Girit’te diktatör Sisi, Çipras ve Anastasiadis zirvesi

Çipras, Mısır’ın binlerce vatandaşının katliamından sorumlu diktatörü Abdulfettah Es-Sisi ve Kıbrıs Rumlarının lideri Nikos Anastasiadis ile beraberindeki heyetler Girit Adası’nda 6’ncısı düzenlenen üçlü zirvede bir araya geldi. 

Zirve sonrası basın toplantısında konuşan Çipras, enerji meselesinin toplantının en önemli gündemi olduğuna işaret etti, Girit’in bir enerji kavşağı haline geleceğini belirtti.

Başbakan Çipras, Mısır’ın Filistin ve Libya sorunlarında olduğu gibi Akdeniz ve Orta Doğu’daki dengenin sağlanması için önemli bir ülke olduğunu dile getirerek, terörle mücadele ve göçmen akınlarının durdurulmasının Mısır olmadan gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti.

Mısır ile Yunanistan arasında Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge sınırının belirlenmesi konusunun Sisi ile ikili toplantıda ele alındığını anlatan Çipras, “En kısa süre içinde teknik zorlukları aşma yollarını bulmak konusunda anlaşmaya vardık.” dedi.

Çipras, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüşmelerin başlamasını desteklediklerini, sonuçsuz kalan Crans-Montana’daki toplantıya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini kaydetti.

Eli kanlı diktatör Sisi ise üç ülkenin arasındaki işbirliğinin, din adına yayılmaya çalışan aşırıcılık ve terör unsurlarına karşı bir kale teşkil ettiğini ifade etti.

Libya’nın bir terör yuvası haline gelmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan diktatör Sisi, “Libya’da dış müdahalelere karşıyız. Mevcut yönetim ile uluslararası kararlar çerçevesinde diyaloğun devam etmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan’a “diktatör”, diktatöre “dost” yaklaşımı

Öte yandan Başbakan Çipras’ın yönetimindeki Yunanistan’da hükümet, basın ve siyasi çevreler, her fırsatta Türkiye’nin FETÖ ve diğer terör ürgütleriyle mücadelesi kapsamında terörle ilintili gazeteci ve ordu mensuplarına yönelik koğuşturmaları nedeniyle Erdoğan’ı diktatörlükle ve Türkiye’yi can güvenliği olmayan ülke olarak tanıtırken Çipras’ın eli kanlı Mısır diktatörü Sisi ile samimi pozlar ve stratejik anlaşmalar yapmasına suskun kalması çifte standart olarak değerlendiriliyor.

Yunan yargısı ülkeye sığınan 8 kaçak darbeci askerleri Türkiye’de can güvenliği olmadığı gerekçesiyle himaye etmiş ve iltica hakkı tanımıştı. 8 darbecinin özel devlet koruması altında olduğu Yunan medyasında yer alması üzerine Türkiye sert tepki göstermişti.

Yunanistan’da ana akım medya ve siyasi güç merkezi çifte standart uygulamaya devam etse de, diğer yandan az da olsa basın, aktivist ve siyasi çevrelerden oluşan tarafsız ve vicdanlı bir kesim de iki yüzlü siyaseti eleştirmektedir. Ama ne yazık bunlara Yunan ana akım medyası yer vermemektedir.

 

Milletgazetesi.gr

Read Previous

İsrail askerleri Gazze sınırında 3 Filistinliyi yaraladı

Read Next

Thaçi-Haradinaj arasında fikir ayrılıkları nereye gider?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *