Bulgaristan’ın dört bir yanından 160 000’den fazla ebeveyn, 28 Eylül 2019 Cumartesi günü Başbakanlık binası önünde toplanarak önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek aile karşıtı yasaları protesto ettiler. Protestocular arasında Müslüman topluluğunun temsilcileri de vardı.
Sıkı güvenlik önlemleri alınan protestoya katılan vatandaşlar, Bulgar yasalarına getirilen değişikliklerin aileyi bir kurum olarak tehdit ettiği ve Norveç Çocuk Koruma Servisinin örnek aldığı yönündeki endişelerini dile getirdiler. Ebeveynler, 1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak bazı yasal değişikliklerle öngörülen yabancı ve özel sivil toplum kuruluşları ve şirketlerin devletin bazı işlevlerini yerine getirmelerine kesinlikle kaşı çıkıyorlar. Bulgaristan’daki ailelerin kaygıları, anaokullarında ve okullarda çocuklara cinsiyet ideolojisi ve erken cinsel eğitimi verilmesiyle ilgilidir.
Çocuklarıyla birlikte protesto eylemine katılan Saliha Muhammed, ”Yeni yasal değişikliklerde beni rahatsız eden şey aile ve aile değerlerini tehdit etmesidir. Değişiklikler, çocuk-ebeveyn ilişkisini tehlikeye atıyor. Bu nedenle, bizler çocuklarımızı korumak için İslam ahlakının değerlerine tamamen aykırı gelen erken cinsel eğitim ve cinsiyet eğitimine “Hayır!” demekle zorundayız” diye kaydetti.
Ebeveynler, sosyal alandaki değişikliklere ve çocukların korunmasına karşı çıkmadıklarını, ancak şu anda üzerinde çalışılan yöndeki değişikliklere kesinlikle karşı olduklarını açıkladılar.
İki çocuk annesi olan Kadriye Çakır da protestoya katıldı. Anne şunları ifade etti: “Protestodayım, çünkü sosyal alanda hazırlanan değişiklikler doğal olarak biz ebeveynleri çocuklarımızın geleceği konusunda endişelendiriyor. Olan her şey toplumun çekirdeği olan ailelerde büyük stres yaratıyor. Eğer aile bağları sarsılırsa, devlet de sarsılacak. Çünkü her şey bir bütündür!”.
Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığından yapılan resmi açıklamada, “Yeni yasal değişiklikler, sosyal hizmet sistemini, sunulan hizmetlerin insanların ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilmesi, daha ulaşılabilir olması ve kalitesini yükseltmesini sağlayacak şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlamaktadır. Değişiklikler, tüm çocuk esirgeme kurumlarının kapatılmasını yansıtmayı ve sadece sosyal hizmet çalışanlarının sorumluluğunda olmadığı için çocuk koruma hizmetlerinin koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çocuk Koruma Kanunu’ndaki değişikliklerin çoğu kullanılan terminolojide ve sosyal hizmetlerin tanımındaki değişiklikten kaynaklanmaktadır” denildi.
Buna rağmen ebeveynler, sosyal hizmet uzmanlarının çocukları yalnızca anonim de dahil olmak üzere bir ihbar üzerine ailelerinden uzaklaştırmasına, evlere girmelerine ve mahkeme emri olmadan arama yapmalarına ve uygulaması zorunlu olan çocuk bakımına yönelik tavsiyeler vermelerine ve belirsiz kriterlere göre herhangi bir çocuğun “risk altındaki bir çocuk” olarak değerlendirilmesine imkan verecek önerilen yasal değişikliklerden endişe duyuyorlar.
Aileler, isteklerine kulak verilene kadar protesto gösterilerine devam edeceklerini belirttiler.