Ece Daut: “Müzisyenin toplumdaki kavramı çok düşük, müziğe saygı duyulmasını istiyorum”

Beş yaşındayken dedesinin kız kardeşine aldığı piyanoyla müziğe tutkusunu keşfeden genç yetenek Ece Daut, müzik anlayışı, hayata bakış açısı, hayalleri ve hedeflerini TİMEBALKAN’a paylaştı. Özgürlüğü müzikte bulduğunu vurgulayan Ece Daut, “Çok söz dinleyen bir çocuk olmama rağmen ilk kez müzik konusunda aileme karşı çıktım.” ifadelerini kullandı.

Mehmed ARİF, Hüsamettin GİNA / TİMEBALKAN

Genç müzik sanatçısı Ece Daut’u daha yakından tanıyabilir miyiz? Müzikle ne zamandan beri uğraşıyorsun ve hangi enstrümanları çalıyorsun? Müziğe olan tutkun ne zaman başladı?

Müziğe olan tutkum 5 yaşındayken dedemin kız kardeşime aldığı piyanoyla başladı. 5 yaşındaydım ve haddimden daha çok çalabildiğimi farkettim. Piyano eğitimim yoktu, kız kardeşim eğitim alıyordu fakat ben o yaşta eğitim almıyordum. O dönem bir şeyleri daha fazla duymaya, hissetmeye başladım ama ailem beni piyano eğitimine yönlendirmedi. Dediğim gibi dedemin piyanosu sayesinde bendeki müzik kulağını keşfettim, o piyano olmasaydı bu keşfi tek başına gerçekleştiremezdim. Yanlış hatırlamıyorsam 6. sınıfta iken düz lise hazırlıklarına başladım. Matematik, kimya ve fizik çalışıyordum. O zaman bu dersleri sevmediğimi anladım ve piyano çalmak istediğime karar verdim. Değerli hocam Habibe Kubur’dan özel piyano dersleri almaya başladım. Kız kardeşimin 9 yılda ulaştığı seviyeye ben hızlandırılmış bir şekilde 3 yılda ulaştım ve “İliya Nikolovski – Luy” Müzik ve Bale Eğitimi Okulu Merkezi’ne kaydımı yaptırdım. Alan dışı ilkokullardan buraya kaydını yapan ender öğrencilerden biriyim. Şu anda 3. sınıf öğrencisiyim. Ana enstrümanım piyano, branş entstrümanım ise gitar.

1
Ece Daut: “Duyduğum bazı şarkıları piyanoda çalmaya başlamam annem ve babamın dikkatini çekti; ‘Bu kızda bir şeyler var’ dediler”

Az önce de ifade ettiğim gibi müzikle olan tanışmam dedemin kız kardeşime aldığı piyano ile oldu. Ondan önce müzikle hiç alakam yoktu. Duyduğum bazı şarkıları piyanoda çalmaya başlamam annem ve babamın dikkatini çekti; “Bu kızda bir şeyler var” dediler. Dedem eğitimciydi ve ailemizde çok eğitimci var. Böyle bir gelenek oluşmuş ve diğer aile bireylerinin de eğitimci olup bunu sürdürmeleri gerektiğine dair bir beklenti var. Ben müziği seçtim ve bu tercihimle herkesi hayrete düşürmüş oldum. Kız kardeşim şu anda Türkiye’nin 9 Eylül Üniversitesi’nde mimarlık bölümünde okuyor. O müzikle başladı ardından alan değiştirip mimarlık okumaya karar verdi. Bense düz lise hazırlıklarına başlayıp müzikte karar kıldım. Tam bir paradoks!

Müzik alanında kazandığın ödüller var mı? Varsa hangi ödülleri ve hangi dalda kazandın? Ödül aldığın andaki duygularını bizimle paylaşır mısın?

İlk ödülümü çok küçük yaşta, hatırlamadığım bir mekanda şarkı söyleyip birinciliği kazandım. Çok küçük yaşta olduğum için söylediğim şarkıyı dahi net olarak hatırlamıyorum. Ödülü Pretor’da kazanmıştım. Geçen yıl da Makedonya çapında müzik liseleri arası düzenlenen müzik yarışmasına katıldım. Yarışmaya yüzlerce öğrenci katılmıştı. Piyanoda; belediye çapında birinci, bölge çapında birinci ve ülke çapında ise ikinci yeri kazandım. Öncelikle beni yarışmaya hazırlayan okul öğretmenime minnetlerimi sunmak istiyorum. Benim için çok uğraştı, desteklerini esirgemedi ve sürekli motivasyon verdi diğer öğretmenlere kıyasen. Elde ettiğim bu başarı okul öğretmenlerimden büyük tepki görmedi çünkü müzikte ya ileri derecede başarı elde edersiniz ya da başarılı değilsiniz.

Müzik yeteneğini sahnede sergiledin mi ve müzikseverlerden gelen tepkiler nasıldı? İleride kalabalık bir topluluğa konser vermek gibi bir hedefin var mı?

Sahnede her tarzda müzik sergiledim. Bazen klasik müzikten eserler, bazen türküler sergiledim. O tınıyı sevenler takdir etti, sevmeyenler de takdir etmedi. Bazen piyano çaldım, özellikle ilkokulda düzenlenen müsamerelerde hep sahne aldım. Şu ana kadar yurt dışında sahne alma fırsatı elde edemedim. Keşfedilmek diye bir şey var. İleride kalabalık bir topluluğa konser verme hayalim var. Şimdi ise bir grup kurup sahnelerde konser vermeyi hedefliyorum ve bunun için ilgili kurumların desteğini talep ediyorum. Bazen motivasyon eksikliği yaşıyoruz. Bir topluluk önünde farklı bir beklenti içinde olmadan sadece müzik dinletisi sunarak kendimizi de motive edebiliriz. Bir topluluk önünde çalmak ve seyircinin takdirini almak bana inanılmaz motivasyon veriyor.

3
Ece Daut: “Bir topluluk önünde çalmak ve seyircinin takdirini almak bana inanılmaz motivasyon veriyor”

Hayatında örnek aldığın müzik sanatçıları kimlerdir ve onların hangi özelliklerini örnek alıyorsun?

Her zaman söylüyorum, kendime örnek aldığım müzik sanatçısı Fazıl Say. Hayata bakış açısıyla, yaptığı besteleri ve çaldığı müziği takdir edilmek için yapmadığı için kendisini seviyorum. Özgür sanatçı ruhunu kendisinde gördüğüm için. Onun dışında Dimitri Şostakoviç var; kulağa başta hoş gelmeyen fakat dinledikçe alışılan müziğiyle. Ben müziğin deneyimle anlaşılabileceğine inanıyorum. Bu müziği seviyorum diye bir şey olmaz. Müziği dinlerseniz ve zekanızla kavrarsanız bir deneyimin ardından seversiniz. Her Şostakoviç dinlediğimde yeni şeyler kavradığımı farkettim. Müzik bilgisi deneyimle kazanılan bir şey.

‘Sanat sanat içindir’ veya ‘Sanat toplum içindir’ anlayışlarından hangisi sana daha yakın, hangisini benimsiyorsun?

Bu sanatçıya bağlı. Ben kişisel bir şey yapabilirim ve beni sadece dünyanın bir ucundaki bir kişi de anlayabilir. Ve ya çok sübliminal bir mesaj verir, herkes beni anlayabilir. Bu sanatçının kendini ifade etme şekline bağlıdır. Dediğim gibi ben gelecekte progresiv rock ve klasik müzik tarzlarında eserler üretmek ve icra etmek istiyorum.

Beste çalışmaların var mı ve en çok hangi besteleri icra etmeyi seviyorsun? Hangi müzik türüne kendini daha yakın hissediyorsun?

Bu yılki eğitim müfredatımızda besteleme dersimiz var. İlk önce klasik müzikle başladım ardından benim en çok sevdiğim progresiv rock türüyle devam ettim. Gelecekte bu müzik türünde çalışmalarda bulunmayı çok isterim. Bu müzik tarzı Makedonya’da pek bilinmiyen bir müzik tarzı. Bu yüzden progresiv rock tarzını buralarda tanıtmayı çok arzularım. Gerçi farklı tarzdan müziklere de ilgim var. Kimi zaman milli duygularım kabardığında arabesk türde bir şeyler de çaldığım olabiliyor, kimi zaman rock tarzına yakın müzik çaldığım oluyor. Müzik anlayışım sabit bir noktada değil. Günlük hayat içerisinde özgür ruhumu sadece müzikte kullanabiliyorum. Özgürlüğü sadece müzikte buluyorum.

Düz yazı alanında da bir çok ödüllerim var. 2012 yılında Makedonca dilinde yazdığım yazıyla ödül kazandım. Geçenlerde de “Evrensel Müziği Anlatan Dünya Barış Orkestrası” diye bir yazı yazdım ve bu yazıyı değerli hocam Habibe Kubur paylaştı. Tabi yarışma amacıyla yazmıyorum, içimden geldiğinde yazıyorum ve bu yazılar paylaşılıyor.

Ülkemizdeki müzik kültürüne olan ilgiyi yeterli buluyor musun? Bu ilginin geliştirilmesi için ne gibi adımlar atılabilir? Eğitim aldığın okulda bu yönde proje ve çalışmalar var mı?

Ülkemizde müziğe ilgi var ama bu alanda üretim yok denecek kadar az. Kısa zamanda daha iyi yerlere varacağımıza inanıyorum. Gelen genç jenerasyondan son derece umutluyum. Batı’da gördüğümüz imkanlar bizlerde yok. Öğretmenlerin motivasyonundan, çalıştığımız alanın akustiğine kadar Batı’daki imkanların gerisindeyiz. Öğretmenler bireysel olarak öğrencileriyle ilgilenmeleri takdirde daha fazla verim alabilirler.

2
“Şimdi ise bir grup kurup sahnelerde konser vermeyi hedefliyorum ve bunun için ilgili kurumların desteğini talep ediyorum”

Sokak sanatı ve sokak sanatçıları hakkında ne düşünüyorsun? Hiç sokakta müziğini paylaşmayı istedin mi?

Müziğin ideolojisi, dini, dili yoktur. Yeri de yoktur aynı zamanda. Orkestrada çalan biri de sokakta çalan biri de farklı bir duyguyu ifade ettiği için mekanın bir önemi yoktur. Toplumun önyargılarından dolayı sokakta müzik yapmayı düşünmedim fakat sokak sanatçılarına büyük saygım var.

Makedonya’da yaşayan Türklerin son durumunu, özellikle sanat alanındaki durumunu nasıl değerlendiriyorsun? Makedonya Türklerine müziğinle mesaj verme imkanın olsaydı, nasıl bir sanat eseri icra ederdin?

İnsanın öncelikle sanatı sevmesi gerek. Sanat zaten bir sıkıntıdan doğar ve sanatı icra etmek için kötü de olsa bu konularla ilgilenmeliyiz. Ben toplumsal konularla ilgilenmiyorum, sanatçıyım, özgür ruhluyum ve kendi yolumu çiziyorum, gibi söylemler etik değil. Sanatçı topluma gelen zararlarla ve toplumun sorunlarıyla ilgilenmeli. Bazen bireysel, bazen de toplumsal bir olay sanatçıyı etkileyebilir ve ortaya sanat eseri çıkartabilir. Bizim nesil genellikle her istediğini yapabiliyor. Sinema televizyon bölümü okuyan arkadaşlarımız var, moda tasarımcılığından tutun da sanatın farklı alanlarında eğitim alan arkadaşlarımız var. Yani umut var bence. Makedonya’da azınlık olmamıza rağmen sanat alanında da umudumuz var diye düşünüyorum. İleride de kaliteli kadroların ortaya çıkacağına dair inancım var. Makedonya Türklerine müziğimle mesaj verme imkanım olsaydı bu enstrümanla değil orkestra ile olurdu. Belki klişe olacak ama barış mesajı vermek isterdim. Tarihe baktığımızda barış adına orkestra ile icra edilen çok eser var. Bu mesajın bu şekilde tekrarlanmasını istiyorum.

dsc_0047
“Genel anlamdaki hedefim ileride bir müzik eğitim merkezi kurup genç yetenekler keşfetmek”

Müzisyenin toplumdaki kavramı çok düşük bizde, özellikle Makedonya’da. Öncelikle müziğe saygı duyulmasını istiyorum. Müzik eğitimime Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde devam etmek istiyorum, çocukluğumdan beri hep orada okumayı istemişimdir. Kısmet olursa oraya kaydımı yaptırmayı çok istiyorum. Gelecek yıl okulumu tamamladığımda müzik kabiliyetim hangi yöndeyse ona göre eğitim alacağım bölümü seçeceğim. İleride üniversiteden ülkeme döndüğümde sanatıma saygı duyulmasını isterim. Genel anlamdaki hedefim ileride bir müzik eğitim merkezi kurup genç yetenekler keşfetmek. Şu anda okuduğum okulda bu jenerasyonda sadece iki Türk var. Üniversite düzeyinde ise müzik eğitimi alan Türk yok. Oysa keşfedilmeyi bekleyen nice genç yetenek var. Okuyuculara son mesajım istediğiniz şeyden vaz geçmeyin. Ben bu konuda çok ısrarcıydım. Çok söz dinleyen bir çocuk olmama rağmen ilk kez müzik konusunda aileme karşı çıktım.

Read Previous

Kosova kendi telefon koduna sahip oldu: +383

Read Next

Petrolde yeni satış fiyatları

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *