2004 yılında Doğu Makedonya’daki Yörük Türklerinin her türlü ihtiyaçlarını görmek ve karşılamak üzere “Doğu Makedonya Yörük Türkleri Derneği” kuruldu. Fakat daha sonra her ne olduysa dernek, Yörük ismini kaldırdı. Bildiğim kadarıyla bunun böyle yapılmasına gerekçe olarak Yörük ismi oradaki Türkleri ayrıştırıyor diye kaldırıldığıydı. Bugün derneğin asıl ismi “Doğu Makedonya Türkleri Derneği”dir. Yörük isminin kaldırılmasına gerek de yoktu. Çünkü Makedonya başta olmak üzere tüm Balkanlar’da bir rivayete göre Türklerin tamamı Yörük’tür. Diğer bir rivayete göre ise bir kısmı Yörük’tür. Bu durum muhtemelen dernek yönetiminin detaylı bildiği bir konudur.
Yukarıda adını vermiş olduğumuz bu dernek 2006 yılından bu yana Doğu Makedonya Yörük Türkleri Festivali’ni organize etmektedir. Bu festivali organize eden dernek, festivalde ismindeki Yörük ismini kaldıracağını düşündük. Belki de niyetlenmiş olabilirler. Fakat festival organizasyonuna ters düşeceği yüzünden bundan vazgeçmiş olabilirler. Çünkü bu festival oradaki Yörük Türkleri adına yapılmaktadır. Bu takdirde Yörük ismi kaldırıldığında festivalin hiçbir anlamı kalmayacaktır. Zira festivale renk katan katılımcıların birçoğu zaten Yörük Türkü’dür.
Buna ilişkin olarak her ne kadar Radoviş’te orta okulda ve lisede Makedonlar bizleri aşağılarak “Јуруци” (okunuşu: yurutsi) yani yörükler diyorlarsa da bundan çekinmemek lazım. Çünkü Yörük kelimesi kötü bir anlam ifade etmemektedir. Bizler Osmanlı zamanında iskân politikasıyla Anadolu’dan Balkanlara yürüyerek geldiğimiz için Yörük adını almışız. Ben Yörük’üm demekten hiçbir Yörük’ün utanmaması ve çekinmemesi lazım.
DMTD bu yıl 4 Eylül 2016 tarihinde 10. kez “Doğu Makedonya Yörük Türkleri Festivali”ni düzenlemiş oldu. Peki bu festival Doğu Makedonya Türklerine ne getirdi ve ne gibi katkılar sağladı? Evet bu soruların sorulması gerektiğini düşünüyorum. Bana göre bu festivalin bu bölgedeki Türklere en büyük katkısı, yıllardır hiç kimsenin haberdar olmadığı ya da ilgilenmediği bu Türkler, bu festival sayesinde fark edildiler ve ilgi görmeye başladılar. Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları başta TRT olmak üzere bu festivali tüm Türkiye’ye tanıtmış oldu. Türkiye bu şekilde buradaki Türklerden haberdar oldu. Bunun yanı sıra başta TİKA olmak üzere bu festivalin vesilesiyle birçok projeye imza atmış oldu. Bu festival vesilesiyle de Türkiye’nin önde gelen televizyon kanalları buralara gelip belgeseller çekerek programlar yaptılar.
Peki bu festival bu bölge için yeterli mi? Bana göre yeterli değil. Bunun gibi daha birçok faaliyetin yapılması lazım. Diğer yandan bu festival ilk başladığında üç yıl art arda festivale yoğun bir katılım vardı. Ondan sonra katılımın azaldığını gözlemledim. Çünkü 10 yıldır çok az bir değişiklikle festivalde ki programlar aynı içerikle devam ediyor. Orada yapılan festivalin içeriğine daha farklı boyut kazandırılmalı.
Diğer yandan 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle 24 Temmuz 2016 tarihinde yapılması gereken 10. Yörük Festivali örnek bir davranış sergileyip festivali ileri bir tarihe erteleyerek 4 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirdi. Türkiye’de meydana gelen 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle 7 Ağustos 2016 tarihinde Yenikapı mitingi yapıldı. Bu vesileyle Türkiye’nin üç siyasi partisinin (Ak Parti, CHP ve MHP) liderleri buraya iştirak ederek Yenikapı ruhunu oluşturdular. Bizler de Makedonya Türkleri olarak her zaman olduğu gibi Türkiye’yi örnek aldığımız için bu ruhu bu festivale taşıyarak Batı dünyasının sessizliğine cevap olarak Makedonya’da bizlerin de var olduğunu ispat etmemiz gerekiyordu. Evet Makedonya’daki demokrasi nöbetlerini de unutmamak lazım. Onları da görmezlikten gelmiyorum. Fakat Makedonya’nın üç Türk siyasi partisi (TDP, THP ve TMBH) liderleri bu festivale iştirak ederek protokol konuşmaları yaparak Yenikapı ruhunu Makedonya’ya taşıyabilirlerdi. Maalesef böyle bir iştirak gerçekleşmedi. Hatta ben bu festivale katılım için TDP dışında diğer Türk siyasi partilerin liderlerinin bile davet edildiğini düşünmüyorum. Davet edilselerdi bile katılacaklarını sanmıyorum.
Aynı şekilde şunu da unutmamak gerekiyor. Bilindiği üzere Radoviş Belediyesi’ne bağlı olan Topolnitsa Köyü’nün üst tarafında Buçim maden ocağının su barajı bulunmaktadır. Ağustos 2016 tarihinde burada çapı 7‐8 metre genişliğinde bir çukur oluştu ve bu durum köy halkında büyük bir paniğe neden oldu. Çünkü barajın patlaması halinde barajda tüm köyü yok edebilecek miktarda su bulunmaktaydı. Daha önce de bu tür bir olay meydana gelmişti. Bunun sonucunda köyde olası bir felaketin yaşanmaması için köyün taşınması gerektiğine karar verilmişti. Fakat köy halkının böyle bir girişime kalkışması için halkta yeterli maddi imkânlar olması gerekiyordu. Bu da o dönemde mümkün değildi ve günümüzde de mümkün değil.
Umarım Topolnitsa Köyü yakınında gerçekleşen bu festival olası yaşanabilecek bir felakete de dikkat çekmiştir ve en kısa sürede bu köyün bu barajın önünden taşınarak halkın güvenliğini ve huzuru temin edilmesi sağlanır.