Bugün (11.08.2016) Filibe Başkonsolosluğu tarafından Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkedeki ticari ve ekonomik son duruma yönelik bilgilendirme toplantısı yapıldı.
City otelde gerçekleşen toplantıda, Filibe Başkonsolos Vekili Birey Yılmazsoy, Filibe Ticaret Ataşesi Barış Yeniçeri, Bulgar Türk İşadamları Derneği (BULTİŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Donka Koleva, BULTİŞ üyeleri, Filibe bölgesinden Türkiye ile iş yapan firma sahipleri ve basın mensupları yer aldı.
Sayın Yılmazsoy, Türkiye’de 15 Temmuz gecesi meydana gelen darbe girişimi konusunda kapsamlı açıklamalar yaparak, katılımcıları bilgilendirdi.
Başkonsolos Vekili Yılmazsoy, konuşmasında “Türkiye’de 15 Temmuz’daki olayları siz değerli işadamları yakından takip ettiğinizi biliyorum. Bulgaristan basınında yer alan bazı yanlış bilgilerden, sizlerin de Türkiye ile mevcut iş ilişkilerinizden dolayı, bu bilgilendirme toplantısını düzenleme kararı aldık. Bulgaristan’daki temsilciliklerimiz olarak 15 Temmuz’da neler yaşandığını, olayların içyüzünü, doğru şekilde Bulgar halkına, dostlarımıza ve buradaki soydaşlarımıza aktarmak için önemli çaba gösterdiğimizi düşünüyorum. Maalesef, 15 Temmuz akşamı, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızmış bir grup tarafından Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde silahlı bir darbe girişimi, silahlı bir kalkışma meydana geldi. Olayların gelişiminden kısa süre sonra, bunun Anayasal düzene karşı bir darbe girişimi olduğu, terör içerikli bir hareket olduğu anlaşıldı. Bu kalkışmanın faillerinin tamamen TSK’nın emir komuta zinciri dışında hareket ettikleri, darbe girişiminin ilerleyen saatlerinde, demokrasiye sahip çıkmak üzere sokakları ve meydanları dolduran kendi halkının üzerine ateş açmaktan çekinmeyen bir grup olduğu, kendi vatandaşlarına, halklarına ve komutanlarına ihanet etmekte sakınca görmedikleri anlaşıldı. Darbe saatlerinde, bu grup tarafından sivil halka akıl almaz ölçüsüz orantıda şiddet uygulandığını, sivil halkın üstüne ağır silahlarla ateş açıldığını, şehirlerin stratejik noktalarının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Cumhurbaşkanlığını bombalanmasına esefle şahit olduk. En başından itibaren TSK’nın emir komuta zinciri ve büyük çoğunluğu, bu darbe girişimine karşı durmuştur. Şiddete dayalı bu komploda yer alanlar, hava kuvvetlerinin, jandarma ve zırhlı birliklerin bazı unsurlarından ibaret kalmıştır. TSK’nı Anayasal demokratik düzene sadık unsurları, Emniyet teşkilatı ve Cumhuriyet savcılıkları, eylemin başlamasından kısa süre sonra, seçilmiş hükümetin talimat ve emirleri doğrultusunda gerekli önlemleri almışlardır. Fakat bu darbenin başarısız kalmasındaki en büyük etkeni Türk milleti olmuştur. Hür demokratik düzenin tehlikeye düştüğünü gören halk sokaklara dökülmüştür. Türk halkı tankların karşısına çıkarak, önlerini keserek, üzerlerine ateş etmekten çekinmeyen terörist gruba hiçbir şekilde aman vermeyerek bu antidemokratik girişimi bastırarak en büyük payı vermiştir” dedi.
Yılmazsoy konuşmasında darbe girişimi ile ilgili tutuklananların yargı önünde bireysel olarak yargılanacaklarını, yargı sürecinde Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurma haklarının olacağını belirtti. Yılmazsoy, Türkiye hükümetince tüm ülke çapında ilan edilen olağanüstü hal kararının Anayasaya uygun olduğunu, bu gibi yasaların bazı Avrupa Birliği ülkelerinde de olduğunu, örneğin Fransa terör saldırılarından sonra 6 ay süreyle olağanüstü hal ilan ettiğini söyledi. Yılmazsoy, OHAL ilanının amacı Türkiye’de demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşların hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmek için olduğu, yabancıların özgür dolaşım hakkı konusunda hiçbir sorun yaşanmayacağını söyledi.
Darbe girişiminden sonra ülkedeki ticari ve ekonomik son duruma yönelik bilgileri Filibe Ticaret Ataşesi Barış Yeniçeri sundu: “Darbe girişiminden önce 3,213 seviyelerinde olan EUR/TL kuru darbe girişiminin sonrasında 3,371 seviyesine yükselmiştir. Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasının ardından sakinleşen EUR/TL kuru, 11 Ağustos saat 12.00 itibarıyla 3,307 seviyesinde seyretmektedir.
15 Temmuz’da %8,6 olan 2 yıllık faizler, darbe girişimi sonrasında %9,6 oranına yükselmiş, 10 Ağustos saat 18.00 itibarıyla %8,84 seviyesine tekrar düşmüştür.
BİST 100 endeksinde darbe girişimi sonrasında haftalık bazda (18-22 Temmuz) %13,4 kayıp meydana gelmiştir. 25-29 Temmuz haftasında haftalık bazda %5,11 değer kazanmıştır.
Darbe girişimi öncesinde 11-17 Temmuz 2016 haftasında yaklaşık 2,08 milyar dolar olan ihracatımız, darbe girişimi sonrasındaki 18-24 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre yaklaşık %16 oranında artışla 2,41 milyar dolar, 25-31 Temmuz haftasında ise bir önceki haftaya göre yaklaşık %11 oranında artışla 2,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Darbe girişimi, Türkiye ekonomisi ve dış ticareti üzerinde kısa vadede önemli derecede olumsuz bir etki yapmamıştır.
2015 yılında Küresel ekonomi %3,1 oranında, Avro Bölgesi %1,7 oranında, Türkiye %4 büyümüştür. 2016 yılında ise; Küresel ekonomi %3,1 oranında, Avro Bölgesi %1,6 oranında, Türkiye %4,5 büyümesi bekleniyor.
Türkiye, son 26 çeyrektir ortalama %5,3 hızla kesintisiz büyümektedir.
Türkiye, 2016 yılının ilk çeyreğinde, hem AB’nin (%1,5), hem de Avro Bölgesi’nin (%1,6) ortalama büyümesinin çok daha üzerinde bir performans sergilemiştir.
Türkiye 2016 yılının ilk çeyreğinde %4,8’lik büyüme oranıyla verisi açıklanmış olan 27 AB üyesinden daha hızlı büyüme gerçekleştirmiştir.
Küresel krizin etkilerinin azalmaya başladığı 2010 yılından itibaren Türkiye yaklaşık 6 milyonluk ilave istihdam artışıyla, OECD ülkeleri arasında 2. en fazla istihdam artışı yakalayan ülke oldu.
Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik şirketinden 42’si Türk firmasıdır. Türkiye, bu bakımdan dünya ikincisidir.
2015 yılsonunda Türkiye’nin bütçe dengesi/GSYH oranı %1,2 olmuştur. Bu oran için Maastricht Kriterleri %3 olarak belirlenmiştir.
Ülkemizin AB Tanımlı Borç / GSYH oranı ise Maastricht kriteri olan %60’ın oldukça altında %32,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye, bu sayede 25 AB ülkesinden daha iyi performans göstermiştir.
Dış ticaret açığı bir önceki seneye göre %24,7 azalışla 47,9 milyar dolar olmuştur.
İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 3,4 puan artışla %76 oranında gerçekleşmiş; hizmetler net fazlası da eklendiğinde ihracatın ithalatı karşılama oranı %88 olmaktadır.
2016 yılında ihracatın artması ve petrol fiyatlarındaki düşüş ile birlikte ithalatın da azalmasıyla, bu oranın başa baş seviyelere gelmesi beklenmektedir.
AB’nin 6. Büyük ticaret ortağı olarak Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki tüm kararlılığı bugüne kadar nasıl devam etmiş ise, bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir.
Malumunuz, bozulan Türkiye-Rusya ilişkileri tekrar düzelmiş olup, eskisinden çok daha güçlü ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için sağlam temeller atılmıştır.
Sanayi ve hizmet altyapımızı güçlendirmek için sürdürdüğümüz Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul’a 3. Havalimanı, Avrasya Tüneli, Rize-Artvin Havalimanı, Ovit Dağı Tüneli, Filyos Limanı Projelerine ara vermeden ve planlanan takvimlere uygun olarak devam edilmektedir.
Dünya ile entegre olan, küreselleşen Türkiye, yatırımlara hız kesmeden devam etmektedir. Bu yıl 26 Ağustos’ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 20 Aralık’ta Avrasya Tüneli hizmete girecektir. 2018’de İstanbul’da dünyanın en büyük havalimanının ilk etabı hizmete alınacaktır. 2016’da dünyanın en uzun köprüsü olacak Çanakkale köprüsünün temeli atılacaktır.
Kaynak: Kırcaali Haber