Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları Kongresi’ne Balkanlı doktorlar da katıldı

“Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi” temasıyla İstanbul Hilton Bomonti Otel’de, “Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi”nin açılışı gerçekleşti.

“Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi” temasıyla düzenlenen “Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi”ne Balkanlardan doktorlar da katıldı. Kongreye Makedonya’dan aile hekimi Şeyda Ahmet, diş hekimi Hüsniye Emin, reumatolog Hüsni İsmaili, aile hekimi Ayredin Kyamilovski, Kosova’dan tıbbi dokümanter Haşim Morina, Dr. Eyüp Mazrek, ortoped Dr. Osman Juri, ürolog Dr. Fatos Şukriyu, pulmolog Dr. İdriz Mumcu,  Dr.Resmiye Skenderi Mumcu, Preşova’dam reumatolog Dr. Meydi Zeçiri, jinekolog Dr.Menderez Aliu, Dr. Viktor Zeqiri ve Bulgaristan’dam diş hekimi Sevgin Mutalibov katıldı.

Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi açılışında konuşma yapan Sağlık Bakan Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken, “Myanmar’a, Sudan’a Balkanlar’a, Ortadoğu’ya sağlık hizmeti sunmaya başladık ve devam ettik. Ülke dışında 6 hastane yapmış bulunmaktayız. Doktorlarımız, bilgilerini, becerilerini ve deneyimlerini, bizlerden yardım talep eden ülke, doktor ve sağlık çalışanlarına eğitim vererek sağlamakta. Ortadoğu’da, Arakan’da akan kanı görmezden gelen Batı, bırakalım oradaki hastaları, yaralı kardeşlerimizi tedavi etmeyi, sağlıklı kardeşlerimizi bile içlerine almamaktalar. Amacı tüm dünyada barışı sağlamak olan Birleşmiş Milletler ise bu durumda sadece seyirci kalmaktadır. Bugün burada 70 ülkenin, 200’e yakın sivil toplum kuruluşu ile biz onlara insanlık adına ‘dur’ demek istiyoruz.” dedi.

Öğütken, “Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi” temasıyla Hilton Bomonti Otel’de düzenlenen, “Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 2. Kongresi”nin açılışında, 3 kıtada hüküm süren İslam medeniyetinin ilme, bilime, tıbba her zaman büyük önem verdiğini dile getirdi.

Yüz yıl öncesine kadar dünyanın hakimi olan İslam medeniyetlerinin bu durumda olmasının, Batı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nda başlatıp daha sonra diğer Müslüman ülkelerde devam ettirdiği bir oyunun sonucu olduğunu belirten Öğütken, “Sonuncusu ise ülkemizde 15 Temmuz 2016’da kanlı darbe girişimi yaparak Türkiye üzerinde gerçekleştirmek istenmiş ancak, kahraman halkımız sayesinde bertaraf edilmiştir.” dedi.

Matematik, tıp, geometri alimlerinin İslam toplumlarında yetiştiğini, Batı’nın bu alimlerin eserleriyle kendi bilim adamlarını yetiştirdiğini anlatan Öğütken, “Peygamberimizin hadislerde bize aksettirdiği ilmi gerçekleri, bugün Batı yeni bir şey keşfetmiş gibi bize sunmaktadır. Son çeyrek asra kadar tıbbın babası bilgeler bilgesi İbn-i Sina’nın kitabı 600 yıl boyunca Avrupa’da ders kitabı olarak okutulmuştur. Bugün bilimde bizden daha ilerde gördüğümüz Avrupa, aslında 1. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı’dan ders alan bir öğrenciydi.” diye konuştu.

Öğütken, BirinciDünya Savaşı öncesi üst aklın devreye girdiğini, ayaklanma, isyan, iç karışıklıklarla Osmanlı Devleti’nin bilimle uğraşmasının engellendiğini, birçok kaynağın yağmalandığını, birçok bilim adamının savaşta hayatını kaybettiğini anlattı.

Tıp biliminin en önemli bilim olduğunu vurgulayan Öğütken, şunları kaydetti:

“Çünkü her şey insan sağlığıyla başlar. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla son 15 yıldır en çok sağlığa yatırım yaptık. Bugün kurduğumuz sağlık sistemi ve hastanelerimizle dünyanın hayranlığını kazanmış bulunmaktayız. Sadece Türkiye’de değil, tüm Müslüman ülkelere hizmet götürmeye başladık. Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca sayılarla yetinerek, bunlarla uğraşmakta. Myanmar’a, Sudan’a Balkanlar’a, Ortadoğu’ya sağlık hizmeti sunmaya başladık ve devam ettik. Ülke dışında 6 hastane yapmış bulunmaktayız. Doktorlarımız, bilgilerini, becerilerini ve deneyimlerini, bizlerden yardım talep eden ülke, doktor ve sağlık çalışanlarına eğitim vererek sağlamakta. Ortadoğu’da, Arakan’da akan kanı görmezden gelen Batı, bırakalım oradaki hastaları, yaralı kardeşlerimizi tedavi etmeyi, sağlıklı kardeşlerimizi bile içlerine almamaktalar. Amacı tüm dünyada barışı sağlamak olan Birleşmiş Milletler ise bu durumda sadece seyirci kalmaktadır. Bugün burada 70 ülkenin, 200’e yakın sivil toplum kuruluşu ile biz onlara insanlık adına ‘dur’ demek istiyoruz.”

Öğütken, Türkiye’nin sağlık alanında belirli bir düzeye geldiğini vurguladı.

-“Batı vicdanını yitirdi”

Dünya İslam Sağlık Birliği ve Sağlık-Der Genel Başkanı Dr. Kasım Sezen, Batı’nın İslam coğrafyasında yaşanan acılara tepkisiz kaldığını, Arakan’da, Suriye’de, Irak’ta yüzlerce insanın ölmesini, evsiz ve aç kalmasını umursamadığını kaydetti.

Batı’nın derdinin petrol ve maddi çıkarları olduğunu, güvenlik adı altında tüm dünya milletlerini esaretleri altına almak istediklerini vurgulayan Sezen, şunları söyledi:

“Bugün, Batı vicdanını yitirdi ve maddi menfaatlerinden başka bir şey düşünmez duruma geldi. Birleşmiş Milletler teşkilatında bir tiyatro oynanıyor. Teşkilat, mazlum milletleri oyalayan, veto sahibi ülkelerin elinde oyuncak oldu. Dünya Sağlık Örgütü, iyi adamı oynayan aktör rolünde olmasına rağmen, Myanmar’da, Suriye’de, Irak’ta yok. Müslüman sivil toplum kuruluşlarının Arakan’a, Halep’e, Moro’ya, Kenya’daki kamplara girişini engellemekte var. Birleşmiş Milletler, Myanmar’a bir kınama kararı bile çıkaramadı. İsrail 70 yıldır Filistinlilere zulmediyor. Birleşmiş Milletler bu konuda sessiz kalıyor. Birleşmiş Milletler, göçmenlerin boğulduğu Akdeniz sularında, Filistin kamplarında, Kenya’daki, Mozambik’teki, Bangladeş’teki kamplarda var mı? Varsa da misyonerlik faaliyetlerinde mi var? Bosna’da, Srebrenitsa’da Müslümanların katledilmesine müsaade için mi var?”

Türkiye’nin, nüfusunun yüzde 100’üne sağlık güvencesi sağlayan ender ülkelerden birisi olduğunu, donanımlı şehir hastanelerini kurduğunu belirten Sezen, “Bugün Batı, büyüme rakamlarımızı, genç nüfusumuzu, halkımıza ve bütün mazlumlara, göçmenlere sunduğumuz imkanları kıskanıyor. İslam dünyasının iyi yetişmiş doktorlarını, gelişmiş hastanelerini görmezden geliyor. Kilise, Afrika ve Asya’daki sağlık sorunlarını, misyonerlik faaliyetleri yapmak için kullanıyor. Çok iyi bilmeliyiz ki Müslüman’ın, Müslüman’dan başka dostu yoktur.” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Müslüman deyince acı, afet, üzüntü ve gözyaşının akla geldiğini ifade etti.

Batının kendini merkeze koyduğunu uzakları Ortadoğu, Uzak Doğu olarak nitelediğini vurgulayan Erdöl, “Neden Ortadoğu? Neden Uzak Doğu. Birlik olmalıyız. Biz, bu paradigmayı sorgulamalıyız ilk önce. Biz sağlık alanında İslam coğrafyasının gelişmesi için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazırız.” dedi.

“Sağlığın Geliştirilmesi ve Afet Yönetimi” temasıyla düzenlenen Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları Kongresi, 3 gün sürecek

Read Previous

Üsküp’te Makedonya ile Türkiye ekonomik iş birliği sempozyumu düzenlendi

Read Next

Üsküplü çocuklar Peygamber Efendimiz’e mektup yazdı

One Comment

  • Muchas gracias. ?Como puedo iniciar sesion?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *