Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da, Sultan II. Bayezid’in torunu Gazi Hüsrev Bey tarafından 8 Ocak 1537’de kurulan Gazi Hüsrev Bey Medresesi, ülkenin en prestijli liselerinden biri olarak eğitim vermeyi sürdürüyor.
487 yıllık Osmanlı mirası Gazi Hüsrev Bey Medresesi mezunlarından Osman Lavic ve oğlu Hamza Lavic, medreseyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi Müdürü ve Medrese Okul Yönetim Kurulu Başkanı Osman Lavic, medreseye 1975’te başladığını ve eğitiminin 5 yıl sürdüğünü ifade etti.
Osman Lavic, “Gazi Hüsrev Bey Medresesini bitireli 44 yıl oldu. O anılar elbette silinmez, canlılar ve güzel oldukları için mezara kadar götürülürler. Onlar, Bosna Hersek’in ve dönemin Yugoslavya’sının farklı yerlerinden gelenlerin gençlik hayatının ilk anılarıdır.” dedi.
Medresede eğitim almanın hem büyük sınav hem de iyi şans olduğunu dile getiren Osman Lavic, medresenin o dönemde diğer liselerle aynı statüde tanınmadığını, buna rağmen eğitim süreci boyunca diğer liselerdeki derslerin de öğretildiğini belirtti.
Osman Lavic, mezun olduktan sonra medresede Komünist Yugoslavya’da Müslümanlara içinde bulundukları zor durumlara karşı hazırlıklı olmalarının öğretildiğini söyledi.
“Medrese mezunları kendilerini büyük bir ailenin fertleri olarak görüyorlar”
Medresede mevlit hazırlıkları sırasında cami temizliği yaparken eşiyle tanıştığını belirten Osman Lavic, “Biz erkek öğrenciler farklı programlar, buluşmalar ve etkinlikler için kız medresesine gider, oradaki kız öğrencilerle de vakit geçirirdik. Bu görüşmeler sonucu, bizim doğru ve başarılı olduğunu düşündüğümüz evlilikler de ortaya çıktı.” diye konuştu.
Osman Lavic, medreseyi her zaman içinde yaşattığını ve mezun olduğu andan itibaren medreseyle bağlantısının devam ettiğini aktararak, “Diğer mezunlar da medreseyi içlerinde taşıyor, medrese onları kendisininmiş gibi hissettiriyor. Medrese mezunları kendilerini büyük bir ailenin fertleri olarak görüyorlar.” ifadesini kullandı.
“Sonraki nesillere daha iyi koşullar oluşturmaya gayret ediyoruz”
Babası ve annesiyle aynı medreseden 2003’te mezun olan Hamza Lavic ise Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi Özel Derlemeler Koordinatörü olarak görev yapıyor.
Hamza Lavic, “Gazi Hüsrev Bey Medresesi, binlerce mezunuyla hakiki ve büyük bir aileyi oluşturmaktadır. Biz mezunlar aramızda konuşurken, Allah’ın Gazi Hüsrev Bey’e bir evlat nasip etmediğini ancak medrese mezunlarının ona hayır duaları ettiğini söylüyoruz.” dedi.
Medresenin Yugoslavya döneminde tanınmadığını anımsatan Hamza Lavic, bu yüzden babasının ilkokul mezunu olarak kabul edildiğini dile getirdi.
Hamza Lavic, artık medrese mezunlarının İslam Bilimleri Fakültesinin yanı sıra diğer fakültelerde de eğitim görebildiğini ifade ederek, “Mezun olan arkadaşlarla konuştuğumuzda, sıkça tüm hayatımızın medresenin etrafında döndüğünden bahsediyoruz. Çok şükür halen senede bir kez buluşuyoruz ve bazı hatıralarımızı yad ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Medreseye başladığı ilk yıl ilahi korosuna katıldığını belirten Hamza Lavic, ülkedeki 1992-1995’teki savaşta yerinden edilmiş insanların bulunduğu bölgelere gidip ilahi söylediklerini ve o insanları mutlu etmenin en güzel anıları olduğunu söyledi.
Gazi Hüsrev Bey, medreseyi annesi için yaptırdı
Bosna Hersek’te 16. yüzyılın ilk yarısında 20 yıl boyunca Osmanlı’nın sancak beyliğini yapan Gazi Hüsrev Bey, inşa ettirdiği cami, medrese, kütüphane, saat kulesi, çarşı, han ve dükkanlarla o dönemde mütevazı bir kasaba olan Saraybosna’nın şehirleşmesinde en önemli adımları attı.
Gazi Hüsrev Bey Vakfının arşivindeki belgelerde medresenin Selçuk Hatun anısına oğlu Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırıldığı, medresenin ilk olarak “Selçukiye” adıyla da anıldığı ifade ediliyor.
Medrese, çatısının kurşun olması nedeniyle halk arasında “Kurşunlu Medresesi” diye de biliniyor, ülkedeki birçok önemli din ve devlet adamının yetiştiği eğitim yuvası olma özelliği taşıyor.
Tarihi medresenin kapısında “Bu bina bilimi ve Allah sevgisini dualarla arayanlar için yapıldı. Dinin savunucusu Gazi Hüsrev, iyi niyetin kaynağı ve adaletin gururudur.” yazısı yer alıyor.
Osmanlı’nın Bosna’daki ilk sancak beyi İshakoğlu İsa Bey, “Saraybosna’nın kurucusu” diye nitelendirilirken, Gazi Hüsrev Bey de Saraybosna’nın şehir ve ticaret merkezi olmasını sağlayan isim olarak tarihi kayıtlara geçti.
Gazi Hüsrev Bey’in Saraybosna’ya bıraktığı en önemli eserlerden medrese, 487 yıllık geçmişiyle tarihe tanıklık etmeyi sürdürüyor.
AA