Bulgaristan son üç yılda yedinci kez sandık başına gidiyor

Seçmenler, yüksek ilgisizlik ve aşırı sağın yükselişi ile sandık başına gidiyor.

Bulgaristan’da Pazar günü yapılacak erken genel seçimlere hazırlanan seçmenlerden bir kez daha ülkenin hükümetini belirlemeleri isteniyor.

Avrupa Birliği’nin (AB) en yoksul ülkesinde, 2020 yılında yolsuzluk karşıtı kitlesel protestoların merkez sağ GERB partisi liderliğindeki koalisyon hükümetini devirmesinden bu yana yedinci kez seçim yapılıyor.

O zamandan bu yana, ikisi arasında sadece üç ay olan bir dizi seçim, birden fazla merkezci ve sağcı parti tarafından yönetilen istikrarsız koalisyonlara yol açtı.

Bazı gözlemciler son birkaç yılı -sürekli değişkenlik göstermesi minvalinde- “döner kapılı hükümetler” dönemi olarak nitelendirdi ve bu da seçmenler arasında kayda değer bir ilgisizliğe yol açtı.

Haziran ayındaki son ulusal seçimlerde merkez sağ GERB-SDS koalisyonu 240 sandalyeli parlamentoda 68 sandalye ile en büyük grup olarak ortaya çıkarken, tarihsel olarak Bulgaristan’ın büyük Türk azınlığını temsil eden merkezci Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (DPS) 47 sandalye ile önünde yer aldı.

Aşırı sağcı ve Rusya yanlısı Revival partisi ise 38 sandalye kazandı. Bulgaristan’da Sovyet destekli rejimin yıkılmasının hemen ardından 1990’larda yüzde 75 olan katılım oranı yüzde 34 ile rekor düzeyde düşük kaldı.

Başlangıçta GERB üyelerinin öncülüğünde aylarca süren koalisyon görüşmelerinin çıkmaza girmesinin ardından ekim ayında seçimlere gidildi.

Güvensizlik ve düşük katılımla dolu bir geçmiş

Neredeyse yirmi yıldır Avrupa genelinde seçimlere olan güvensizliği takip eden kamuoyu araştırma şirketi Gallup’a göre, 6,7 milyonluk Doğu Avrupa ülkesi Bulgaristan seçmen ilgisizliği konusunda uzun bir geçmişe sahip.

Bulgaristan sürekli olarak listenin en sonunda yer alıyor. Seçmen güveni 2006 yılında yüzde 36 ile zirveye ulaştıktan sonra dramatik bir düşüşle yüzde 10’a geriledi.

Bu rakam bir sonraki en düşük AB ülkesi olan Romanya’nın üçte biri. Ayrıca mevcut AB ortalamasından da altı kat daha düşük.

Sorun sadece seçimler değil. Bulgar seçmenler arasındaki güvensizlik pek çok kamu kurumuna da sirayet etmiş durumda.

Yargıya duyulan güven sadece yüzde 17 ile en yakın rakibi Malta’nın neredeyse yarısı kadar. AB’ye yönelik güven de yüzde 46 ile tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştı.

Bazı analistler bu hayal kırıklığının ülkede aşırı sağ için mükemmel bir fırtına yarattığına inanıyor.

Uyanış partisi Sofya’da ancak üç yıl önce 2021’de parlamentoya girdi ve sandalye kazanmak için gereken yüzde 4’lük barajı geçti. Bu seçimlerde ise oyların yüzde 14,2’sini alarak üçüncü sırada yer alıyor.

Parlamentoya girdiğinden bu yana Uyanış Partisi milletvekilleri, bu yılın başlarında Gürcistan’da kitlesel gösterilere neden olan bir yasa tasarısına benzer olan tartışmalı bir “yabancı ajan” yasası için baskı yaptı. Ayrıca “geleneksel olmayan cinsel yönelimleri” destekleyen “propagandayı” yasaklayan LGBTQ+ karşıtı yasayı da başarıyla geçirdi.

Bu partinin başarısı, Fransa ve Avusturya’daki ulusal seçimlerin yanı sıra bu yıl Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağın büyük kazanımlar elde etmesiyle birlikte, kıta genelinde aşırı muhafazakar partilerin yükselen dalgasının bir parçası olarak ortaya çıktı.

Bulgar siyasetini gözlemleyenler, özellikle DPS partisinin hiziplere bölünmüş olması nedeniyle, pazar günkü oylamadan sonra Revival’in koalisyon kurma gücünün eşi benzeri görülmemiş bir hal alabileceğini tahmin ediyor.




euronews

Read Previous

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Gazze’de ateşkes müzakerelerinin önümüzdeki günlerde başlayacağını duyurdu

Read Next

BM: Gazze’nin kuzeyindeki İsrail kuşatması uluslararası hukuka saygı duyulmadığını gösteriyor