Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Koç, “Türkiye bölgenin kalkınmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Bosna Hersek ve Balkanlar ne kadar istikrarlı olursa Türkiye de hedefine o kadar ulaşmış olur.” dedi.
Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, Türkiye’nin projeleriyle Balkanlar’ın kalkınma ve istikrarına katkı sağlamayı amaçladığını belirterek, “Bosna Hersek ve Balkanlar ne kadar istikrarlı olursa Türkiye de hedefine o kadar ulaşmış olur.” ifadelerini kullandı.
Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerinin yanı sıra Türkiye’nin desteğiyle inşa edilmesi planlanan Saraybosna ile Belgrad arasındaki otoyol projesini değerlendiren Koç, bu otoyol projesinin Sırbistan ile Bosna Hersek arasında önemli bir bağlantı hattını oluşturacağını söyledi.
Koç, otoyolun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla bölgedeki bütün kesimleri kucaklayarak bir “ring” şeklinde iki farklı güzergahtan geçmesinin planlandığını anımsatarak, bu yıl yapılan teknik fizibilite çalışmalarının üst düzey makamlara arz edilerek konuyla ilgili toplantılar yapıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 Mayıs’ta Saraybosna’ya yaptığı ziyarette, Bosna Hersek ile Türkiye’nin ulaştırma bakanları arasında bir iyi niyet mektubu imzalandığını kaydeden Koç, “Bu konuda, Bosna Hersek ile Sırbistan arasında önümüzdeki dönemlerde atılacak somut adımların ve bu güzergahla ilgili daha net bir şekilde önümüze çıkan birtakım engel oluşturabilecek hususların ele alınabileceği ve çözüme kavuşturulacağı bir çalışma grubunun devlet düzeyinde oluşturulduğunu biliyoruz.” dedi.
Koç, Bosna Hersek Ulaştırma Bakanı İsmir Jusko’nun yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret edeceğini belirterek, bu ziyaretin gelinen aşamayı ve atılacak adımları somut anlamda etkilemesi bakımından önemli olduğunu dile getirdi.
Otoyol projesinin bölgenin refahına ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak bir proje olduğunu kaydeden Koç, “Dolayısıyla bizim bütün bu süreçleri göz önünde bulundurduğumuzda tamamen desteklediğimiz, arkasında durduğumuz ve durmaya devam edeceğimiz bir proje. Türkiye projeleriyle bu bölgenin kalkınmasına ve istikrarına katkı sağlamayı amaçlıyor. Bosna Hersek ve Balkanlar ne kadar istikrarlı olursa Türkiye de bir anlamda hedefine o kadar ulaşmış olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret hacmindeki 1 milyar dolarlık hedef yakın
Türkiye’nin Bosna Hersek’teki yatırım ve ticaret imkanlarına bakışını da değerlendiren Koç, “Ocak-Temmuz ticaret rakamları bize çok olumlu bir tablo gösteriyor. Hem Türkiye’nin güçlü temellere oturmuş ekonomisi hem de bölgeye yakınlığı ticaret rakamlarına bire bir yansımış durumda.” dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin son üç yıldır yılda 100 milyon dolar arttığına dikkati çeken Koç, 2015’te 500, 2016’da 600 ve geçen yıl 700 milyon dolar seviyesine ulaşan ticaret hacmindeki artışın bu yıl da sürdüğünü ve yıl sonunda 850-900 milyon dolar seviyesine ulaşmasının beklendiğini söyledi.
Koç, bu yılın ocak-temmuz dönemindeki artışın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 olduğunu belirterek, “Hedefimiz daha büyük. Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu 1 milyar dolarlık hedefe bir adım daha yaklaşmış olacağız.” dedi.
Türk iş adamlarının Bosna Hersek’e büyük bir ilgisi olduğunu aktaran Koç, “Yatırım amaçlı ziyaretler devam ediyor. Büyükelçiler Konferansı bu açıdan bize büyük bir imkan tanıdı. Düzenlenen iş-yatırım forumlarında bizler bulunduğumuz ülkeleri iş adamlarımıza anlatabilme ve onları dinleyebilme imkanı bulduk.” ifadelerini kullandı.
Koç, Bosna Hersek makamlarının da yatırımı teşvik edici adımlar atması noktasında ilave sorumluluklar alması gerektiğini vurgulayarak, “Bu, bizim büyük yatırımcılarımızı buraya çekmek bakımından çok cazip olacaktır.” diye konuştu.
Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki revize edilen Serbest Ticaret Anlaşması’na da değinen Koç, bu anlaşmanın ticaret ve yatırımı teşvik edici unsurun hukuki altyapısını oluşturan bir belge olduğunu vurguladı.
Koç, uzun süre müzakere edilen anlaşmaya ilişkin bürokratik süreçlerin yakın dönemde tamamlanmasının ardından üst düzey bir temas vesilesiyle imzalanmasının planlandığını kaydederek, “(Anlaşma) Gerek et mamülleri, gerek ayçiçek yağı, gerek tahıl ürünleri açısından önemli imkanlar sağlıyor. Özellikle bunu iki ülkenin ticaretine yansıyacak unsurlar olarak söylemekte fayda var. Ayrıca hizmet sektörü ile ilgili birtakım yenilikler ve kolaylıklar getiriyor. İmzalandıktan sonra da bunun yansımalarını artan ticaret hacmiyle, artan yatırımlarla göreceğiz.” dedi.
“Bosna Hersekli aileler FETÖ konusundaki çağrılarımıza kulak verdi”
Bosna Hersek’te Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin çok geniş kapsamlı, yoğun temaslarla ve bu ülkenin makamlarıyla yakın iş birliğiyle sürdüğünü aktaran Koç, Bosna Hersekli ailelere FETÖ okullarının geleceğinin olmadığı ve çocuklarını daha kabul edilir adreslere yönlendirmeleri çağrısında bulunduklarını anlattı.
Bosna Hersekli ailelerin de bu çağrılara kulak verdiğini söyleyen Koç, “Bunun neticesinde de bugün FETÖ iltisaklı okulların hem öğrenci sayısının azalması hem yaşadıkları maddi zorluklar bizim söylemlerimizin doğru yere gittiğini gösteriyor.” dedi.
Türkiye Maarif Vakfının (TMV) Bosna Hersek’te eğitim açısından iyi bir alternatif oluşturduğunu kaydeden Koç, “TMV’nin burada yapılanmasını tamamlaması ve yeni eğitim-öğretim döneminde okulunu açmış olması bizi son derece mutlu ediyor. Zira bu esasen sahada bizim tanıdığımız, bildiğimiz, Türkiye tarafından doğru adresler oluşturması bakımından önemli bir adım. Artık tanınmış, bilinmiş, Türkiye tarafından kabul edilen okullar var. Dolayısıyla çocuklarınızı TMV okullarına yönlendirebilirsiniz. Aynı şekilde bizim daha önceden mevcut olan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ve onun da bağlı olduğu okullarımız mevcut.” diye konuştu.
Türkiye’nin kaynaklarıyla ve enerjisiyle tüm Balkanlar’da eğitim kurumlarını güçlü bir şekilde oluşturmuş olduğunu dile getiren Koç, “Bu hain FETÖ ve onun yönettiği okulların geleceğinin olmadığını bu vesileyle tekrar teyiden söylemek isterim.” dedi.
Bosna Hersek makamların FETÖ okullarının parasal bağlantıları hakkında yoğun şekilde teftiş ve denetlemeler yaptığına dikkati çeken Koç, “Bu okulların bir an evvel kapanması, bizim sahada görmek istediğimiz husus.” ifadelerini kullandı.
Bosna Hersek’teki 7 Ekim seçimleri
Bosna Hersek’te 7 Ekim’de yapılacak genel seçime de değinen Koç, “Bosna Hersek’in birliği, bütünlüğü, istikrarı önemli. Bu dönemde özellikle bütün tarafların çok dikkatli ve provokasyona yol açmayacak söylemleri benimsemesi, bölücü, yıkıcı, aşırı milliyetçi unsurlar içeren ifadelerden kaçınması, seçimlerin de daha rahat, daha pozitif bir atmosferde geçmesine katkı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliğinin Bosna Hersek’in geleceği bakımından başat unsurlar olduğunu vurgulayan Koç, “Bazen hiçbir ilgisi olmadığı halde provokatif anlamda, manipülasyon bakımından AB ile ilgili süreçler konusunda Türkiye başka bir boyutta gösterilmeye ve algı yaratılmaya çalışılıyor. Türkiye’nin pozisyonu ve politikaları nettir, açıktır. Türkiye de zaten bu AB sürecini başından beri desteklemiştir, bundan sonra da destekleyecektir.” dedi.
AA