Bosna Hersek’te trafik kazalarında hayatını kaybeden insanlar anısına kazanın gerçekleştiği noktaya yaptırılan anıtlar, “yasa dışı” olsa da ilginç gelenek olarak yılardır yaşatılmaya devam ediyor.
Başlangıcına ilişkin net bir tarih olmamakla birlikte eski Yugoslavya döneminde ulaşımın gelişmesi ve buna bağlı olarak trafik kazalarının artmasıyla ortaya çıktığı tahmin edilen bu gelenek, bugün de pek çok aile tarafından yaşatılıyor.
Yol anıtları, kazada hayatını kaybedenlerin mezarlarından bağımsız olarak, kişinin yakınları tarafından kaza noktasında, yolun hemen kenarına genellikle bir mezar taşı şeklinde inşa ediliyor. Üzerinde ise ölen şahsın adı, soyadı, doğum ve ölüm tarihleri yazılıyor.
Bu anıtların yaptırıldığı yerlerde ayrıca çiçekler bırakılıp, mumlar yakılırken, kimi yakınları ölen kişinin hayattayken sevdiği kişisel eşyalarını da da buraya bırakıyor.
Bir uçurumun kenarında, şehrin ortasında ya da ıssız bir köy yolu kenarında rastlanabilecek bu anıtlar görenlerin dikkatini çekiyor.
Daha çok Hristiyan kesim arasında yaygın olan bu gelenek, nadiren de olsa Müslüman, Yahudi veya ateistler tarafından da uygulanıyor.
Ortodoksların yiyecek ve içecek de bıraktığı bu anıtlar, ölüm yıl dönümlerinde aile yakınları tarafından ziyaret ediliyor. Yol anıtları geleneğinin Bosna Hersek dışında Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya ve Arnavutluk gibi diğer bölge ülkelerinde de uygulandığı biliniyor.
Gelenek “yasa dışı”
Yolların bakım ve işletmesinden sorumlu merciler bu anıtların inşasının kaza riskini artırdığı gerekçesiyle “yasa dışı” olduğunu belirtse de artık bir gelenek halini alan bu uygulama insanlar tarafından devam ettiriliyor.
Bosna Hersek Federasyonu Karayolları Müdürlüğünden AA’ya yapılan açıklamada, yol boyunca inşa edilen bu anıtların yaşa dışı olarak kabul edildiği belirtilirken, anıt veya benzeri özelliği olan yapıları yol kenarına dikmenin kesinlikle yasaklandığı kaydedildi.
Yol kenarındaki herhangi bir yapının trafik güvenliğini etkileyebileceğinin vurgulandığı açıklamada, bu anıtların etrafına toplanıldığında veya buralarda bir araya gelindiğinde civara park edilen araçların da tehlike oluşturabileceği ifade edildi.
İnsanlar “kutsal” kabul ediyor
Saraybosna’daki Katolik Teoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Oliver Jurisic, savaşlarda biri öldüğünde ve bedenine ulaşılamadığında gerçek bir mezarı olamayacağı için bu kişiler için anıt yapıldığını aktararak, yol anıtlarının da Bosna Hersek’te 1970’li yıllarda uygulanmaya başlanan bir gelenek olduğunu söyledi.
Jurisic, “Müslüman, Hristiyan ya da Yahudi diye bir ayrım yok. Farklı dinlerden insanlar bu anıtları yol kenarlarına yapıyor. Hatta dini bir inancı olmayanlar tarafından da yapılıyor.” dedi.
Jurisic, bu geleneğin daha çok toplumsal bir fenomen olduğuna dikkati çekerek, “Anıtlara kimse zarar vermez, buradaki eşyalara kimse dokunmaz. Hangi dinden olursa olsun, bu yerler insanlarca kutsal kabul ediliyor.” diye konuştu.
Özellikle yerleşim merkezlerine uzak bölgelerdeki anıtlara o kişiyi tanımayan insanların dahi zaman zaman çiçek bırakıp, mum yaktığını anlatan Jurisic, insanların ölen kişiye bu şekilde saygı gösterdiğini aktardı.
“Anıtlar trafik işaretlerinden daha güçlü uyarıcılar”
Katoliklerin anıtlarda mum yakarak, süslemeler yaptırdığını söyleyen Jurisic, “Bazı Ortodokslar da ruhun ölümden 40 gün sonra cennete gittiğine inanır. Bu yolculuk boyunca ruhun yeme ve içmeye ihtiyacı varıdır. Dolayısıyla Ortodoks mezarlarında yiyecek ve içecek de görürsünüz.” dedi.
Jurisic, anıtların trafik açısından tehlike oluşturan bir yanı da olduğunu kaydederek, yol kenarına çok yakın ya da büyük yapılan anıtın tehlikeli olabileceğini aktardı.
Anıtların aynı zamanda sürücüleri hayatın ne kadar kısa olduğu ve araçlarını dikkatli kullanmaları gerektiği noktasında uyardığını söyleyen Jurisic, “Anıtlar, bazen trafik işaretlerinden daha güçlü uyarıcılar olabiliyor.” şeklinde konuştu.
AA