BM Genel Kurulunun “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” kararı Bosna Hersek’te sevinçle karşılandı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesine ilişkin karar tasarısını kabul etmesi, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da memnuniyetle karşılandı.

Başkent Saraybosna’daki Vijecnica Kütüphanesi’nde toplanan bir grup Boşnak, burada kurulan dev ekranda BM Genel Kurulunu izledi.

BM Genel Kurulunun, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesine ilişkin karar tasarısını kabul etmesi, buradaki Boşnaklar tarafından alkışla ve sevinçle karşılandı.

Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karic, AA muhabirine, kararın hem şehirleri hem de Bosna Hersek için tarihi bir an olduğunu söyledi.

Karic, kararın Bosna Hersek’e soykırım, kuşatma ve saldırganlık getiren tüm kötülüklere karşı bilgi ve eğitimle mücadele edecek genç nesiller için önemli olduğunu belirterek, “Bana göre, Srebrenitsa Soykırımı’na ilişkin kararın kabul edilmesinin özü ve en önemli yanı budur. Avrupa’nın her yerindeki, dünyanın her yerindeki gençler, tek bir amaç için soykırımı öğrenecekler. Bu amaç, böyle bir şeyin bir daha yaşanmamasıdır.” diye konuştu.

Saraybosna’da yaşayan Galib Lihic, alınan kararın geçmişte yaşananların unutulmaması açısından önemli olduğuna dikkati çekti.

Lihic, Sırp yetkililerin, Sırbistan halkını bu konuya dahil ederek hata yaptığını, söz konusu soykırımı “bazı bireylerin” gerçekleştirdiğini söyleyerek, “Sırp halkı soykırımcı bir millet değil. Oturup konuştuğum birçok Sırp arkadaşım var ama Sırp yetkililer hepsini (tüm Sırpları) aynı kefeye koyuyor, bu doğru değil.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan BM Genel Kurulundaki oylamayı, Saraybosna’daki Srebrenitsa Anneleri Derneği üyeleri de canlı yayında takip etti.

BM Komiseri Türk, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesini memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM Genel Kurulunda 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” olarak kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

Volker Türk, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“BM Genel Kurulunun bugün kabul ettiği ve 11 Temmuz’un Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü olarak belirlenmesi yönündeki kararı memnuniyetle karşılıyorum.” ifadesini kullanan Türk, kararın, mağdurlar ve hayatta kalanların daha fazla tanınmasını sağlayacağını belirtti.

Kararın ayrıca mağdurların adalet ve böyle bir soykırımın tekrarlanmaması için mücadele ettiklerinin bir göstergesi olduğunu da kaydeden Türk, “Bu aynı zamanda Bosna Hersek’te ve bölgede anma ve barış kültürünün desteklenmesi yönünde de önemli bir adımdır.” ifadesine yer verdi.

Türk, kararın, Bosna Hersek’in yanı sıra komşu ülkelerdeki üst düzey siyasi liderlerin ısrarlı revizyonizmi, Srebrenitsa Soykırımı’nın inkarı ve nefret söylemi göz önüne alındığında daha önemli hale geldiğini vurgulayarak, kısa bir süre önce bölgede yaşananların, Bosna Hersek ve Batı Balkanlar’da geçmişle hesaplaşmanın ne kadar acil olduğunun altını çizdiğini hatırlattı.

Volker Türk, bölgedeki siyasi liderlerin, insanların ayrımcılığa uğramadan, çatışma ve şiddet korkusu olmadan, güvenli ve özgürce yaşayabilecekleri barışçıl toplumlar inşa etmek için yapıcı bir diyalog kurma sorumluluğu olduğunu da anlattı.

BM Genel Kurulu, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesi istenilen karar tasarısını kabul etmişti.

Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.

Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007’deki kararında, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda, Srebrenitsa ve civarında yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda şimdiye kadar 6 bin 751 kurban toprağa verilirken, cenazesine ulaşılamayan 1600’den fazla kişi bulunuyor.






AA

Read Previous

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, İsrail’e verdiği “koşulsuz destekten” pişman değil

Read Next

BM, Gazze’ye yüksek miktarda yardım sağlanmaması halinde açlığın yayılacağı konusunda uyardı