Eski İngiliz Diplomat ve Balkan uzmanı Timothy Less, Balkanlar’da sulhun tesisinin ancak dış baskı ya da Balkan ülkelerinin sınırlarının yeniden çizilmesiyle mümkün olabileceğini iddia etti.
Hırvat Express portalına konuşan Less, Avrupa Birliği, ABD, Rusya ve Türkiye’de meydana gelen değişiklikler göze alındığında Balkanlar’da yeni bölünmelerle sonuçlanacak bir vetirenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Sırbistan’ın güneyi ve Kosova’nın kuzeyinde yeni çatışma riskleri olduğunu ve Arnavutlarla müzakere etmekten yorulan Belgrad yönetiminin işleri yoluna koymak adına Kosova’nın kuzeyini ilhak etmeyi deneyebileceğini söyleyen Less, Bosna Hersek, Makedonya ve Kosova’da yaşayan azınlıkların hiçbir zaman içinde yaşadıkları ülkelerin meşruiyetini kabul etmediklerini ve Yogoslavya’nın dağılma sürecinde “yabancı devlet” ittihaz ettikleri bir yapının parçası olmamak adına silaha sarıldıklarını hatırlattı.
Avrupa Birliği’nin Balkanlar’daki nüfuzunun azaldığını ve diğer taraftan ABD’nin bölgeye ilgisiz olduğunu ifade eden Less, diğer taraftan Rusya ve Türkiye’nin ise Balkanlar’ı kendi tesir sahalarını genişletebilecekleri bir bölge olarak gördüklerini kaydetti.
AB’nin Balkan Siyaseti Çöktü
Avrupa Birliği’nin Balkan siyasetinin çöktüğünü ve bölgede istikrarsızlığın giderek artmasının bunun en büyük emaresi olduğunu söyleyen Less, “90’lı yıllar ve 2000’li yılların başlarında Amerikalılar güç kullanmak vasıtasıyla ayrılıkçı hareketleri bastırmayı başardılar. Daha doğrusu, sözde “sivil” olan sömürge valilerini iktidara getirdiler ve ayrılıkçı politikacıları alaşağı edebilmek için binlerce NATO askerini bölgeye konuşlandırdılar” diye konuştu.
AB’nin diplomasinin gücünü kullanarak bölgede istikrar ve barış için bölge ülkelerine AB’ye üyelik vaat ettiğine dikkat çeken Less, “Bu politikada iki hata vardı. Birincisi, ABD’nin daha evvel ayrılıkçı akımların kökünü kazımayıp sadece arka plana itmiş olması, ikincisi ise AB’nin siyasi çözümün mümkün olmaması halinde bir B planının olmaması” dedi.
AB’nin giderek daha büyük krizler yaşamasıyla birlikte ayrılıkçı akımların Balkanlar’a geri döndüğünü söyleyen İngiliz uzman, “Bu durum, Bosna gibi ülkelerde devlet dağılma tehlikesiyle karşı karşıyayken Avrupalı diplomatların politikacılar ve yerel halka reformlar ve AB’ye entegrasyona odaklanmaları için dil döküp yalvardıkları saçma ve trajik bir vaziyetin zuhuruna neden oldu” dedi.
Foreign Affairs’te yayınlanan “Balkanlar’da İşlevsizlik” başlıklı makalesi geniş alaka celbeden Less, “Benim düşüncem çok etnikli yapıya haiz Balkanlar için yegane çözümün ya Yugoslavya örneğinde olduğu gibi otoriter bir güç kaynağı ya da ABD’nin baskın olduğu dönemdeki gibi dışarıdan yönetilmesi olduğudur. Baskı sona erdikten sonra kırılgan olan çok-etnikli yapının dağılmaya başlaması, halihazırda şahit olduğumuz üzere kaçınılmaz” dedi.
Bosna Hersek’te Yeni Çatışma Endişesi
Bosnalı Sırpların “Sırp Cumhuriyeti Günü” için bir süre önce gerçekleştirdikleri referandumun yeni çatışmaların doğabileceğine ilişkin ciddi endişeler oluşturduğunu söyleyen Less, “ABD, Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’e müeyyide uyguladı ama kendisi mal varlığını Sırbistan veya Sırp Cumhuriyeti’ne taşıdıysa bunun Dodik’in tavırlarında kayda değer bir değişiklik yapması beklenemez” dedi.
Bölgede yaşayan Boşnaklar, Makedonlar ve Kosovalı Arnavutların ülkelerinin bölünmesi halinde buna isyan ederek silaha yöneltebileceğini ve bunun Türkiye ve Rusya gibi büyük güçler ve bölge ülkelerini de taraf haline getireceğini söyleyen Less, “Bosnalı Sırplar, Bosna Hersek’ten ayrılmak için giderek daha kararlı hale geliyor ve bu fikir etrafında birleşiyorlar. Bağımsızlık süreci için hemen önümüzdeki yıldan itibaren harekete geçebileceklerini düşünüyorum” dedi.
Kaynak: IHA