Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa ve Merkezi Asya Kadın Bölgesel Ofisi Barış ve Güvenlik Danışmanı Sabine Freizer, “Uluslararası kuruluşlar, mülteci kadın ve kızların ihtiyaçlarına çok fazla odaklanmadı.” dedi.
Freizer, NATO PA 62. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen “Güvenliğin Sivil Boyutu” oturumunda “Mülteci Krizinde Kadınların Rolü ve İhtiyaçları” başlıklı bir sunum yaptı.
Çatışmaların kadın sığınmacılar üzerindeki etkilerini anlatan Freizer, bölgede yaşanan savaşlara dikkati çekerek bunun kadınları çok etkilediğini söyledi.
“Barış konuşmalarında kadınları göremiyoruz” diyen Freizer, Suriye ve Afganistan’daki çatışmaların önemli bir sığınmacı sorununu beraberinde getirdiğini belirtti.
Freizer, “Yeni bir savaş kavramı var. Bunun da kadınlar ve kız çocukları üzerine önemli sonuçları var. Cinsel saldırı ve taciz konuları var burada. Bugün doğan yeni savaşlarda bunları görüyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’de 2,7 milyon kayıtlı sığınmacı olduğunu aktaran Freizer, şöyle devam etti:
“Yeni savaşlar da mülteci akınlarını etkiliyor. AB-Türkiye anlaşması geçişleri önemli derecede etkiledi. Bu çok kesin değil. Hala yükselişler ve düşüşler var. Gelen insanların sayısı günlük 150 civarında. Kadınların ihtiyaçları ve özel durumları nedir? Bazı ülkelerde vaka çalışmaları yaptık. Sırbistan ve Makedonya’da bir değerlendirme yaptık. Kadınların ihtiyaçlarına cevap verilmiyor. İnsan tacirleri, güvenlik unsurları ve diğer insanlar tarafından tacize uğruyorlar… Kendi hakları konusunda yeterli bilgiye de sahip değiller. Uluslararası kuruluşlar, mülteci kadın ve kızların ihtiyaçlarına çok fazla odaklanmadı.”
Kadınlar için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi de veren Freizer, sivil toplum kuruluşların kapasitelerinin artırılması gerektiğini söyledi.
“Türkiye elinden geleni yapıyor”
Freizer, Türkiye’nin en fazla sığınmacı alan ülke olduğunu dile getirerek, ” Türkiye elinden geleni yapıyor. Hala karşılanamayan önemli ihtiyaçlar var. Hala zorluklar var. Yoksulluk nedeniyle kadınlar erken evlenip dilencilik gibi şeylere zorlanıyor. İş pazarına erişim konusunda zorluklar var. Çalışma izni verildi mültecilere. Kadınlara yönelik şiddetin iş yerlerinde olduğunu da görüyoruz. Kadınların mesleki eğitimlere ihtiyacı var.” değerlendirmesinde bulundu.
AB ülkelerinin de sığınmacı sorunuyla ilgilendiğini söyleyen Freizer, iltica talepleri konusunda bilgi verdi.
Freizer, tüm AB genelinde ilticaya cevap vermenin bir sorun olduğunu, başvuru sahiplerinin zulüm korkusunu ispatlamalarının zor olduğuna işaret ederek, “Kişilerin münferit olarak zulme maruz kaldığı düşünüldüğünden bunun zulüm olarak adlandırılması zor oluyor. Çatışma bölgelerinde toplumsal cinsiyet bazlı konu muhakkak dikkate alınmalı. Çatışmayla ilgili cinsel şiddet artık tanınır bir hal aldı. Batı Balkanlarda bu konuda önemli adımlar atıldı. Eğer çatışma giderek artan şekilde toplumsal cinsel şiddet halini alıyorsa burada tazminat söz konusu oluyor.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA