Suriye’deki iç savaştan kaçıp Bulgaristan’a gelen Halepli aile ırkçıların tepkisi ile karşılaştıktan sonra huzuru Rodop Dağların eteklerinde yaşayan Müslümanlar arasında buldu.
Ülkelerini 2013 yılında terk etmek zorunda kalan ve 3 yıl Türkiye’de yaşadıktan sonra 2016’da Bulgaristan’a gelen Caber ailesine, Filibeli Müslüman iş adamı Kemal Timev sahip çıktı.
Bulgaristan’da bir süre sığınmacı kampında kalan aile, başkent Sofya yakınlarında sadece Hristiyanların yaşadığı Elin Pelin adlı kasabaya yerleşmek istedi.
Ancak kasabanın Belediye Başkanı İvaylo Simeonov, yerel halktan aşırı milliyetçi grupları seferber ederek Caber ailesine karşı kampanya başlattı ve kanunen mecbur olduğu halde ailenin ikamet kaydını yapmayı reddetti.
Kasabalının düşmanca tavırları nedeniyle kaldıkları evden ekmek almak için dahi çıkmaktan korkan Caber ailesinin dramını medyadaki haberlerden öğrenen Filibeli işadamı Timev aileye kucak açtı.
Timev, Filibe’ye 13 kilometre uzaklıktaki Brestovitza köyünde sahibi olduğu kereste fabrikasında 58 yaşındaki baba Fahim Caber ve 24 yaşındaki oğlu Ahmed’e iş vererek, rahat yaşayabilmeleri için yakınındaki Ustina köyünde bir de ev tuttu.
Hayırsever iş adamı, ailenin Bulgaristan’da huzurlu ve güvenli bir yaşam sürdürmesi için onlara maddi ve manevi destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
“Onları adaletsizlikten kurtarmak için yanıma davet ettim”
İki ay önce Suriyeli ailenin maruz kaldığı yabancı düşmanlığını öğrendiğinde hiç tereddüt etmeden onlara yardım eli uzatmaya karar verdiğini söyleyen Timev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Savaştan kaçan, başka ülkelere sığınarak yaşamak zorunda kalan insanlara din, milliyet, ırk, dil ayrımı yapılamaz.” dedi.
Bulgar iş adamı, işletmesinde çalışan işçilerin farklı etnik ve dini köklerden geldiğini belirterek, herkesin uyum içinde dostane bir ortamda çalıştığını söyledi. Timev, sözlerini söyle sürdürdü:
“Gördüğünüz üzere aramızda artık 2 aydır Arap arkadaşlarımız da var. Onlar çok çalışkan, çok iyi niyetli ve cana yakın insanlar. Onları yaşadıkları adaletsizlikten kurtarmak için önce yanıma davet ettim. Yaşadıkları zorluklar beni çok duygulandırmıştı. Onlar da buraya yerleşmeyi kabul edince rahat yaşamaları için elimden geleni yaptım. Burada herkes onları çok sevdi, iş arkadaşları ile iyi geçiniyorlar. Geçen bayramda Ahmed, Fahim ve eşi Fatma’yı Rodop Dağlarında kendi doğduğum köyüm Sırnitza’ya da götürdüm. Çok güzel vakit geçirdik. Kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmelerini istiyorum.”
Diğer insanların din, dil veya köken farklıklarına asla önem vermediğini, fark gözetmeksizin olanakları çerçevesinde ihtiyacı olan herkese yardım etmeye çalıştığını anlatan Timev, “Ben hem kilise hem de cami inşaatlarına da yardım ederim. Her şeyden önce insan olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. İhtiyaç duyan birisini görünce yardım etmenin asli görevimiz olduğunu unutmamalıyız. Allah bize verdiyse, biz de vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Timev, başlangıçta, yerel halk arasında Suriyeli ailenin gelişinden endişe duyanlar olduğunu ancak onlarla görüşüp, kısa sürede endişelerini giderdiğini aktardı.
“Bulgarların çocukları da yurt dışındadır”
Bulgaristan’da birçok ailenin okumaya ya da çalışmaya yurt dışına gitmiş olan yakınları bulunduğunu unuttuklarına işaret eden Timev, “Bulgarların da çocukları yurt dışında. Irkçılara tepki gösteren Bulgarlar, ‘bizim de yurt dışında çocuklarımız var, onlara da mı böyle davranılsın’ diyorlar. Bu tepkileri çok güzel. Birçoğumuzun yurt dışında göçmen olarak yaşayan yakınlarımız var. O insanlara da bu Suriyeli aileye gösterilen muamele gösterilirse ne olacak? Adil davranmalıyız.” diye konuştu.
“Savaş bitince Suriye’ye döneceğiz”
Elin Pelin kasabasında yaşadıkları kötü anıları arkalarında bıraktıklarını söyleyen Ahmed Caber, burada huzur ve güven içinde bir yaşam kurabilmelerine vesile olan Timev’e minnettar olduklarını söyledi.
İş ortamında uyumlu çalışan ve kısa sürede Bulgarca öğrenen Caber, “Biz ta Halep’ten geldik. Milliyetçiler bize sorun yarattılar, sıkıştırdılar. Müslümanız diye bizi istemediler. Kemal bey bizi televizyonda görmüş ve aradı. Burada işimiz var, rahatladık. İhtiyacımız olan her şey var, sıkıntı yok. Bizim patron, sağ olsun, bunu sağladı. Hayatımız normale döndü. Şimdilik başka yere gitmeyeceğiz. Burada kalacağız.” dedi.
Elin Pelin’deki döneminde annesinin sürekli ağladığını ancak Rodop’ta iyi komşuları ve yardım sever insanları gördükten sonra yüzü güldüğünü anlatan Caber, bir gün savaş bittiğinde Suriye’ye dönmek istediklerini dile getirdi.
Caber, “Burada huzur bulduk, ama savaş bitince Suriye’ye döneceğiz. Orası bizim vatanımız, anılarımız, arkadaşlarımız, akrabalarımız da orada.” dedi.
Caber’in babası Fahim Caber de iyi insanlar arasında şifa bulduğunu belirterek, Timev’in ailesine yaptığı iyiliğini asla unutmayacağını söyledi.
Kırcaalihaber.com
