Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmede bulundu, sorularını yanıtladı.
Salı günü başladıkları Balkan turunu tamamladıklarını, bölgesel gelişmeler açısından kritik bir dönemde son derece önemli ziyaretler gerçekleştirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana gündemlerini Bosna-Hersek’teki siyasi krize çözüm bulunmasının oluşturduğunu söyledi.
Erdoğan, “Bu çerçevede muhataplarımızla istişarelerimizi yaptık, öneri ve katkılarımızı kendileriyle paylaştık. Gerek ikili düzeyde gerek Üçlü Danışma Mekanizmaları kapsamında diyalog ve istişarelerimizi artırarak sürdürme konusunda mutabık kaldık.” diye konuştu.
İkili konuların yanı sıra bölgesel ve uluslararası gelişmeler bağlamında fikir alışverişinde bulunduğunu da dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Tüm temaslarımda Bosna-Hersek’in toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğimizi vurguladım. Ülkemizin bundan sonra da üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini ifade ettim. Mevcut sorunların aşılması noktasında mesafe kat ettiğimize inanıyorum. Her üç ülkede de düzenlenen iş forumlarına iştirak ettim. Ayrıca ziyaretlerim vesilesiyle üç ülkeyle de çeşitli alanlarda toplam 11 anlaşma imzaladık. Böylece ilişkilerimizin hukuki altyapısını daha da tahkim ettik.”
“Türkiye ile Bosna-Hersek arasında derin tarihi, kültürel ve insani bağlar mevcut”
Ziyaretinin ilk durağı olan Saraybosna’da, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyelerinin yanı sıra Temsilciler ve Halklar Meclislerinin Başkanlık Divanları üyeleriyle de verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, “İnşası Türkiye tarafından tamamlanan Bosna-Hersek İslam Birliğinin yeni idare binasını ziyaret ettik. Burada Bosna-Hersek Reisül Uleması ile Bosna-Hersek’in dört bir yanından gelen müftülerle buluştuk. Merhum Aliya İzetbegoviç’ten sonra böyle bir buluşmayı gerçekleştiren ikinci Cumhurbaşkanı olmak benim için ayrı bir bahtiyarlıktı. Malumunuz Türkiye ile Bosna-Hersek arasında siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerin ötesinde derin tarihi, kültürel ve insani bağlar mevcut. Türk milletinin kalbinde müstesna bir yere sahip Bosna-Hersek’in istikrar ve refahına yönelik girişimlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırbistan ile ticaret
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinin ikinci durağı Sırbistan ile ilişkilerinin her geçen gün daha da geliştiğini belirtti.
Sırbistan’da ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Türk yatırımları ve girişimcileriyle iftihar ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “2 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi en kısa sürede 5 milyar dolara çıkarma irademizi ortaya koyduk. Sancak bölgesinin önde gelen liderleriyle de samimi görüşmeler gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl açılan Yeni Pazar Başkonsolosluğumuz, Sırbistan’la ve Sancak bölgesiyle bağlarımızı kuvvetlendiriyor. Orada 20 kilometrelik Sancak-Tutin yolunu yapıp bitirdik. Bu tabii Yeni Pazar’ı çok çok rahatlattı. Bizden bir ricaları daha vardı; orada bir camileri var, o camilerine bu Tutin yolundan 200-300 metrelik ara asfalt yol istediler. Onun da talimatını gerekli yere verdik. Niş’te geçen hafta açtığımız konsolosluk büromuz da hizmet vermeye başladı.”
“Hırvat tarafıyla ortak bir iradeyi paylaştığımızı memnuniyetle müşahede ettim”
Hırvatistan ziyaretinin de son derece başarılı geçtiğine dikkati çeken Erdoğan, şu bilgileri verdi:
“Cumhurbaşkanı Milanoviç ve Başbakan Plenkoviç’le ikili ve heyetlerimizin katılımıyla görüşmeler gerçekleştirdik. İlişkilerimizi güçlendirme konusunda Hırvat tarafıyla ortak bir iradeyi paylaştığımızı memnuniyetle müşahede ettim. Ticaret hacmimizde 1 milyar dolar hedefini bu yıl rahatlıkla geride bırakacağız. 8 ayda şimdiden 760 milyon dolara ulaştık. Yeni hedefimizi ise önce 2 milyar dolar, ardından 5 milyar dolar olarak belirledik. TİKA’nın desteğiyle Sisak şehrinde yaptırılan cami ve İslam Kültür Merkezinin açılışını da gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı Milanoviç ve önceki Cumhurbaşkanı Kitaroviç de açılış törenine geldi. Onun da bu kültür merkezinin yapımıyla alakalı benden ricası olmuştu. Biz de yaparız demiştik ve bunun üzerine de TİKA’ya talimatımızı vermiştik.
Bu vesileyle Hırvatistan’daki Müslüman kardeşlerimizle bir araya gelip hasret giderdik. Cami ve İslam Kültür Merkezi’ne adımın verilmesinden ülkemiz ve milletimiz adına da iftihar ettim. Elbette bu, şahsımızla birlikte Türkiye’ye olan muhabbetin, hürmet ve güvenin bir yansımasıdır. Hırvatistan ziyaretimizin ilişkilerimiz ve bölgemizin geleceği bakımından mühim sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Balkan turumuzun ve yaptığımız görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Kaynak: AA