Birleşmiş Milletler 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonunun raporuna Avrupalı siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden destek geldi.
Birleşmiş Milletler (BM) 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonunun, İsrail askerlerinin, abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında geçen yıl düzenlenen barışçıl “Büyük Dönüş Yürüyüşü” gösterilerindeki ihlallerinin savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamına girebileceği yönündeki raporuna Avrupalı siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerinden destek geldi.
İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn, BM raporunu sosyal medya üzerinden yayımladığı mesajında, İngiliz hükümetine İsrail’e silah satışını durdurma çağrısı yaparken, İngiltere merkezli sivil toplum örgütlerinden de rapora destek geldi.
Raporla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Uluslararası Gazze Ablukasını Kırma Komitesi BaşkanıZaher Birawi, BM’nin, İsrail’in Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Kudüs’te Filistinlilere karşı savaş suçu işlediğine ilişkin daha önceki uluslararası raporların tespitlerini pekiştirdiğini söyledi.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) konuyla ilgili derhal soruşturma açması gerektiğini belirten Birawi, “İşgalden ve liderlerinden bütün saldırıların hesabı sorulmalı. Bunlar uluslararası adaletin huzuruna çıkarılmalı. İsrail’e hukukun üzerinde bir devlet muamelesi yapılmaya son verilmeli ve Filistin halkının uluslararası şemsiyeyle korunmasına yönelik çalışılmalı.” diye konuştu.
Birawi, Gazze’nin 12 yıldır maruz bırakıldığı ablukayı sona erdirmek için hem Arap dünyasının hem de uluslararası toplumun eyleme geçmesi gerektiğine dikkati çekerek, Gazze’deki 2 milyondan fazla Filistinlinin özgürlüğüne kavuşturulması çağrısı yaptı.
“Dünya düzeni için ciddi bir meydan okuma”
Britanya Müslüman Birliği (MAB) Başkanı Enes el-Tikriti de BM raporunun İsrail’in Filistinli göstericileri öldürmesini savaş suçu kapsamına almasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu, İsrail’in tasavvur edilebilecek en açık şekilde kınanmasıdır. Şimdi sorun uluslararası toplumun, özellikle de büyük demokratik devletlerin İsrail’e yönelik bu açık ve net suçlamaya uygun olarak ne yapacağıdır. Geçmiş tecrübeler maalesef pek az şey yapılacağını ve İsrail’in vahşi ve insanlık dışı politikalarını sürdüreceğini gösteriyor. Bu, uluslararası toplum ve dünya düzeni için ciddi bir meydan okuma teşkil ediyor.”
“Rapor BMGK’de kabul edilmeli”
Fransa-Filistin Dayanışma Derneği (AFPS) Başkanı Bertrand Heilbronn da BM raporunu hazırlayan komisyonun önemli ve ciddi bir çalışma yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu raporun artık BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilmesi gerekiyor. Raporun kabul edilmemesi için tansiyonlar yükselecek ancak BMGK ve İnsan Hakları Konseyinin dik durması gerekiyor. Fransa da bu raporun kabul edilmesi için elinden geleni yapmalı. UCM Gazzelileri öldürme emri veren kişileri de yargılamalı.”
Heilbronn, BM ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin İsrail’in saldırılarını durdurması için şu ana kadar yaptıklarının yeterli olmadığının altını çizdi.
“İnsanlar bu oyunu görüyor”
Hollanda’da üyelerinin çoğunluğunu Türk ve göçmenlerin oluşturduğu Denk Partisi Meclis Grup Başkanı Tunahan Kuzu, İsrail’in Filistin halkına yönelik uygulamalarının bugüne dek çok sayıda raporda eleştirildiğini ancak bu durumun değiştirilmesine yönelik adım atılmadığını söyledi.
Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araştırma yapılıyor ve geçen hafta BM tarafından yapıldığı gibi İsrail’in açık ve net bir şekilde insan hakları suç işlediği açıklanıyor fakat neticesinde İsrail’e hiçbir yaptırım uygulanmıyor ve raporun üstü kapatılıyor. Bu her seferinde böyle oluyor ve haksızlık, adaletsizlik aynı şekilde devam ediyor. İnsanlar artık bu oyunu görüyor. Bizim Hollanda hükümetinden istediğimiz, bunu BM İnsan Hakları Şurasına taşıması ve uluslararası toplumun İsrail hükümetine yaptırım uygulamasıdır. İsrail’in, üye olmasa bile UCM’de yargılanması için de çağrı yapılması lazım.”
BM’nin Gazze raporu
BM 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonu, geçen hafta yayımladığı raporda, İsrail askerlerinin, abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında geçen yıl düzenlenen barışçıl “Büyük Dönüş Yürüyüşü” gösterilerindeki ihlallerinin savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamına girebileceğini duyurdu.
Gösterilerin başladığı 30 Mart’tan 31 Aralık 2018’e kadar olan dönemi içeren raporda, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi sınırındaki gösteriler sırasında Filistinli sivillere kasten ateş açarak 189’unu şehit ettiği, 6 bin 100’ünü de yaraladığı belirtilerek, gösteriye katılan Filistinlilere ateş eden İsrail askerleri hakkında acilen soruşturma başlatılması çağrısı yapıldı.
Şehit edilen ve yaralanan sivillerin çoğunun İsrail güvenlik güçleri için “yakın bir tehdit” oluşturmadığı vurgulanan raporda, ayrıca 3 bin 98 Filistinli sivilin de şarapnel parçaları, plastik mermi ve göz yaşartıcı bombalarla yaralandığı kaydedildi.
Filistinliler, 30 Mart 2018’den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi’nin İsrail sınırında “Büyük Dönüş Yürüyüşü” adı altında barışçıl gösteriler düzenliyor.
İsrail askerleri ise “sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006’dan beri Gazze’ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını” talep eden sivil halka gerçek mermilerle ateş açıyor.
AA