Slovenyalı yönetmen Miran Zupanic’in “Saraybosna Safarisi” belgeseli Türkiye’de gösterime girdi. 1992-1996 yıllarında Avrupa ve Rus zenginlerin zevk için Saraybosna’ya gelip insan avcılığı yapmasını konu edinen belgesel, izleyenlerin kanını dondurdu. Bosna Hersek Başsavcılığı filmdeki iddialarla ilgili soruşturma başlatmıştı.
lovenyalı yönetmen Miran Zupanic’in “Saraybosna Safarisi” belgeselinin yankıları sürüyor. Son gösterimleri Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında ülkemizde yapılan film, izleyenlerin kanını dondurdu. 1992-1996 Sırp kuşatması sırasında, yapmadığı kalmamış ve her şeyden sıkılmış Avrupalı ve Rus zenginler, zevk için Saraybosna’ya geliyor ve yetişkin, çocuk fark etmeksizin millete ateş açıyor. “Hayvanlarla yetinemiyorlardı” diye anlatıyor belgesele katılan tanıklar.
Game filminin tanıtımı “Her şeyi olan birine ne verebilirsiniz?” cümlesiydi ve çok etkileyiciydi. Uçakla Belgrad’a gelen Avrupa’nın şımarık zenginlerinin insan avcılığına soyunmasını, “Sahip oldukları lüksle akla gelecek ve paranın satın alabileceği her türlü macera ve hazzı tadıp, kendilerini ispatlamak istediklerini varsaydık. Sıradan insanları öldürmeyi daha önce denememişlerdi. Çünkü normal ülkelerde bunun cezası var. Savaş gibi olağanüstü durumlarda bir fırsat doğuyor, ya birileri bunlara teklif ediyor ya da kendi fikirleri, artık bilmiyoruz. Ganimetlerine bir yenisini, insan canını ekleyerek koleksiyonlarını tamamlamaya karar veriyorlar” diyerek anlatıyor şahitler.
HER ŞEY HAZIRDI ATIŞINI YAPTI
Zenginler önce insan avının ilk durağı olan Belgrad’dan Pale’ye uçuyor. Ardından da özel bir araçla Saraybosna’nın Grbavica semtine getiriliyorlar. Burada rahat ve son derece lüks koşullarda konaklayıp sivillere ateş açmaları sağlanıyor. Belgeselde bizzat olaya şahit olmuş bir görgü tanığı, “Onun kenara çekilip dürbünle etrafı gözleyeceğini sanmıştım. Yattı, eline tüfek verdiler, inanamadım. Her şey hazırdı, atışını yaptı. İtiraf etmeliyim ki, şoka uğradım. Atışın sonucunda biri vuruldu ve yere kapaklandı. Dürbünle bakıp vurulduğunu gördüm” diye anlatıyor dehşet anlarını. Belgeselde net bir rakam söylenmiyor ama çok pahalı olduğu belirtiliyor. Üstelik hedef çocuksa ücret de artıyormuş. “Av başına” ücret ödendiğini ifade ediyor tanıklar. “Bu bir insan safarisiymiş. Bu amaçla Saraybosna’ya gelenler, yeni türeyen ve öldürmek için para veren hastalıklı keskin nişancılarmış” ifadesi de yine belgeselden.
SORUŞTURMA KİMLERE UZANACAK?
İnsan böyle bir tanıklıkla nasıl yaşayabilir diye sorabilirsiniz? Ben bunları duyduğumda dünya yerinden niye oynamadı diye de sormuştum mesela. Ama neyse ki Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karic’in suç duyurusu üzerine Bosna Hersek Başsavcılığı, filmdeki iddiaların gerçek olup olmadığını tespit etmek ve failleri bulmak amacıyla özel soruşturma açıldığını duyurdu. Soruşturmanın kimlere uzandığı bilgisi henüz yok. Zupanic, yaşananlara ilişkin birçok şeyin üzerinin hâlâ örtülü olduğunu söylerken, olayların büyük bir zinciri kapsadığına da dikkat çekmişti. Avı düzenleyenden, bu safariye katılanlar ve ulaşımı sağlayanlara kadar çok sayıda kişi soruşturma kapsamına girmesi bekleniyor.
BU BİR DEVLET SORUNU
Bosna İstihbarat Teşkilatı’nın şefi General Mustafa Hayrulahoviç, daha fazla bilgiye erişmek için İtalya’nın istihbarat teşkilatı SISMI’yle irtibata geçmiş o dönemler. “Hiç bilgimiz yok, oysa bu bir devlet sorunu” demişler. Daha sonra SISMI sözlü olarak bilgi vererek, bu faaliyetlerin çıkış noktasını saptadıklarını ve bölgeyi temizlediklerini aktarmış.
İRİNA’YI BÖYLE AVLADILAR
İnsan avında keskin nişancının isabet ettiği İrina’nın annesi anlatıyor: “Ekim 93’te Irina bir yaşına girmişti. O yoklukta ufak bir kutlama yapmıştık. Dört gün sonra kısa bir yürüyüşe çıktık. Sakin bir gündü. Birkaç arkadaşımla muhabbet etmek için durduğumda, İrina bir an elimi bıraktı. Sonra aniden bir keskin nişancının kurşunu geldi. Kurşun bana ya da yetişkinlerden birine saplanmadı. Henüz bir yıl dört günlük olan kızıma saplandı.
yenişafak