BM Raportörü Yorgos Katrungalos’a göre Netanyahu hakkındaki tutuklama emri uygulanmalı

BM Raportörü Yorgos Katrungalos, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrine uyulmamasının uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) uluslararası düzen konusundaki raportörü ve eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Katrungalos, UCM’nin Netanyahu ve Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrini AA muhabirlerine değerlendirdi.

Kararın, Filistin’de suç işlendiğini net şekilde ortaya koyduğunu belirten Katrungalos, “Bu suçlar cezalandırılmalı.” dedi.

Katrungalos, Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail’in 1967 sonrası Filistin topraklarını işgalinin hukuk dışı olduğuna ilişkin kararını da hatırlatarak, “Bu, sadece (İsrail’in) izlediği (işgali genişletme) politikaların uluslararası hukuka uygun olmadığını göstermiyor, aynı zamanda bu politikaları tolere edenleri de uluslararası hukuku ihlal etmiş yapıyor.” diye konuştu.

Fransa’nın tutuklama emri karşısındaki tavrı

Fransa’nın UCM kararlarının devlet ve hükümet başkanlarını kapsayamayacağı iddiası ile UCM’nin Netanyahu’ya ilişkin tutuklama kararının uygulanamayacağını ileri süren açıklamasını da değerlendiren Katrungalos, “(Rusya) Devlet Başkanı Vladimir Putin’e benzer bir suçlama yapıldığında Fransa’dan böylesi bir açıklama duymamıştık. Neden duymamıştık? Çünkü bu, Roma Statüsü’ne tamamen aykırıdır. Daha da net olmak gerekirse Roma Tüzüğü’nün 37. maddesi net olarak, suç işleyen devlet ve hükümet başkanlarının dokunulmazlığının olmadığını söyler. Zira UCM’nin misyonu da tam olarak buydu, suç işleyen güçlü insanlar ve hükümet başkanlarını yargı önüne çıkarmak. Fransa’nın bu açıklamasının geri çekileceğini düşünüyorum çünkü bu, hukuka uygun değil ve temelsiz açıklamalar Fransa’nın prestiji için de iyi değil.” ifadelerini kullandı.

UCM’nin tutuklama emrine yönelik kararının uygulanması

Katrungalos, UCM’nin kararını uygulamayacak ülkelerin uluslararası meşruiyeti ihlal etmiş olacaklarını belirterek, “Hakkında tutuklama emri olan her kim olursa olsun, Roma Statüsü’nü imzalamış ve kabul etmiş bir ülkenin topraklarında bulunduğunda tutuklanmalı. Farklı davranılırsa bu da yine uluslararası hukukun yeni bir ihlali olur, İsrail’e silah satmayı sürdürmek gibi.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu kararlara uymayan ülkelerin de işlenen suçlara iştirak etmeleri anlamına geleceğine dikkati çeken Katrungalos, “Uluslararası hukukun direkt yaptırımı yok ancak Avrupa Birliği’nin (AB) ve üye ülkelerin temel iddiası, uluslararası hukuku destekliyor olmaktır. Bu prensiplere karşı çifte standart uygulayamayız.” dedi.

Katrungalos, BM sisteminin korunmasının gerektiğine inandığını belirterek, İsrail’in BM’ye yönelik söylemlerinden de kaygılı olduğunu dile getirdi.

Netanyahu’nun BM’yi hedef alan söylemlerini hatırlatan Katrungalos, “Bizi uluslararası hukukta topyekun anarşiden ayıran tek şey, BM’nin varlığıdır. Ne pahasına olursa olsun onu korumalıyız.” görüşünü paylaştı.

Katrungalos, Fransa’nın UCM’nin tutuklama kararına karşı tavır almasının kendisi için de merak konusu olduğunu vurgulayarak, Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkesin Fransız diplomasisi için de başarı olduğunu ancak UCM’nin kararı karşısındaki tavrın bu başarıya gölge düşürdüğünü ifade etti.

Barış ve insan haklarına yönelik politikaları öne çıkaracak, ABD’den ayrışmış, uluslararası alanda bağımsız Avrupa’ya ihtiyaç duyulduğunu savunan Katrungalos, Fransa’nın bu tavrının ne Fransa’nın ne de Avrupa’nın çıkarlarına hizmet etmeyeceğini dile getirdi.

“Herkes, uluslararası meşruiyete saygı duymalıdır”

Katrungalos, Yunanistan Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis’in UCM’nin kararının soruna çözüm getirmeyeceğine dair açıklamasını da değerlendirerek, “Uluslararası kurumlar, hakkında suçlama olan kişilere karşı ayrım gözetmeksizin faaliyet gösterir. Herkes, uluslararası meşruiyete saygı duymalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yunanistan’ın uluslararası hukuka bağlı bir ülke olduğuna ilişkin söylemlerini hatırlatan Katrungalos, “Türkiye ile anlaşmazlıklarımızı Uluslararası Adalet Divanının kararı temelinde çözmeyi istediğimizi söylüyoruz. Bir hükümet sözcüsü, nasıl bunun hem Yunanistan’ın değişmeyen politikası olduğunu hem de bir başka uluslararası mahkeme kararının alakasız olduğunu söyler? Bu, uluslararası meşruiyeti hatta onlarca yıldır sürdürdüğümüz politikalara aykırı olduğu için ulusal çıkarlarımızı da zora düşüren bir çelişkidir. ” şeklinde konuştu.







AA

Read Previous

Ankara Üniversitesinden Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç’e fahri doktora unvanı

Read Next

Kurti: 50 kilometrelik İbre-Lepenats kanalını kontrol etmek zor