İsrail askerlerinin, Batı Şeria’daki Ebzik İlköğretim okulunu yıkması ve ardından kurulan çadırı kaldırmasından dolayı öğrenciler, 3 odalı bir evde İsrail ihlalleri altında okul araç ve gereçlerinden yoksun eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor.
İsrail askerlerinin, Batı Şeria’nın Ebzik köyünde “ruhsatsız” olduğu iddiasıyla tenekeden yapılan Ebzik İlköğretim okulunu yıkması ve ardından kurulan çadırı kaldırmasından dolayı öğrenciler, 3 odalı bir evde İsrail ihlalleri altında okul araç ve gereçlerinden yoksun eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor.
Batı Şeria’nın Tubas kentinin doğusunda küçük bir köy olan yaklaşık 180 kişilik bir nüfusa sahip Ebzik’te tenekeler kullanılarak inşa edilen 22 öğrencinin eğitim gördüğü okulun açılışı bu yıl Filistin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı tarafından yapıldı.
Açılıştan yaklaşık bir ay sonra İsrail, kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle C bölgesinde yer alan ve “ruhsatsız” olduğunu iddia ettiği okulu yıktı. İsrail askerleri, öğrencilerin eğitimini sürdürebilmesi için bölgede okulun yerine geçici olarak kurulan çadıra da çok geçmeden el koydu.
Okulun müdürü Firas Deragime, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ebzik İlköğretim Okulu açılmadan önce köydeki öğrencilerin, komşu köydeki bir okulda eğitim görmek için yaklaşık 20 kilometrelik bir yolu her gün yürüyerek ya da hayvanlara binerek gittiğini söyledi.
Deragime, “İsrail askerleri, önce bu yıl açılışını yaptığımız okulu yıktı. Daha sonra alternatif olarak kurulan, idare yönetiminin ve öğrencilerin derslik olarak kullandığı iki odalı bir çadıra el koydu.” dedi.
Bunun ardından 150 yıl önce inşa edilen taş ve kilden yapılmış 3 odalı eski bir evin hayırsever bir kişi tarafından bağışlandığını ve okula dönüştürüldüğünü ifade eden Deragime, okulda ihtiyaç duyulan bir çok malzemenin olmadığı, olağanüstü şartlar ve ortamda öğrencilere eğitim imkanı sunmaya çalıştıklarını anlattı.
Birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar eğitimin verildiği bu okulda bulunan 3 odanın dersliğe dönüştürüldüğünü, her birinde iki ayrı sınıfın eğitim gördüğünü ifade eden Deragime, “İşgal güçleri, okulu ve çadırı yıktı ancak 1967 İsrail işgalinden önce yapıldığı için bu evi yıkamıyor. Ancak burada eğitim için ihtiyaç duyulan en ufak materyal ve ekipmanlardan yoksunuz. Elektriğimiz bile yok. İsrail’in çeşitli ihlalleri altında eğitim veriyoruz.” diye konuştu.
Okula yönelik tehditlerin devam ettiğine dikkati çeken Deragime, İsrail ordusunun sıklıkla söz konusu bölgeyi kapalı askeri bölgeye çevirerek sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini, bu nedenle öğretmenlerin ve öğrencilerin her gün çeşitli sıkıntılarla karşılaştığını ancak ne olursa olsun eğitim faaliyetlerini sürdürmekten vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
“Eğitim hakkının engellenmesi savaş suçudur”
Tubas İl Milli Eğitim Müdürü Said Kabha da İsrail güçlerinin, okula yönelik ihlallerini kınayarak, “Uluslararası hukuka göre öğrencilerin eğitim alma hakkı var, eğitim hakkının engellenmesi savaş suçudur.” dedi.
İsrail yönetiminin, okulu C bölgesinde yer aldığı ve “ruhsatsız” olarak inşa edildiği iddiasıyla yıktığını ifade eden Kabha, öğrencilerin, öğretmenlerin ve bakanlığın, Ebzik İlköğretim okulunu ayakta tutmak ve okulu yeniden inşa etmek konusunda kararlı olduğunu dile getirdi.
Okulda eğitim gören beşinci sınıf öğrencisi Esil Nail de İsrail tarafından karşılaştıkları sıkıntılara ve zor şartlara rağmen eğitimlerini sürdürmekte ısrarcı olduklarını vurguladı.
Nail, “İsrail, okulumuzu yıktı ama biz bu yıkık dökük odalarda eğitim almaya devam ediyoruz. Buradan gitmeyeceğiz. İsrail’e rağmen okulumuzu yeniden inşa edeceğiz.” dedi.
Öğretmen olmayı çok istediğini söyleyen Nail, “Benim okulumda da diğer okullardaki gibi imkanların olmasını çok isterdim.” diye konuştu.
Nail’in sınıf arkadaşı Rağd Türkman da sadece okulunun değil ailesiyle birlikte yaşadığı tenekeden inşa ettikleri evin de İsrail güçlerince bir çok defa yıkıldığını hatırlattı.
Türkman, “Okulumuzu yıkarak bizi eğitimden mahrum etmeye çalışıyorlar. İşgal ordusu evlerimizi yıkıyor. Özgürce yaşama hakkımıza engel oluyor. Ama biz buradan gitmeyeceğiz.Okulumuzu yeniden inşa edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18’i kapsayan A bölgesinin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e; yüzde 21’lik B bölgesinin idari yönetimi Filistin’e, “güvenliği” İsrail’e devredilmiş; yüzde 61’ini oluşturan C bölgesinin ise “idari yönetimi ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla C bölgesinde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.
AA