Kosovalı gazeteci ve yazar, Balkan Postası Genel Yayın Yönetmeni Bayram Pomak’ın kaleme aldığı “Çatışma ve Anlaşma Arasında Kosova’nın Kuzeyi” başlıklı yazıyı ilginize sunuyoruz.
Kosova ve Sırbistan arasında henüz sonuçlanmamış olup halen devam etmekte olan müzakereler son dönemde hareketlenmeye başladı. 2011 yılından itibaren AB’nin kolaylaştırıcılığında devam eden müzakerelerde birçok anlaşma yapıldı. Ancak anlaşmaların birçoğu uygulamaya geçemedi. Bu yıl başlayan Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa’da yeni bir tedirginliğin doğmasına neden oldu. Özellikle 31 Temmuz akşamı Kosova’nın kuzeyinde yaşanan gerginlik herkesin tedirginliğini bir kat daha artırdı. Araya AB ve ABD diplomatları girerek, Kosova Hükümetinin araç plakalarına ilişkin kararını ertelettiler. Bunun üzerine Kosova Hükümeti, Kosova’da yaşayan Sırplara Sırbistan İçişleri Bakanlığının verdiği yasadışı araç plakalarının Kosova plakalarıyla değiştirmeleri için yeni bir süre verdi. Bu süre 31 Ekim’de doldu. Buna rağmen Kosovalı Sırpların büyük çoğunluğu Kosova’da geçersiz ve yasadışı sayılan Sırp plakalarını Kosova plakalarıyla değiştirmedi. 31 Ekim’de yeni bir gerginlik yaşanması diye Kosova-Sırbistan Müzakerelerini yürütmekle görevlendirilen AB Özel Temsilcisi Miroslav Lajçak, diğer yandan ABD Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Gabriel Escobar devreye girdi. Lajçak, önemli olan bu ortamda gerginliğin artırılmaması derken, Escobar, Kosova Hükümetinden araç plakaları kararını 10 ay daha ertelemesini istedi. Ancak Kosova hükümeti araç plakaları için sürenin uzatılması ile ilgili yaptığı açıklamada: Bu süreçte asıl sorun Sırbistan’ın yaptığı siyasi baskı, korkutma, tehdit ve illegal yapıların saldırılarıdır. Belgrad, Kosovalı Sırplara baskı yapmaktadır. Bu baskılara, tehditlere ve saldırılara bir süre tanınamaz, dedi. Kosova Hükümetinin bu açıklaması, Kosova plakalarını almayı kabul eden kimi Sırpların araçlarının yakılması ve tehdit edilmelerine dayanmaktadır.
Böyle bir ortamda, Kosova Sırbistan anlaşması için Alman-Fransız Teklifi tartışılmaya başladı. 31 Temmuz’daki gerginlikten sonra AB, 18 Ağustos’ta tarafları Brüksel’e çağırdı. Brüksel’de görüşen Vuçiç ve Kurti’den herhangi bir sonuç çıkmadı. 4 Ekim’de Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Alman Şansölyesi Scholz, Kurti ve Vuçiç’e “zor kararlar alabilmeye hazırlıklı olmalılar” şekline bir çağrı yaptılar. Ardından Fransa ile Fransa, Kosova-Sırbistan Müzakerelerinde Miroslav Lajçak’a destek olmaları için birer danışman atadılar. Fransa Emannuel Bonne’yi, Almanya ise Jens Potter’i danışman olarak atadı.
Bonne ve Potter, Lajçak’a refakat ederek Kurti ve Vuçiç’le görüştü. Görüşmenin detayları basına açıklanmadı. Ancak daha sonra basına sızdırılan bazı bilgilerden bu görüşmelerde yeni önerilerin sunulduğu anlaşıldı. Vuçiç, görüşmede kendisine Fransa temsilcisi Emannuel Bonne tarafından gizli bir belge sunulduğunu, ancak kendisinin bunu kabul etmediğini açıkladı. Kosova basınına sızdırılan belge halihazırda Kosova ve Sırbistan kamuoylarında tartışılmaya başladı. AB ülkeleri büyükelçileri ve ABD tarafından bu belge teyit edilmedi, fakat inkâr da edilmedi.
Fransız-Alman Teklifinde geçen “Kosova’nın uluslararası kurumlara üye olmasının Sırbistan tarafından engellememesi, bunun karşılığında da Sırbistan’ın AB’ye hızlı bir şekilde üye olması ve ekonomik destek vaadi” tartışılıyor. Teklif’te Sırbistan’dan Kosova’yı tanıması istenmeyeceği, fakat henüz tanımayan beş AB ülkesinin Kosova’yı tanıyacağı belirtiliyor. Yetkililer Teklifin detayları hakkında henüz çok açık bir şey söylemese de inkâr etmeyerek teklifin varlığını bir şekilde kabul etmiş oluyorlar. Nitekim Kosova Başbakanı Albin Kurti Teklif hakkında “Faklı modeller tartışılıyor. Ancak henüz nihai bir şey yok. Berlin, Brüksel, Washington, Londra ve Roma’da tartışılan modeller var” dedi. Diğer yandan ABD Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Gabriel Escobar, Kosova’nın bir an önce Sırp Belediyeler Birliği’ni kurması gerektiğini söyledi. Kosova’nın bu yükümlülüğü Brüksel Anlaşması ile üstlenmiş olduğunu ve bunu yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Sırp Belediyeler Birliği modelinin yeni bir ‘Bosna Sırp Cumhuriyeti’ olmayacağını ve Kosova Anayasa Mahkemesi’nin kararına aykırı olmayacağını ifade etti. Gabriel, Sırp Belediyeler Birliği’nin amacının “Kosovalı Sırpların Sırbistan’la kültürel, toplumsal ve siyasi iş birliği yapabilmeleri noktasında Kosova kurumlarından güvence sağlanması” olduğunu açıkladı.
Hem AB hem de ABD 31 Ekim arifesinde Sırbistan ile Kosova’ya yönelik baskılarını artırdı. Fransa-Almanya Teklifinin Kosova Sırbistan Müzakerelerinde yeni bir döneme girdiğini göstermektedir. Teklif, yapılacak olan anlaşmanın çerçevesini çizmektedir. Nitekim Başbakan Kurti iki yıl içerisinde nihai anlaşmaya varılacağını açıkladı. Önümüzdeki aylarda ise hukuken bağlayıcılığı olacak olan yeni bir anlaşmaya varılacağına inandığını söyledi. Kosova Başbakan Yardımcısı Besnik Bislimi de benzer şekilde Fransız-Alma Teklifine cevap vermek için belli bir vadenin olduğunu açıkladı.
31 Ekim’e yaklaşırken uluslararası kurumların talep ettiği 10 aylık erteleme talebini Kosova Hükümeti kabul etmedi. Fakat eski kararın yerine plakalara ilişkin aşamalı uygulanacak bir başka karar alındı. Son karara göre 1-21 Kasım tarih aralığında Sırp plakalarına sahi olan Kosovalı Sırplara uyarı cezası verilecek. 21 Kasım 2022 ile 21 Ocak 2023 tarih aralığında para cezası uygulanacak; 21 Ocak-21 Nisan 2023 aralığında geçici araç plakaları verilecek ve 21 Nisan 2023’ten sonra Sırp makamlarının Kosovalı Sırplara verdikleri yasadışı araç plakaları Kosova Cumhuriyeti sınırları içerisinde kullanılamayacak. Kosova hükümetinin bu kararına karşılık ABD’den yapılan açıklamada Kosova Hükümetine uygulamayı ertelemesi gerektiğini açıkça söyledik. Kosova Hükümetinin uluslararası ortaklarının bu talebini reddetmesi bizi kaygılandırmış ve hayal kırıklığına uğratmıştır” dendi. Avrupa Birliği de ABD’ye benzer bir bildiri yayımlayarak Kosova’dan kararını 10 ay ertelemesi talebini yineledi.
Her şeye rağmen Kosova Hükümeti 1 Kasım’da kararını yürürlüğe koydu. Kuzey’de Kosova devletinin tanımadığı araç plakaları olanlara uyarı cezası verilmeye başladı. Hükümetin Kosova kuzeyindeki Polis Merkezine tebliğ ettiği emirnameye uymayan Kosovalı Sırp olan Polis Merkezi müdürü Nenad Curiç görevden alındı. Bunun üzerine Kosovalı Sırp yetkililer bir basın toplantısı düzenleyerek, Kosova’da kamuda çalışan polis, yargı mensubu, memur gibi görevlerde olan Sırpların, ayrıca Kosova Meclisindeki Sırp milletvekillerinin görevlerinden istifa ettiklerini duyurdular. Kosovalı Sırplar bunu kuzeyde faaliyet gösteren ve Belgrad’a bağlı paramiliter yapıların zoruyla gerçekleştirdiler. 5-6 Kasım’da gerçekleşen bu istifa furyasının ardından 8 Kasım’da Kosova’nın kuzeyinde büyük bir miting gerçekleşti ve Kuzey’de bulunan dört belediye başkanı istifa ettiklerini duyurdu. Sırplar hem KFOR güçleri hem de Kosova Özel Polis Birlikleri’nin aldığı önlemler neticesinde 31 Temmuz akşamı olduğu gibi yollara barikat kuramadı.
Bütün bu gerginliğin altına yatan gerçek nedir? Kosova Başbakanı Albin Kurti yaptığı açıklamada şimdiye kadar Brüksel’de yapılan müzakerelerde sadece ara kararlar alındığını ve müzakerenin müzakere edildiğini söyledi. Fakat 18 Ağustos’ta Brüksel’de Vuçiç’le gerçekleşen görüşmede bir taslak anlaşma metninin var olduğunu belirtti. Aynı şekilde aylardan beri kapalı kapılar ardında konuşulan ve son günlerde ortaya çıkan bir Fransız-Alman Teklifi olduğunu ifade etti. Bu teklifin anlaşma için yapılan somut bir öneri olduğunu belirtti. Diğer yandan Sırbistan’ın bu teklifi reddettiğini ve anlaşmaya yanaşmayan tarafın kendisi olmadığını göstermek için ortamı gerdiğini ileri sürdü. Kurti’ye göre mesele ne araç plakaları ne Sırp belediyeler birliği ne de Polis Müdürü Nenad Curiç’in görevden alınmasıdır; esas mesele, Sırbistan’ın Fransız-Alman Teklifini reddetmesidir.
Meselenin detayına indiğimizde şunu görme ihtimalimiz yüksek. ABD Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Gabriel Escobar hukuken bağlayıcılığı olan bir anlaşmaya haftalar kaldı dedi. Diğer taraftan Fransız-Alman Teklifi, ABD’ye danışılarak ortaklaşa hazırlanmış bir plandır. Diğer taraftan ise Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç bu Teklifin kendilerine belge olarak verildiğinde kabul etmediklerini duyurdu. Diğer yandan Albin Kurti Priştine’de ABD ve QUİNT ülkeleri büyükelçileriyle sürekli temas halinde olduğu gibi, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç de Belgrad’ta Çin ve Rus büyükelçileriyle sürekli temastadır. Sırbistan’dan istenen Kosova’yı fiilen veya hukuken tanıması, Kosova’dan istenen ise Sırp Belediyeler Birliğinin kurulması. Sırp Belediyeler Birliğinin kurulması Kosova’nın içerisinde Bosna’dakine benzer bir “Sırp Cumhuriyetinin” kurulması anlamına geliyor. Mevcut statüko bu meseleden müdahil olan taraflardan çoğunun işine yarıyor. Fakat Kuzey’deki gerilim en üst noktaya taşınıp zirveye ulaşıldığında araya uluslararası aktörler girip her iki tarafı da zor kararlara zorlama ihtimali söz konusu olabilir. O yüzden büyük bir ihtimalle önümüzdeki dönemde kuzeydeki olayların daha da gerginleşeceğini göreceğiz.