Dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformu Facebook

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, ülkelerin sosyal medya tercihlerini ve bu tercihlerin sebeplerini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Sosyal medya iletişim, ekonomi, siyaset ve güvenlik gibi temel alanlarda ülkeler için stratejik öneme sahiptir. Kamu diplomasisi ve ulusal imajın oluşturulması, ekonomik kalkınma için ticaretin teşviki, politik katılım ve demokrasi süreçlerinin güçlendirilmesi, ulusal güvenliğin sağlanması gibi pek çok alanda sosyal medyanın etkili bir araç olduğu görülüyor.

Sosyal ağlarda en çok kullanıcıya sahip mecra hangisi?

Dünya genelinde en çok kullanılan sosyal medya platformları incelendiğinde, Facebook’un 2,91 milyar aktif kullanıcıyla lider konumda olduğu görülüyor. Facebook’u 2,56 milyar aktif kullanıcıyla YouTube ve 2,33 milyar kullanıcıyla WhatsApp takip ediyor. 4’üncü sırada ise 2,26 milyar aktif kullanıcıya sahip Instagram bulunuyor. Çin merkezli WeChat ise 1,24 milyar aktif kullanıcıyla rakiplerini takip ediyor. TikTok, 1,07 milyar aktif kullanıcıyla 6’ncı ve Çin versiyonu olan Douyin ise 600 milyon aktif kullanıcıyla 7’nci sırada yer alıyor. 8’inci ve 9’uncu sıralarda sırasıyla 573 milyon aktif kullanıcı oranıyla QQ ve Sina Weibo bulunuyor. 10’uncu sırada ise 550 milyon aktif kullanıcıyla Telegram yer alıyor.

Sosyal medya kullanım süreleri de ülkelere göre değişiyor. Filipinler, günlük ortalama 4 saat 15 dakikayla birinci sıraya yerleşiyor. Filipinler’i 3 saat 39 dakikayla Brezilya, 3 saat 23 dakikayla Endonezya, 3 saat 22 dakikayla Tayland ve 3 saat 16 dakikayla Arjantin izliyor. Malezya, Kolombiya, Meksika, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise 3 saat 11 dakika ile 3 saat 2 dakika arasında günlük ortalama sosyal medya kullanım süresine sahip. Ülkemizde ise sosyal medya kullanım süresi 2 saat 44 dakikadır. Bu süre dünya ortalamasından biraz daha fazladır.

Ülkelere göre sosyal medya kullanımı ve tercih nedenleri

Dünyadaki tüm ülkelerde sosyal medya kullanıcılarının tercihlerini genellikle kültürel, demografik ve teknolojik unsurlar etkiliyor. Filipinler’de Facebook’un yaygın olarak kullanılmasının nedeni, ülkede internet erişiminin kolaylaşması ve Facebook’un düşük veri tüketimi sağlamasıdır. Brezilya’da genç nüfusun büyüklüğü, mobil cihazların yaygınlaşması ve internet erişiminin artması Facebook, Instagram, WhatsApp gibi platformların tercih edilmesine sebep oluyor. Benzer şekilde, Endonezya’da genç nüfusunun büyüklüğü ve mobil cihazların yaygın kullanımı Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın popülerliğini artırıyor. Tayland’da da genç nüfus ve teknolojiye olan ilgi, Facebook, Instagram ve X’in eski ismiyle Twitter’ın tercih edilmesine neden oluyor.

Yaş, cinsiyet, eğitim ve gelir seviyesi gibi değişkenler kullanıcıların tercih ettiği sosyal medya platformlarını ve buralarda geçirdiği süreyi etkiler

Arjantin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerde de benzer dinamikler etkilidir. Bu ülkelerde de genç nüfus, mobil cihazların kullanımı ve platformların iş fırsatları yaratma potansiyeli Facebook, Instagram, X, TikTok gibi sosyal medya platformlarının popülerliğini artırıyor. Öte yandan, Çin’de Facebook ve diğer Batı kökenli platformlar yasaklı olduğu için yerel alternatifler olan WeChat, QQ, Douyin tercih ediliyor. Yani, sosyal medya tercihleri genellikle ülkelere özgü koşullara bağlı olarak farklılık gösteriyor.

Türkiye’de kullanılan sosyal medya mecraları incelendiğinde 52 milyon aktif kullanıcıyla WhatsApp’ın Türkiye’de en fazla tercih edilen platform olduğu görülüyor. 2’nci sırada ise 48 milyon kullanıcıya sahip YouTube yer alıyor. Ardından 46 milyon kullanıcıyla Instagram ve 40 milyon kullanıcıyla Facebook geliyor. Türkiye’de sosyal medya kullanımını etkileyen faktörler arasında platformların geniş bir kullanıcı tabanına sahip olmaları, çeşitli içerik seçenekleri sunmaları ve mobil cihazlara uyumlu olmaları gibi etkenler öne çıkıyor. Yine ülkemizdeki genç nüfusun sosyal medya kullanımında etkili bir rol oynadığı ve bu platformları yoğun bir şekilde kullandığı da görülüyor.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde en yoğun kullanılan sosyal medya mecraları incelendiğinde, kullanıcıların sırasıyla Facebook, YouTube, WhatsApp, Instagram ve X’i tercih ettiği görülüyor. Tercihlerin nedenleri arasında kültürel farklılıklar, yaygın internet erişimi ve dil seçeneklerinin etkisi var. Almanya’da Facebook, YouTube, WhatsApp tercih edilirken Fransa’da Facebook, YouTube ve X’in ilk sıralara yerleştiği görülüyor. İtalya’da Facebook, Instagram, WhatsApp başı çekerken İspanya’da ise Facebook, YouTube, X tercih ediliyor. Bu farklılıklar, internet ve sosyal medyanın küresel bir fenomen olduğunu ancak her ülkenin bu fenomeni farklı şekilde deneyimlediğini gösteriyor.

Sosyal medya tercihlerini belirleyen önemli faktörler

Demografik değişkenler, sosyal medya kullanımını belirleyen önemli faktörlerdir. Yaş, cinsiyet, eğitim ve gelir seviyesi gibi değişkenler kullanıcıların tercih ettiği sosyal medya platformlarını ve bu platformlarda geçirdikleri süreyi etkiler. Örneğin, gençler genellikle görsel ve etkileşimli platformları tercih ederken yetişkinler daha çok haber ve bilgi içerikli platformlara yöneliyor. Kadınlar, erkeklere kıyasla sosyal medya kullanımında daha aktifler ve erkeklerden farklı platformları tercih ediyorlar.

Yüksek eğitimli ve gelir seviyesi daha yüksek olan bireyler, genellikle daha fazla sosyal medya platformu kullanıyor ve bu platformlarda daha uzun süre vakit geçiriyor. Coğrafi bölge, etnisite, dil gibi faktörler de insanların sosyal medya tercihlerini etkileyebiliyor. Bu faktörlerin, sosyal medya kullanımı üzerindeki etkileri dikkate alındığında, pazarlama ve iletişim stratejilerinin de bu faktörlere göre şekillendirilmesi önem kazanıyor.

[Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Read Previous

Irak’ın kuzeyinde 12 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi

Read Next

Yunanistan’da hukukun üstünlüğünün kötüleşmesine dair Avrupa’dan yeni eleştiriler