Bulgaristan’da 6 Kasım’daki cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi Rumen Radev’in ABD ile Rusya arasında yapacağı tercih ülkenin en çok tartışılan konusu haline geldi.
Bulgaristan’ın eski Hava Kuvvetleri Komutanı da olan 53 yaşındaki Radev, seçmenlerin yaklaşık yüzde 60 oranındaki desteğiyle ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu.
Seçimde Radev’in rakibini destekleyen Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov bu sonucun ardından istifasını sunarken, ülke yeni cumhurbaşkanının izleyeceği siyaseti tartışmaya başladı.
Öğrenim gördüğü ABD’nin Makwell Askeri Akademisini birincilikle bitiren ve adını bu okulun “Şöhret Yolu”na yazdıran Radev, cumhurbaşkanlığı seçimine ana muhalefetteki Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisinin (BSP) adayı olarak girdiği için rakipleri tarafından seçim sürecinde “kızıl general” diye adlandırıldı.
Radev, Bulgaristan’ın etkin siyasi odaklarından biri niteliğindeki “Rusya Yanlısı Birlik”in de aralarında olduğu sol eğilimli sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmelerinde ülkenin NATO ve Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin “Rusya’ya düşmanlık” anlamına gelmediğini söylemişti.
Radev seçim sürecinde yaptığı muhtelif konuşmalarda da Bulgaristan’ın hem Washington ile hem de Moskova ile daha sıkı işbirliği yapması gerektiğini dile getirmiş, istifa eden Borisov hükümeti döneminde Rusya ile gerginleşen ilişkileri düzeltmeye çalışacağını vurgulamış, özellikle de Kırım’ın ilhakından sonra Rusya’yla karşı uygulanan yaptırımların kaldırılması için girişimlerinde bulunacağını açıklamıştı.
Ancak Radev seçim zaferinin ardından Rusya ile ilişkilerin diğer herhangi bir ülke ile olan ilişkilerden farklı olmaması gerektiğini söylerken, Rusya’ya uygulanan yaptırımların ise hükümetin yetki alanında olduğunu vurguladı.
Radev’i seçim zaferini ABD, Sofya Büyükelçiliği aracılığıyla kutlarken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bizzat tebrik etmişti.
Bulgaristan’ın önde gelen siyasi gözlemcilerinden Ognyan Minçev’e göre Radev’i destekleyen Rusya yanlısı BSP, yeni cumhurbaşkanının Rusya ile Batı arasında bir denge aramasına izin vermek istemeyebilir.
Uzmanlar ne diyor?
Radev’in “BSP’nin kuklası” haline dönüşmesinin güçlü bir ihtimal olduğunu savunan Minçev, “Ancak Radev, sözünde durup Bulgaristan milli çıkarlarını savunacaksa, Moskova’ya doğru olası kaymaların genellikle ülkemizin milli menfaatlerine uygun olmayacağını da bilmeli. Zamanla siyasi deneyim edindiğinde, akılcı ve yapıcı karar alabilir.” görüşünü dile getirdi.
Harvard Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Merkezi araştırmacılarından siyaset bilimci Dimitar Beçev ise Radev’in Rusya ile yakınlaşırken, NATO ve AB’nin sadık bir ortağı olarak kalmasının da mümkün olduğunu savundu. Beçev’e göre Radev Bulgaristan’ın Romanya’daki NATO tugayına katılımı konusunda geri adım atmayacağı gibi, ülkede BSP’nin iktidarda olduğu 2006’da kurulan Amerikan askeri üslerinin iznini de iptal etmeyecek.
Eski Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un Savunma Danışmanı Nikolay Slatinski de Radev’in seçim sürecinde Rusya yanlısı söylemini tedricen yumuşattığına dikkat çekse de yeni cumhurbaşkanının izleyeceği siyasetin yeterince belirgin olmadığını vurguladı.
Bulgarcada popüler bir atasözünü anımsatan Slatinski, Radev’i “Ağzı bağlı çuval içinde satın alınan bir kediye” benzeterek, “Biz hala çuvalın içinde ne olduğunu bilinmiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Bulgaristan’da cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkilerin sınırlı olduğunu hatırlatan Slatinski, “Zaman geçtikçe, bizim cumhurbaşkanlarımız gür sesle uç söylemlere kayar ve etki aramaya başlar. Böyle davranınca, topluma salmış oldukları güven kökünü de kaybederler.” görüşünü dile getirdi.
Seçimde Türk seçmen etkeni
Radev seçimde, Bulgaristan haricinde oy kullanılan 71 ülkede rakibi Parlamento Başkanı Tzetzka Tzaçeva’dan daha çok oy aldı. İstifa eden Başbakan Borisov’un lideri olduğu Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) partisinin adayı ve eski komünist partisi üyesi Tzaçeva’ya yurt dışından 44 bin 428, Radev’e ise 52 bin 843 oy geldi.
Radev’in Tzaçeva’nın gerisinde kaldığı tek ülke ise Türkiye oldu. Türkiye’de 35 yerde sandık başına giden Bulgaristan vatandaşları Tzaçeva’ya 21 bin 658, Radev’e ise 14 bin 31 oy verdi.
Bununla birlikte, parlamentoda grubu olan ve üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) seçmenlerinin büyük bir bölümü Radev’e oy verdi. HÖH’ün Radev’in kazandığı oylardaki katkısının yüzde 9,2’yi bulduğu savunuluyor.
HÖH’nin genel başkanlığından ihraç edilen ve Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) partisini kuran Lütvi Mestan ise bu seçimde HÖH’nin Türk oyları üzerindeki tekelinin çökertildiğini söyledi. Seçim sonrası yaptığı açıklamada yaklaşık 300 bin HÖH seçmeninin DOST partisinin çağrısına uyarak oy kullandığını belirten Mestan,Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının da ağırlıklı olarak DOST partisinin değer verdiği Avrupa-Atlantik eksenine oy verdiğini kaydetti.
Radev de seçimden sonra yaptığı bir açıklamada rakibi Tzaçeva’ya seslenerek “Ben kimseye bağımlı değilim. Ben, Avrupa yanlısı bir adayım, siz ise DOST’un Türk adayısınız.” ifadelerini kullanmıştı.
Radev’in Türkiye’ye bakışı
Radev genel olarak Bulgaristan’ın hem Türkiye, hem de Balkanlardaki diğer komşuları ile ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini söylese de bazı soru işaretleri mevcut.
Türkiye’nin AB üyeliğine olumsuz yaklaşan Radev, “Türkiye kesinlikle AB üyeliğine hazır değil.” ifadesini kullanmıştı. Radev, Bulgaristan ile Türkiye’nin işbirliğinin de AB üzerinden gelişmesi gerektiği görüşünü dile getiriyor. Yeni cumhurbaşkanı, Türkiye ile Bulgaristan’ın kara sınırını tamamıyla kapatacak tel örgüyü savunuyor.
Rumen Radev, cumhurbaşkanlığı görevini 22 Ocak’ta Rosen Plevneliev’den devralacak.
İki siyasetçinin, Borisov hükümetinin istifasının ardından ülkeyi erken seçime hazırlayacak geçici bir teknokratlar hükümeti kurması, sonrasında ise erken seçim için tarih belirlemesi bekleniyor.
Kaynak: AA