Bulgaristan asimilasyonunda ölenler anıldı

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu Bulgaristan’da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah’ı ölümünün 33’üncü yılında anma programına katıldı.

Bursa’da Killiler Kültür ve Yardımlaşma Derneğince, Bulgaristan’da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda annesinin kucağında öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah’ın 33’üncü ölüm yılı dolayısıyla düzenlenen Mevlid-i Şerif ve anma programına katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Balkanların tarih boyunca acıların ve gözyaşının hakim olduğu bir coğrafya olduğunu ifade etti.

Çavuşoğlu, 1995 yılında, Birleşmiş Milletlerin güvenli bölge ilan ettiği yerlerde de Srebrenitsa katliamının yaşandığını hatırlatarak, “Bugün o Birleşmiş Milletleri hala niye tartışıyoruz? Sayın Cumhurbaşkanımız niye ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ ifadesini kullanıyor. Tüm bunlar geçmişte yaşandı, bilinen şeyler. Kişiye, bölgeye veya menfaate göre değişen bir yaklaşım oldu hep buralarda. Onun için bugün ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ diyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözünün uyanışa vesile olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, her türlü baskıya ve tehdide karşı bu baskıya boyun eğmeyerek Kudüs’le ilgili bir karar verildiğini bildirdi.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

”Keşke çok uzun yıllardan bu yana böyle dirayetli, dik duran, medeniyet tasavvuruna aşık, her şeyi milleti için düşünen liderlerimiz daha çok olsaydı. Allah rahmet eylesin Özal, Bulgaristan’dan gelen o dönemdeki kardeşlerimize Türkiye’nin kapılarını sonuna kadar açtı. Her türlü mücadeleyi verdi.”

BULGARİSTAN’DAKİ ZORUNLU ASİMİLASYONDA ÖLENLER

Bulgaristan’da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah’ı ölümünün 33’üncü yılında andıklarını aktaran Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bazı semboller vardır, üzerinden yıllar da geçse çok şey ifade eder. Türkan bebek sembolü, hadisesi Bulgaristan Türklüğünün en önemli sembollerinden bir tanesidir ama her mücadele bir eşik atlamaya vesile oluyor. Türkan bebekle yaşanan o mücadele daha sonraki mücadelelerin üstünü pekiştiren, altını dolduran o ruhu insanlara veren bir mücadele örneği olmuştur.”

Çavuşoğlu, bu coğrafyada hiç kimsenin dinine, diline, rengine bakmaksızın insanı insan olduğu için seven ve farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayışa sahip bulunduklarını belirtti.

Çavuşoğlu, “Ecdadımız sadece insan için değil bazen bir hayvan için veyahut bir Müslüman için değil bazen bir Hristiyan için dahi bir vakıf kurmuş ve onların abad olması için bir kurumsal yapı teşekkül ettirmiş. Ecdadımız böyle bir ecdat. Bugün 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi içimizde barındırmak suretiyle yine insanlığın gereğini yapıyoruz. Birileri dikenli tellerle onların kendi ülkelerine girişine mani olmak için her türlü engeli koyarken Türkiye kapılarını sonuna kadar açtı. Açık kapı politikası uyguladı. Bu, tarihimiz, geleneğimiz, büyüklüğümüz. Biz bugüne kadar bir şey kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Kapımızı açtıkça mazlumun, mağdurun yanında oldukça emin olun ki, güçleneceğiz.” ifadesini kullandı.

 

Dünya Bülteni

Read Previous

VMRO DPMNE’nin yeni genel başkanı Mitskoski

Read Next

Arnavut İttifakı, hükümet koalisyonundan ayrılmıyor

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *