. Diyanet İşleri Başkanı, Karadağ.
Rifat Feyziç. Diyanet İşleri Başkanı, Karadağ.

Bütün halkımız varıyla yoğuyla Türkiye’mizin yanında. Depremi duyar duymaz Karadağ’daki bütün insanlar Türkiye Büyükelçiliği’ne koştu, “Biz ne yapabiliriz, canımızla malımızla hizmete amadeyiz.” dedi. Yine bütün ruhu canımızla bize düşen vazifeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Mazlumun hamisi olan yüce gönüllü Türkiye’nin daha güçlü bir şekilde ayağa kalkarak yoluna devam edeceğine inancımız tamdır Allah’ın izniyle.

Allah sizinle olsun, ölmüşlere rahmet olsun, yaralılara şifalar olsun. Geride kalanlara Allah sabırlar versin. Kalbimiz ve duamız sizinle.

Bu derdi beraber yükleneceğiz

Asrın felaketi olarak nitelendirilen bu acı hadise, Kosova halkını en derinden üzmüştür. Dost dediğimiz, kardeş bildiğimiz Türk halkının acısını paylaşıyoruz. Kosova hem maddi hem manevi olarak Türkiye’nin yanında olduğunu göstermiştir. Acıları tarif veya telafi edemeyiz belki ama bu derdi beraber yüklenerek, sevdiklerimizi yalnız bırakmayarak, bir nebze de olsa hafifletmiş olabiliriz. Deprem felaketinde hayatlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, kurtarılmayı bekleyenlere de güç ve gayret diliyorum. Allah bu hüznü bir daha kimseye yaşatmasın inşallah.

Gönlümüz hep sizinle

Kahramanmaraş merkezli, toplamda 10 ili etkileyen depremlerde çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesini ve yaralanmasını büyük bir acıyla öğrendiğimizden beri üzüntü içerisindeyiz. Son durumları takip ediyoruz. Şahsım adına ve Sırbistan’daki bütün Türkiye mezunları adına, başta yakınlarını kaybedenler olmak üzere Türkiye halkına en derin taziyelerimi iletmek istiyorum. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı olanlara Cenab-ı Hakk’tan acil şifalar temenni ediyorum.

Nazım Liçina. Türkiye Mezunları Derneği Başkanı, Gazeteci, Sırbistan Sancak.
Nazım Liçina. Türkiye Mezunları Derneği Başkanı, Gazeteci, Sırbistan Sancak.

Tarihinde en büyük felaketlerden birini yaşayan Türkiye’de ve gönül coğrafyasında herkes deprem bölgesi için seferber oldu. Geçmiş olsun tekrardan, yaralarımızı hep birlikte el ele saracağız inşallah.

Zor günler birlik ve beraberlikle bitecek

Çok zor ve ağır günler yaşıyoruz. Türk milleti her zaman olduğu gibi bu zorlukları da birlik ve beraberlik içinde başarıyla atlatacak güce ve imana sahiptir buna inanıyoruz. Deprem bize bu zor günlerde milletin birbirine nasıl kenetlendiğini gösterdi. Azerbaycan bu acıyı en derinden hissetti. Yardımlar toplanırken Azerbaycan insanının “Kardeşlerimiz açtırlar. Oralar soğuktur, kardeşlerimiz üşümesin. Biz burada nasıl olsa ısınırız.” dediklerine şahit oldum. Türk milletinin asaletini, yenilmez birliğini onların gözlerinde, gönüllerinde gördüm. Bunu ancak görüp yaşamak gerek. Türk Dünyası Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin Azerbaycan ülke başkanlığı olarak, üyelerimizle beraber ilk günden beri biz de ayaktayız. Tüm ilişkilerimizi, potansiyelimizi seferber ederek yardım kampanyasını devletimizin koordinasyonunda organize ediyoruz. Bu hafta gazilerle beraber derneğimiz adına depremden etkilenen kardeşlerimiz için topladığımız yardımları Türkiye’mizin büyükelçisi Cahit Bağcı beye ileteceğiz nasip olursa. Allah milletimize yar olsun ve korusun.

Her zaman Türkiye’nin yanında olacağız

Öncelikle, bütün Müslüman aleminin başı sağ olsun. Türkiye’de gerçekleşen bu deprem herkesin yüreğinde bir sızı oluşturdu. Bütün Müslüman ülkeleri gibi Kazakistan’da yardım elini uzatmada eksik olmadı. Ülkem hem maddi hem manevi anlamda bu zor süreçte her zaman Türkiye’nin yanında olacak. Çünkü Türkiye’nin Müslüman ülkelerine İslam ve ilim adına yaptığı hizmeti hiçbir ülke yapmamıştır. Kazakistan halkı ve oradaki Ahıskalılar olarak her zaman kardeşlerimizin yanındayız. İnşallah hepimiz birlik olarak her sıkıntıyı beraber paylaşıp beraber aşacağız.

Türkiye’nin dayanışma ruhu çok etkiledi

Anavatan Türkiye’de meydana gelen bu yıkıcı depremle birlikte, Batı Trakya Türk toplumu olarak bizler de derinden sarsıldık. Depremin ilk saatlerinden itibaren tüm gelişmeleri yakından takip ederek depremzedeler için dualar ettik. Göçük altından çıkan her can bizim için ümit ve sevinç kaynağı oldu. Buradaki en üst kurul olan Batı Trakya Türkleri Danışma Kurulu’muzun önderliğinde başlatılan yardım çağrısına uyarak tüm bölgelerden gelen yardımlara bizler de katıldık. Tırlarımızı bölgeye gönderdik ve nakdî yardımlarımız hâlen devam ediyor. Bu konuda Türkiye’nin müşterek yardımlaşma ve dayanışma ruhu bizi çok etkiledi. Türkiye’nin her ferdiyle canhıraş koşturmacasına şahit olduk, bir kez daha sevindik, gururlandık, umutlarımız perçinlendi. Bu vesileyle rahmet-i Rahman’a kavuşanlara rahmet, kalanlara sabır niyaz ediyoruz. Türkiye’mizin başı sağ olsun. Rabbim daha benzerini yaşatmasın.

Yaşadıklarınızı biliyorum ve sizi çok iyi anlıyorum

Herkes gibi deprem haberi yüreğimizi yaktı. Haberlerde gördüğüm manzara karşısında yaşadığım olumsuz anılar geldi aklıma. Yer gök toz halde harap olmuş binalar, paniklemiş insanların bağrışları, yardım çağrıları ve ardından gelen ambulansın siren sesleri hepsi bir anda hafızamda canlandı. Tek farkla, yukarıda anlattığım olayları zalim bir despotun eliyle yaşamıştık bizler Türkiye’nin güneyi ise depremle. Bu açıdan yakınlarını, evlerini, yaşadıkları yerleri kaybedenleri çok iyi anlıyorum. Belki evinizi veya ailenizi kaybettiniz, tarif edilemez ve unutulamaz bir acı biliyorum. Bu acıyı tatmış biri olarak, evet kaybettiklerimizi geri getiremeyeceğiz. Ama şüphe yok ki biz Müslümanlar tüm şeyleri ve olayları yaratanın Allah-u Teala olduğunun bilincindeyiz; şerri de hayrı da yaratan O’dur.

Yükselen çığlık ve acı yüreklerimizde yankılandı

Mehdi Gurra. Alsar Vakfı Başkanı, Arnavutluk.
Mehdi Gurra. Alsar Vakfı Başkanı, Arnavutluk.

Türkiye’nin güneyinde meydana gelen “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli ve yine Elbistan merkezli iki büyük deprem hadisesi ve sonuçlarını derin bir üzüntüyle öğrendik. Dost ve kardeş ülke Türkiye’de meydana gelen, tarihte emsali olmayan felaket bizleri de derinden yaralamış ve üzmüştür. Ortak bir tarihe ve geçmişe sahip olduğumuz Türk halkının acısı aynı zamanda bizim acımızdır. Deprem bölgesinden yükselen çığlık ve acı dolu sesler bizim yüreklerimizde yankılanmıştır. Yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acıları bizim yüreklerimizi de dağlamıştır. Bölgede hakim olan soğuk hava bizim bedenlerimizi de titretmiştir. Göz yaşlarımıza karışan dualarımız, Yüce Allah’tan kardeşlerimizin bir an önce selamete çıkarması yönünde olmuştur.

Depremin çok güçlü olması, tahrip olan alanın çok geniş olması ve hava şartlarının olumsuzluğu, bir depremin şoku atlatılamadan ikinci bir deprem meydana gelmesi gibi birçok olumsuz faktörler işleri fevkalade zorlaştırmış olsa da şükürler olsun ki olay sonrasında hemen aksiyon alan Türk Devleti ve hem Türkiye’den hem de dünyanın dört bir yanından AFAD organizasyonuyla yapılan yardımlar kısa zamanda depremzedelerin imdadına yetişmiş ve içimize bir nebze de olsa su serpilmiştir.

Arnavutluk ve Alsar Vakfı olarak organize ettiğimiz aynî ve nakdî yardımlar deprem bölgesine süratle gönderilmiştir. Bu elim hadise nedeniyle başta depremde hayatını kaybedenlere Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere, Türkiye Cumhuriyeti devlet büyüklerine ve Türk halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyorum. Allah yâr ve yardımcınız olsun…

Bugünkü dayanışma ortak geleceği inşa edecek

Daha önce çeşitli vesilelerle ister Bosna Hersek içerisinde ister yurt dışında ihtiyaç sahipleri için birçok organizasyon düzenlenmiş olmasına rağmen, insanlar mağdurlarla hiçbir zaman bu denli özdeşleşmemiştir. Bu aslında felaketin ne boyutta olduğunu göstermekle birlikte, aynı zamanda Boşnakların zor günlerde kardeş gördüğü Türklere hep yardım eli uzatmaya hazır olduğunu da göstermektedir.

Türkiye daha önce birçok defa kardeşliğini ispatlamışken, Bosna Hersek’in de bu bağlamda elinden geleni yapması çok manidar olmuştur. Bu da hiç süphesiz bu zor günlerimiz geçtiğinde ortak bir geleceğe daha da sağlam yürümemiz açısından önemli bir husustur.

Her şey O’nundur, yasınızı paylaşıyoruz

Gana insanları olarak Türkiye’de deprem felaketi nedeniyle büyük üzüntü duyuyoruz ve yasınızı paylaşıyoruz. Yüce Allah hayatını kaybedenlere merhametiyle muamelede bulunsun ve yaraların hızla sarılmasını nasip eylesin. Biz inanan insanlar olarak Allah’ın takdirini sorgulayamayız. Tüm her şey O’na bağlıdır ve O’nun kontrolündedir. Böyle zor zamanlarda O’nun iradesine boyun eğmek acımızı dindirir ve emrine itaat ettiğimizi gösterir. Umarım ki iyi insanların sabırları Mevla’nın mükafatını ve talih dolu günleri Türk halkının üzerine çeker.

Kaynak: Gzt

Read Previous

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, AB’ye Türkiye’ye destek çağrısı yaptı

Read Next

Norveç’teki Boşnak Müslümanlar, depremzedelere yardım etmek için seferber oldu