Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic, tüm işaretler ve söylemlerin Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik’in giderek daha da radikalleştiğini gösterdiğini kaydetti.
Turkovic, ülkesinin Avrupa Birliği (AB) aday statüsü alması ve hükümeti kurmakla görevli Hırvat siyasetçi Borjana Kristo’un NATO ve AB üyelik sürecinde nasıl bir yol izleyeceği gibi birçok konuda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Bakan Turkovic, anayasaya aykırı olarak bilinen, 9 Ocak’ta kutlanan Sırp Cumhuriyeti Günü’nün 6 yıldır devam eden kutlamalarının Dodik zamanında Saraybosna yakınlarında düzenlenmesi hakkında ise “Biz endişeleniyoruz ve özellikle Saraybosnalıları çok endişeleniyor.” yorumunu yaptı.
Hükümetin kurulmaya çalışıldığı ve herkesin mümkün olan en düşük paydada bir araya gelmeye çalıştığı bu dönemde bunun iyi olmadığını, Dodik’in birdenbire radikal bir tavır sergilediğini anlatan Turkovic, “Tüm işaretler ve söylemler onun (Dodik’in) giderek daha da radikalleştiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Bisera Turkovic, şunları kaydetti:
“Ne taviz verirseniz verin buna saygı duymuyor ve daha fazlasını istiyor. Bosna Hersek’te bir söz var ‘birine parmağını uzatsan bütün eli onun olsun ister’, bu atasözünün uygulamasına şahit oluyoruz sanırım. Bosna ve Hersek’teki durum biraz zor.”
Herkesin eşitlik, insan haklarının korunması hakkında konuştuğunu ancak tam tersi durumların yaşandığını ve bunun çok tehlikeli olduğu uyarısını yapan Turkovic, “Siz Dodik’in istediğini yapmasına izin verdikçe daha da artıyor, tavrını düzeltmiyor, daha da ileriye gidiyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Zayıf yaklaşımla hareket edildiği takdirde Bosna Hersek halkının beklentileri yerine getirilemeyebilir”
Turkovic, Bosna Hersek’te 2 Ekim’de yapılan seçimlerden sonra hükümeti kurmakla görevlendirilen Hırvat siyasetçi Borjana Kristo’un NATO ve AB üyeliklerinde nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin soruya, “Neler olacağını bilmiyoruz. Şimdilik yönlerinin bu doğrultuda (NATO ve AB üyeliklerine ilerleme kaydetme) olduğunu söylüyorlar.” yanıtını verdi.
NATO’ya karşı tutumlarda birçok tutarsızlık gördüğünü ifade eden Turkovic, bu tutarsız yaklaşım devam ettiği takdirde Bosna Hersek halkının kendilerinden beklediği şeyleri yerine getiremeyeceklerini söyledi.
Bosna Hersek’in AB adaylık statüsünün onaylanması önemli bir adım
Bosna Hersek’in AB adaylık statüsünün onaylanmasının önemli bir adım olduğunu belirten Turkovic, adaylık statüsü seçimlerden önce onaylanmış olsaydı daha iyi olabileceğini, böylece insanların kaderleri ve nereye doğru yol aldıkları konusunda önemli bir işarete sahip olacaklarını aktardı.
Turkovic, ülkesinin aday statüsünü almasında katkı sağlayan tüm ülkelere müteşekkir olduğunu ancak bunun daha başlangıç olduğunu belirterek 14 ön koşul bulunduğunu bildirdi.
Seçim sonrası kurulacak hükümetin de şimdiki hükümet gibi çok çalışacağını umduğunu aktaran Turkovic, “Bu şartlar altında sonuca ulaşacaklarından eminim. Bizi gerçekten AB’ye yaklaştırmaya çalışmak için zamanlarını ve çabalarını harcıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Bosna Hersek’i anlayan biri varsa, bunun Türkiye olduğunu unutmamalıyız”
Görev süresince Dışişleri Bakanı olarak Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerinin mükemmel düzeyde olduğuna işaret eden Turkovic, sadece bu dönemde değil, son 30 yıldır iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi olduğunun altını çizdi.
Turkovic, “Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun olduğu dönemde Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ilişkilerin mükemmel düzeyde olduğu görülüyor.” dedi.
Türkiye’nin sadece Bosna Hersek’e değil, Batı Balkan’da barış ve istikrarın inşa edilmesi için de katkı sağladığını vurgulayan Turkovic, “Ancak diğer tüm ülkeler uyum sağlamak için ekonomilerini iyileştirecek siyasi duruşu sağlamak ve Batı Balkan ülkelerinin ihtiyaç duyduğu diyaloğa açık olmak durumundadır.” diye konuştu.
Bakan Turkovic, Bosna Hersek’teki etnik gruplar arasında, özellikle Boşnaklar ile Türk halkı arasında çok güçlü bağ bulunduğunu belirterek, iki ülkenin ortak tarihinin, amaçlarının hemen hemen aynı olduğunu kaydetti.
Turkovic, şöyle devam etti:
“Ortak bir tarihimiz olduğu düşünülürse, tarihimiz ve arzularımız hemen hemen aynı. Türkiye NATO üyesi ve biz de NATO üyesi olmayı hedefliyoruz. Türkiye, uzun yıllardır AB aday statüsüne sahip. Biz de AB adaylık statüsü için mücadele ediyorduk ve yakın zamanda başardık.”
İki ülke arasındaki dostluğu, eşitlik için mücadele eden ortaklığı, BM ilkelerinin uygulanması için çaba sarf etmenin temellendirilebileceği birçok unsur olduğunu aktaran Turkovic sözlerini, “Bence, Bosna Hersek’i, özellikle Balkanları anlayan bir ülke varsa, bunun Türkiye olduğunu unutmamalıyız.” diye tamamladı.
AA
