Devlet Denetim Kurumu, geçen yıl Devlet Piyangosu’nun faaliyetlerinde ciddi usulsüzlükler ve kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığına dair şüpheler tespit etti.
Muhasebe kayıtları ve elektronik sistemler üzerinde yapılan incelemelerde, yaklaşık 2 milyon avro tutarında mantıksız işlemler belirlendi. Denetçilere göre bu paraların kötüye kullanılmış olabileceğine dair güçlü şüpheler bulunuyor.
Günlük satış gelirlerinin banka hesaplarına düzenli olarak yatırılmadığı, yıl boyunca sadece iki kez ödeme yapıldığı, ancak bu ödemelerin de günlük satışlardan değil, bir hesaptan çekilip başka bir hesaba yatırılan paralardan oluştuğu tespit edildi.
Rapora göre Ödül Fonu’nda 1 milyon avrodan fazla açık bulunuyor. Daire, daire, otomobil ve elektrikli scooter gibi büyük ödüllerin verildiği üç oyun için ise hiç kayıt tutulmadığı, bunun da haksız kazanç elde edilmesine zemin hazırladığı belirtildi. Ayrıca, Maliye Bakanlığı kuralları onaylamadan önce alımlar yapıldığı ifade edildi.
Geçen yıl reklam ve tanıtım için 3,5 milyon avrodan fazla harcama yapıldı.
Devlet Başdenetçisi Maksim Atsevski, “2024 yılında pazarlama giderleri 2020’ye kıyasla 10 kat arttı. Prodüksiyon giderlerinde büyük artış var; raporda bazı program ve yapımların teslim edilmediği halde ödeme yapıldığı belirtiliyor. Şans oyunları için alınan elektronik cihazlara yaklaşık 9 milyon avro ödendi, ancak bunlar hiç kullanılmadı. Ayrıca yaklaşık 6 ay boyunca kullanılmayan iş yerleri için kira ödemeleri yapıldı; bazı dönemlerde ise bu alanlar yalnızca garaj ya da depo olarak kullanıldı” dedi.
Denetçiler, 195 kişinin hizmet sözleşmesiyle işe alındığını, bunlardan 75’inin hiç işe gelmediğini, buna rağmen yaklaşık 242 bin avro ödeme yapıldığını da ortaya koydu. Ayrıca resmi seyahatler, yakıt ve temsil giderlerinde usulsüzlükler tespit edildi; piyango kaynaklarıyla kişisel harcamalar, kıyafet ve hediyelik eşyalar alındığı belirlendi.
Devlet Denetim Kurumu, tespit edilen tüm bulgularla ilgili olarak Mali Polis ve Savcılığı bilgilendirdi.
Devlet Piyangosu’ndan yapılan açıklamada ise, önceki SDSM ve DUI yönetimi dönemi ile yeni yönetim dönemi arasında net bir ayrım yapılması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, “Yeni yönetim, görevi devralır almaz proaktif ve şeffaf bir şekilde Devlet Denetim Kurumu’na başvurarak mali tabloların ve tüm faaliyetlerin kapsamlı bir denetimini talep etti. Amaç, önceki yönetimden devralınan olası usulsüzlüklerin tespiti ve güçlü bir mali disiplin, hesap verebilirlik ve yasallık sisteminin kurulmasıdır” denildi.
