Geçenlerde değerli yazar, siyasetçi büyüğümüz Fahri Kaya’yı kaybettik. Nurlar içinde yatsın. Büyüğümüz Fahri Kaya hakkında günümüzün Kosova, Makedonya’da meslektaşlarım yazılar yazıp kendilerine şükranlarını sundular. Kosova Prizren’de yayın hayatında değer kaydeden“TÜRKÇEM” dergisinin son sayısı büyüğümüz Fahri Kaya’nın edebiyat yapıtlarına yer verdi. Böyle bir çalışması için “TÜRKÇEM” dergisi yapımcısı meslektaşım Zeynel Beksaç’a teşekkürler…
Büyüğümüz rahmetli Fahri Kaya’nın hayatı, edebiyatı hakkında yazanlardan farklı olarak hatıralarımda kalanları anlatmaya çalışacağım…
Evet Fahri KAYA 1955 yıllarından sonra Üsküp Radyosu Türkçe yayınlarının Çocuk Draması Bölümünün sorumlusuydu. Bugünlerde Makedonya radyosu dahilinde Türkçe Çocuk Radyo Draması faaliyette olup olmadığını bilmiyorum ancak o dönemlerde daha doğrusu benim çocukluk yıllarımda başarılı çalışmalar yapardı. İşte bu Çocuk Dramasının sorumlusu olarak görevde bulunan değerli büyüğümüz Fahri Kaya bir gün babam Şerafettin Nebi ile görüşerek beni de bu çalışmalara dahil ettiğini açıkladığında mutlu olmuştum. Hafta içi derslerimden geri kalmamam için drama çekimleri cumartesi gününe alınmıştı. “TEFFEYÜZ” sekiz yıllık okulu öğrencisiydim. Cumartesi günleri hazırlanan “Çocuk Draması” oyunlarının çalışma süresi hiç belli olmuyordu. Bugünkü gibi teknoloji gelişmemişti o yüzden de çekimlerimiz uzun sürerdi. Çoğu zaman çekimlerimiz geç vakte kadar uzardı. Böyle durumlarda değerli büyüğüm Fahri KAYA çekimler sona erdikten sonra beni elimden tutarak evime getirip babama teslim ederdi. Fahri KAYA ile ilk tanışmam böyle olmuştu… Üsküp Radyosu (o zamanlarda Üsküp Radyosu olarak geçerdi) Çocuk Drama’sında üye olduğum için ve yaptığım çalışmalarımın ödülü, ilk Banka hesabımın olmasıdır. Evet o dönemde benim banka hesabım vardı ki her çalışmam için yapılan ödemeler düzenli yatırılırdı. Bir de unutamadığım anılardan biri 1959 yılında Üsküp Radyosunun Çocuk Drama’sında faaliyette olan çocuk oyuncuları ile birlikte Adriyatik Denizi’nin meşhur Opatiya tatil yerinin bir beldesi olan İÇİÇİ’ye gönderildiğimdir. Bir ay sürecek bir tatili ailem pek de hoş karşılamamıştı. Bu sefer de Fahri KAYA araya girerek, grubumuzun yöneticisi değerli yönetmen Blagoya Andreevski’nin olacağını babama söylemişti. Üsküp Radyosu Çocuk Draması yönetmenlerinden biri olan Andreevski’yi babamın tanıması ve de Fahri Kaya’nın arabuluculuk yapması sonucu tatile gittim. Derken tatile gitmem iyi oldu, oralarda Üsküp Radyo Draması Makedon oyuncularını da tanıma fırsatım olmuştu ki burada tanıdıklarım daha sonraları müzik alanında ünlü olacak Lupka Dimitrovska, Zafir Hacimanov gibi isimlerle arkadaşlık kurmak ve dostluğumuzu pekiştirmek gerçekten de harikaydı. Derken ailemden uzak olmama rağmen Adriyatik Denizinin güzelim tatil beldesi olan Opatiya ve İçiçi’nin güzelliklerine hayran kalmam ise bana özel hatıralarımda silinmeyecek anları yaşatması ayrı olaydı…
Böyle güzel ve anılarımda uzun zaman izler bırakacak yaşamamda büyük payı da tabii ki büyüğüm Fahri Kaya’nın sayesinde olmuştu…
Fahri Kaya ile sonraki görüşmem Makedonya Meclisinde oldu. 1969 yılında Makedonya Meclis’inde Türkçe Çeviri Bölümü faaliyetteydi. Bu bölümün sorumlusu rahmetli Hüsamettin Vardar’dı. Ben ise bölümün sekreteri görevindeydim. O dönemde Fahri KAYA Mecliste Türkleri temsil eden milletvekillerinden biriydi. Milletvekilliği döneminde gösterdiği faaliyetlerin yanı sıra Fahri Kaya “Prosvetno Delo” için tarihi kitaplarının Türkçe çevirisini de yapardı. Yaptığı bu çevirilerin tümünü de daktiloda yazardım. Böylece her gün görüşme fırsatımız olurdu. Bu görüşmeler sırasında bölümümüze hediye ettiği çaylarımızı yudumlardık. Bu görüşmelerim esnasında sürekli olarak bana “Sen yarıda bıraktığın eğitimine devam etmelisin” sözleri hala düşüncelerimde işitir gibi oluyorum. Böyle sürekli olarak bana bu sözleri söyleyen değerli büyüğüm Fahri KAYA eğitimime Yüksek Pedagoji Akademi’sinin Türkçe Bölümü’nde kayıt olmam için yaptığım başvuruda emeği unutulmazdır. Eğitimimi bitirdikten sonra “BİRLİK” Gazetesi’nde kendimi buldum. Tabii ki benim için bunlar unutulmaz anlardı… “BİRLİK” gazetesine başladığımda kendileri Makedonya Tanıtma Bakanlığı Bakanı görevindeydi..Tabii ki bu dönemde pek de görüşemiyorduk. Ancak gazetemizde çıkan yazılarımızı takip eder bazen yeni önerilerde bulunurdu…
Büyüğüm Fahri Kaya ile son görüşmem Makedonya Merkez Komitesinin üyesi dönemindeydi. Siyasete başlamam için Makedon siyasetçilerinden bir öneri almıştım ki bu öneri hakkında Babam ve Fahri Kaya’dan düşüncelerini aldım. Her ikisinin düşüncesi kesindi: “siyasete adım atma,” demişlerdi…
Tüm bu yazdıklarım tabii ki Fahri Kaya’yı anlatmak yetmez ancak benim kendileriyle olan karşılaşmalarımın anılarıydı…
Fahri Kaya hakkında yazılanlar dahilinde edebiyatçı olarak bahsediliyor. Ancak ben bu düşünceyle bağdaşmıyorum. Fahri Kaya bence öncellikle Yugoslavya ve Makedonya çapında değerli bir siyasetçiydi. Evet “BİRLİK” gazetesinin başyazarı, çevirileri, yazıları, antolojisi var ancak siyasetçiliği her şeyin önünde geliyor. Değerli, işini bilen bir siyasetçiydi. Bu çalışmaları dahilinde onunla bir anımı anlatmaya çalışacağım … “Yıllar öncesi Üsküp’ün “Yosip Boz Tito” lisesinde Türkçe sınıflar açıldı. O dönemin müdüresi ile (ilgilenenler gazetede konuyla ilgili yazımı okuyabilirler) söyleşi yapmaya gittim. Okul müdüresinin düşüncesi beni hayal kırıklığına uğratmıştı, şöyle demişti müdüre: “Türkçe sınıfın açılmasına ne gerek vardı ki, Türkler zanaatçı olsun, kuyumcu, kuaför v.s. gibi. Müdürenin söylediklerini yazıma yazmıştım. Yazı yayınlandıktan sonra değerli büyüğüm Fahri Kaya bizim genel yayın yönetmenimize “Bir daha Saadet’e böyle yazılara izin vermeyin” demişti. Evet tam da böyle demişti ki bu da Fahri Kaya’nın değerli, işini bilen bir siyasetçi olduğunun kanıtıydı… Sonunda şunu belirtmek isterim ki Fahri Kaya’nın değerli siyasetçi olduğunu derken belirtmek istediğim, hayatının sonuna kadar başlamış olduğu siyasetin çizgisinden hiç dönmedi… Bu da kendilerinin kişiliğinin bir göstergesidir bence… Öyle ki nadir rastlanan kişiliğine sahip olan büyüğüm Fahri Kaya onunla bir dönemi yaşayan bizlere örnek olduğunu da vurgulamak isterdim…
Yazdıklarım tabii ki şahsi düşüncem, Fahri Abimizin değerli bir siyasetçi olduğunu, bazı siyasiler gibi her dönemin adamı olmadığını vurgulamak istedim. Makedonya ve Yugoslavya’da yaşayan Türklere bu faaliyetleri dahilinde ne kadar da emeği geçtiğini tabii ki tarih yazacaktır. Ben ise yaşamımda- Fahri Kaya’nın emeğinin olumlu izlerinin olduğunu anlatmaya çalıştım…
Hayatımda önemli izleri olan Fahri Abim nurlar içinde yat, ruhun şad olsun …