BM: Gazze’de 46 günde 5 bin 300 çocuk öldürüldü

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de 46 günde 5 bin 300 çocuğun öldürüldüğünü, bunun günde 115 çocuğa karşılık geldiğini belirterek, “Gazze çocuklar için dünyanın en tehlikeli yeri” açıklamasını yaptı.

BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Gazze’deki duruma ilişkin oturum düzenlendi.

Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell, Gazze’de çatışmaya insani ara verilmesinin yeterli olmadığını işaret ederek acilen katliama son verilmesi için insani ateşkes gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi.

Russell, Gazze’nin güneyinde askeri hareketliliğin arttığına dikkati çekerek bunun zaten kötü olan insani durumu korkunç bir hale getireceğini belirterek “Güney’e yönelik saldırılar engellenmeli.” dedi.

BMGK’nin kabul ettiği 2712 sayılı kararı memnuniyetle karşıladıklarını aktaran Russell kararın savaşın çocuklar üzerindeki orantısız etkisine işaret ettiğine ve uygulanmasının önem taşıdığını söyledi.

“Gazze çocuklar için dünyanın en tehlikeli yeri”

Russell, mevcut krizdeki can kaybının çok yüksek olduğuna dikkati çekerek BM’nin 17 yıldır çocuklara yönelik ihlalleri kaydettiğini, bu süreçte öldürülen çocuk sayısının 1653 olduğunu bildirdi.

Savaşın acilen sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Russell, “Sadece 46 günde 5 bin 300 Filistinli çocuk öldürüldü. Bu günde 115 çocuğa tekabül ediyor. Gazze’de ölümlerin yüzde 40’ını çocuklar oluşturuyor. Böyle bir durumla daha önce hiç karşılaşılmadı. Gazze çocuklar için dünyanın en tehlikeli yeri.” ifadesini kullandı.

Gazze’de yaklaşık 1200 çocuğun ise enkaz altında olduğuna yönelik bilgi edindiklerini kaydeden Russell, “Çocuklar sadece bombalar, roketler ya da silahlar yüzünden ölmüyor. Aynı zamanda korkunç yaşam koşulları ölüme yol açıyor.” diye konuştu.

Russell, Gazze Şeridi’nde 1 milyon, yani tüm çocukların gıda kıtlığıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

Catherine Russell, 7 Ekim’den bu yana İsrail’de 35, Batı Şeria’da ise 56 çocuğun öldürüldüğünü, burada 450 bin çocuğun insani yardıma muhtaç olduğunu bildirdi.

Gazze ziyaretinde birçok aile ve çocukla bir araya geldiğini aktaran Russell, “Gördüklerim ve duyduklarım aklımdan çıkmıyor.” dedi.

BM: Gazze’de saat başı 2 anne, her iki saatte bir 7 kadın öldürülüyor

Burada konuşma yapan BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, “Gazze’deki kadınlar, barış için dua ettiklerini ancak barış olmayacaksa da uykularında kollarında çocuklarıyla hızlı bir şekilde ölmek için dua ettiklerini anlatıyorlar. Dünyanın herhangi bir yerinde bir annenin bu şekilde dua etmek zorunda kalması, hepimizi utandırmalı.” ifadelerini kullandı.

Bahous, 7 Ekim’den önce işgal altındaki Filistin topraklarında sivil ölümlerin yüzde 67’sinin erkeklerden oluştuğunu kaydederek, durumun 7 Ekim’den sonra tersine döndüğünü, Gazze’de öldürülen 14 bin sivilin yüzde 67’sinin kadın ve çocuklardan oluştuğunu bildirdi.

“Bu, Gazze’de saat başı 2 anne, her iki saatte bir 7 kadının öldürüldüğü anlamına geliyor.” diyen Bahous, Gazze’de halihazırda yaklaşık 800 bin kadının yerinden edildiğini açıkladı.

“Doğum mutlu bir başlangıç olması gerekirken ölüm, yıkım ve korkuyla gölgeleniyor”

BM Nüfus Fonu (UNFPA) İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem de gelecek ay içinde Gazze’de 5 bin 500 hamile kadının doğum yapmasının beklendiğini aktardı.

Kanem, günde yaklaşık 18 kadının “korkunç durumlarda” doğum yaptığını anlatarak, yeni doğan bebeklerin geleceğinin belirsiz olduğunu ifade etti.

“Doğum mutlu bir başlangıç olması gerekirken ölüm, yıkım ve korkuyla gölgeleniyor.” diyen Kanem, hamile kadınların yüzde 15’inin riskli doğum tehlikesi taşıdığını ve daha zor durumlara maruz kaldığını belirtti.

Kanem, UNFPA’nın son 47 günde doğum yapan 7 bin kadın için derin endişe duyduğunu belirterek bu kadınların, gerekli bakımı alamadığını söyledi.

Batı Şeria’da 70 bin hamile kadının bulunduğu bilgisini paylaşan Kanem, bunların 8 bininin gelecek ay doğum yapacağını, bölgede yerleşimci şiddetinin arttığını ve halkın yerinden edildiğini dile getirdi.

BM üyelerinin bazıları, Gazze’de insani araların yetersiz olduğunu belirterek ateşkes çağrısı yaptı

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi bazı ülkeler, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara insani ara verecek uzlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını ancak bunun yeterli olmadığını dile getirerek, ateşkes çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Gazze’deki duruma ilişkin oturum düzenlendi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin BM Daimi Temsilcisi Lana Nuseybe, burada yaptığı konuşmada, tarih boyunca kadınlar ve çocukların çatışmadan orantısız bir şekilde etkilendiğini, Gazze’de de durumun farklı olmadığını söyledi.

Nuseybe, İsrail ve Hamas tarafından duyurulan çatışmalara insani ara verecek uzlaşmanın uzatılmasını umduklarını, böylelikle Gazze’ye gerekli insani yardımın girebileceğini ve geri kalan rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılabileceğini kaydetti.

“Travma yeni travmalara yol açtı”

“Travma, yeni travmalara yol açtı. Korkunç boyutta nefret söyleminin normalleştirildiğini görüyoruz.” diyen Nuseybe, Yahudi karşıtlığı ve Müslüman karşıtı (İslamofobik) söylemlerde çok ciddi artış olduğuna dikkati çekti.

Nuseybe, krizin sadece Gazze’de kalmadığını ve “her yerde istikrarı bozma” potansiyeline sahip olduğunu belirterek, “Bu Konsey, bugün elindeki tüm araçları söz konusu krizi çözmek için seferber etmelidir.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield de İsrail ile Hamas arasındaki uzlaşmanın “iyi haber” olduğunu belirterek, gelecek günlerde tüm esirlerin serbest bırakılması için çabalarını sürdüreceklerini kaydetti.

Thomas-Greenfield, İsrail ile Hamas arasındaki uzlaşmanın tüm unsurlarıyla uygulanması gerektiğini ifade ederek, “Bu anlaşma bir umut ışığı olsa da kadınlar ve çocuklar üzerinde, İsrail, Gazze ve Batı Şeria’daki masum siviller üzerindeki korkunç etkiyi yok etmiyor.” dedi.

ABD’li Büyükelçi, “Şimdi herkesin çektiği acıya empati gösterme zamanı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Hiçbir insani ara, bu kabul edilemez durum için çözüm sağlayamaz”

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise BMGK’nin Gazze konusunda kabul ettiği 2712 sayılı kararın yetersiz olduğunu kaydederek ateşkes çağrısını yineledi.

Çatışmaya verilecek insani araların İsrail’in uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini göz ardı ettiğini savunan Nebenzia, aynı zamanda uygulamaları denetleyecek bir mekanizma olmadığına dikkati çekti.

Nebenzia, “Hiçbir insani ara, bu kabul edilemez durum için çözüm sağlayamaz. Acilen insani ateşkes gerekiyor.” vurgusunu yaptı.

Çin’in BM Daimi Temsilcisi Cang Cün de uluslararası toplumun acilen gerekli adımları atması, çatışmanın yayılmasını engellemesi ve kalıcı barış sağlaması gerektiğini söyledi.

BMGK’nin 2712 sayılı kararının önemli bir adım olduğunu belirten Cang, acilen uygulamaya koyulması ve kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğini ifade etti.

Cang, İsrail ve Hamas arasında sağlanan uzlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Umarız bu adım, diyalog, müzakere ve barışın yeniden inşası için fırsat olur.” diye konuştu.

“Uzlaşma sayesinde yüzlerce Filistinli çocuk öldürülmeyecek”

Toplantıya davet edilen Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, İsrail ve Hamas arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, özellikle Katar ve Mısır’a teşekkürlerini iletti.

Mansur, “Bu uzlaşma sayesinde yüzlerce Filistinli çocuk öldürülmeyecek.” dedi.

Şimdi asıl amacın şiddettin tekrar başlamasını engellemek olması gerektiğini kaydeden Mansur, “Bunun, tekrar katliam başlamadan önce sadece bir ara olmasına izin vermemeliyiz.” ifadesini kullandı.

Mansur, İsrail’in Filistin halkına “ya bu topraklardan gidin ya da bu dünyadan” seçeneklerini sunduğunu belirterek, Filistinlileri zorla yerlerinden etme çabalarının kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

“Toplu göçe son, Nekbe’ye son.” vurgusunu yapan Mansur, yıkım ve çaresizliğin hiçbir zaman İsrail’i daha güvenli kılmayacağına işaret etti.

“Ara bittikten sonra tüm gücümüzle döneceğiz”

İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise Hamas’ın savaşı “hemen bitirebileceğini” savundu.

BM’yi taraflı olmakla suçlayan Erdan, “Ancak yanılgıya kapılmayın. Bu ara bittikten hemen sonra, biz amaçlarımıza ulaşmak için tüm gücümüzle döneceğiz. Hamas’ın terör kabiliyetlerini yok edene kadar, Gazze’yi kontrol edemeyecek hale gelene kadar ve İsrailli siviller ile Gazzeli kadın ve çocukları tehdit edemeyecek duruma gelene kadar devam edeceğiz.” diye konuştu.

BM: Gazze’deki sağlık tesislerine yönelik saldırılar hakkında bilgi toplamaya devam ediyoruz

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de sağlık tesislerine yönelik saldırılar hakkında bilgi toplamaya devam ettiğini, zaman içinde ne yönde adım atacağına karar vereceğini bildirdi.

BM Sözcülük Ofisi, AA muhabirinin, “Dünya Sağlık Örgütü, yetkisinin Gazze’de sağlık tesislerine yönelik saldırılara ilişkin bilgileri teyit etmek, yayınlamak ve BM Genel Sekreterine bilgi vermek olduğunu söyledi. Daha sonra Genel Sekreterin soruşturma için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ya da başka bir örgüte görevlendirme yetkisi olduğunu kaydettiler. Kriz başladığından bu yana sağlık tesislerine yönelik 350 saldırı olduğunu göz önünde bulundurursak, Genel Sekreter UCM ya da başka bir örgütü görevlendirmeyi düşünüyor mu?” sorusunu yazılı olarak yanıtladı.

Verilen yanıtta, “Halen bilgi toplama sürecindeyiz. Daha sonra atacağımız adımlara karar vereceğiz.” ifadeleri kullanıldı.

Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 22 sağlık çalışanının öldüğü 178 saldırı belgelendi

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Haq, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), savaşın başlangıcından bu yana Gazze Şeridi’nde görev yapan sağlık çalışanları arasında 22 can kaybı ve 48 yaralanmayla sonuçlanan 178 saldırıyı belgeledi.” dedi.

İsrail’in dün Gazze’nin kuzeyindeki Al Awda Hastanesini de hedef aldığını hatırlatan Haq, bu saldırıda 3 doktor ve 1 hasta refakatçisinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda hastanın yaralandığı bilgisini teyit etti.

Farhan Haq, Gazze’nin kuzeyinde “yalnızca 2 küçük hastanenin kısmen çalışır durumda” olduğunun tahmin edildiğini, güneydeki 22 tıbbi tesisin 11’inin “hizmet dışı kaldığını”, 7’sinin “hala işlevine devam edebildiğini” ifade etti.

İsrail’in dün gerçekleştirdiği bombardımanda bir DSÖ çalışanının, 6 aylık bebeği, kocası ve iki erkek kardeşiyle hayatını kaybettiğini söyleyen Haq, 7 Ekim-19 Kasım tarihlerinde BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) 108 çalışanının da İsrail’in saldırılarında öldüğünü bildirdi.

Haq, son verilere göre, yerinden edilmiş 1,7 milyon Filistinliden 770 bininin Gazze Vadisi’ndeki 99 UNRWA tesisinde barındığını, bu kamplarda son iki hafta içinde cilt hastalıklarında yüzde 35, ishal vakalarında ise yüzde 40 artış yaşandığını kaydetti.






AA

Read Previous

İlhan Küçük: Bulgaristan ve Romanya, yıl sonuna kadar Schengen’e girmezse, AB büyük riske girecek

Read Next

Kosova vatandaşları doğumdan itibaren kimlik kartına sahip olabilecek