Bir Üskübistan doğdu: Orası da neresi…

Dün akşam Eski Üsküp Türk Çarşısı tarihi mekanı Çifte Hamam’da yazar Leyla Şerif Emin’in “Üskübistan” kitabının tanıtımı yapıldı. Törene katılan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Samsakçı, “Üskübistan’ın tasarım olarak da, mizampaj olarak da, imla ve ifade olarak da çok ciddi çok özenli gayretin ürünü olduğu açık. Çok şık bir kitap ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Haber: Hüsamettin GİNA, Fotoğraf: Sezer Salihi / TIMEBALKAN

Kalabalık sayıda edebiyatseverin katıldığı gecede kitabın tanıtımında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Samsakçı, Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Yılmaz Daşçıoğlu, Kosova Türk Yazarlar Derneği Eşbaşkanı Taner Güçlütürk, Türkçem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Zeynel Beksaç ve Aktan Ago konuşma gerçekleştirdi.

9
Üskübistan’ın tanıtım gecesinden bir kare

Kitabı tanıtan akademisyenlerin hepsi tek bir noktada birleşti. Tasarımıyla, imla kurallarıyla, kullanılan İstanbul Türkçesi ile “Üskübistan” kitabı harika bir eser.

“İstanbul’a gideceğim var”

Bir kitap hakkında edebiyatın ehilleri herşeyi konuştuktan sonra yazarına neleri konuşmak düşer bilmiyorum ama, ben buradan çok değerli hocalarıma ve yazarlarımıza bu güzel cümlelerinden ötürü teşekkür ediyorum diyen kitabın yazarı Leyla Şerif Emin, “Bir kitabın böyle bir heyecanı olacağını hiç ummuyordum” ifadelerini kullandı.

“Üskübistan” kitabının tanıtım gecesinde kitapseverlerin önünde 10 yıllık heyecanı paylaşan kitabın müellifi Leyla Şerif Emin, ilgi çeken kitabın isminin nasıl doğduğunu da anlattı.

7
Leyla Şerif Emin: “Üsküp Bursa’ya benzesede tarihinde hep İstanbul’a bağlı kalmıştır.”

Birçok kişinin bu başlığı ilginç bulduğunu belirten yazar Leyla Şerif Emin, “Hatta orası neresi merak edenler oluyor” dedi.

Duygusal konuşmasında Leyla Emin Şerif şunları kaydetti.

“Hatta orası neresi merak edenler oluyor. Şimdi Rumeli için Üsküp nasıl ki çok önemliyse İstanbul da çok önemlidir. Üsküp, Bursa’ya benzesede tarihinde hep İstanbul’a bağlı kalmıştır. O eskidendi evet, bende de tarihi yazılar yok ama bizdeki İstanbul çok farklı bir şey. Biz nereye gidiyorsun sorusuna: Türkiye’ye cevabını değil hep İstanbul’a derdik eskiden. Bizim bir yanımız İstanbul kaldı. Hatta bugün gençler dahil olmak üzere, “İstanbul’a gideceğim var” derler. Sanki mecburmuş gibi, yılda bir kez gitmese hayatından birşeyler eksilecekmiş gibi. Akraba demek İstanbul demek, gurbet demek İstanbul demek, kardeş demek, göç demek, veda demek, kavuşma demek İstanbul. Bu arafta kalmış duyguları yazdım aslında, Üsküp’ün kardeşinden ayrı kalışını ve ruhundaki sarsıntıları yazdım ben yıllarca. Sonra ben ve bu şehir arasındaki kavgaları yazdım. Öyleki İstanbul’un baş harflerini Üsküp’ün yanına ekleyince hayalimizdeki Üsküp oluyordu. İstan aynı zamanda yurt demek, Üsküp’ün yurdu. İşte bizim herşeyden kaçıp sığındığımız bir yurt oluyor bazen. Bu yüzden de bu ismi kitaba yazdık hayırlı uğurlu olsun. Sırf bu başlık için belki de kitap bu kadar süre bekledi kimbilebilir, kader kısmet herşey.”

“Çok şık bir kitap ile karşı karşıyayız”

Türkçenin Rumeli yakasından çok güzel bir hediye dolayısıyla Üsküp’te bulunduğunu vurgulayan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Samsakçı, çok şık bir kitap ile karşı karşıya olduğunu ileri sürdü.

Mehmet Samsakçı, “Zeynel Beksaç bey, bundan bir veya iki sene evvel, şiir kitabını bana şu ifadelerle imzalamıştı. Türkçenin Rumeli yakasından bir hediye. Bu ifadeyi hiç unutmuyorum. Evet, bu akşam Türkçenin Rumeli yakasından çok güzel bir hediye dolayısıyla buradayız.” dedi.

4
Mehmet Samsakçı: “Üskübistan Türkçenin Rumeli yakasından çok güzel bir hediye”

Bu denemeleri okurken bir gencin bireysel sancılarını gördüğünü vurgulayan Mehmet Samsakçı, “yalnızlık, tabiyatla olan münasebetleri, toprak, su, ateş ve hava bu denemelerde çok ciddi şekilde geçiyor. Ve demenlerin bir tanesinde “Şu an toprak olmak, toprağa dönmek istiyorum” gibi bir ifade var. Bu bana çok çarpıcı geldi. Biz topraktan yaratıldık çünkü” dedi.

Açıkçası şunu da söylemek zorundayım “Türkçe olarak basılmış olması itibariyle Makedonya’da Türkçe yazılmış her kitap bir defa saygıya değerdir. Ama Üskübistanın tasarım olarak da, mizampaj olarak da, imla ve ifade olarak da çok ciddi çok özenli gayretin ürünü olduğu açık. Çok şık bir kitap ile karşı karşıyayız. ” ifadelerini kullandı.

“Prizren Üsküp’süz, Üsküp Prizrensiz olamaz”

Akademik konuşma yapmayacağını belirten Kosova Türk Yazarlar Derneği Eşbaşkanı Taner Güçlütürk, yazar Leyla Şerif Emin’le nasıl tanıştıklarını ve nasıl dostlukların kurulduğuna değindi.

2
Taner Güçlütürk: “Prizren Üsküp’süz, Üsküp Prizren’siz olamaz”

Taner Güçlütürk, “Köprü Dergisi’nin önemli isimlerinden Leyla Şerif Emin ile ilk yazışmamız Prizren’de Yeni Dönem Gazetesinde gazetecilik yaptığım yıllara uzanır. Şiirimle birlikte Leyla hanımla yapmış olduğumuz ilk mektuplaşmamızda, o mektup Köprü dergisi sayfalarında hala durur, o yazışmada Leyla hanıma, gelin kurduğunuz Köprü ile ülkelerimiz arasında yeni konan sınırları aşarak, edebiyattaki eski birlikteliğimizi yeniden canlandıralım. Prizren Üsküp’süz, Üsküp Prizren’siz olamayacağı gibi aynı edebiyat ailesinin mensupları tekrar bir arada olursa eskisi gibi daha güçlenir, sesimiz bu çoğrafyada daha gür yankılanır” şeklinde konuştu.

“Müellif kitabında şiirsel bir dil kullanmayı uygun bulmuş”

Kitabı baştan sonuna kadar inceleyen Aktan Ago ise şunlara değindi:

3
Aktan Ago: “Kurallı ve düz cümleler kullanılmış”

Aktan Ago, “Bu deneme kitabı Leyla Şerif Emin’in ilk deneme kitabı olarak sayılmaktadır. Elimdeki deneme kitabı 166 sayfadan oluşmuştur. Deneme yazıların sayısı ise 35’tir. Müellif şiirsel bir dil kullanmayı uygun bulmuş. Deneme metinlerinde yalın ve devrik cümlelere daha fazla önem verilmektedir. Cümlelerin içerisindeki kelime grupları arasında kafiyeli bir rüzgar esmektedir. Nazım nesir tarzını bize açıkça hatırlatmaktadır. Leyla Şerif Emin’in edebiyatta ilk adımlarını atarken bile kurallı ve düz cümleler kullandığını söyleyebilirim.

“Leyla hanım kendi benini şehir üzerinden kuruyor”

İtalo Calvino’nun “Görünmez Kentler” kitabını örnek alarak konuşma yapan Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Yılmaz Daşçıoğlu, “Şehirler yazarları kurar, ve bazı yazarlar da, bazı şehirlerle şöhret bulur. Kafkanın Prağı, Dostoyevski’nin Petersburgu, Ceyms Coysun Dablini, Yahya Kemal’in İstanbulu böyledir. Zannederim ki bu yazarlar şehirleri yazarken kendi ruh mimarilerini de metinlerle yansıtır. Leyla Şerif Emin, realist bir metinden ziyade fantastik, romantik bir metin oluşturmuş. Gerçekten de denemeler arasında akıp giderken bazen bir şiir, bazen bir hikaye bazen de fantastik bir metin okuduğumuz duygusuna kapılıyoruz: Leyla hanım kendi benini şehir üzerinden kuruyor” ifadelerini kullandı.

5
Yılmaz Daşçıoğlu: “Realist bir metinden ziyade fantastik, romantik bir metin oluşturmuş”

“Bir şehir bu kadar mı çok sevilir”

İyi ki bu akşam burdayım sözleri ile konuşmasına başlayan Türkçem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Zeynel Beksaç, “50 yıldır edebiyattaysam, şiirin peşinde yürüyorsam bu ürpertirin her an esiri tutkunuysam, Üsküp’ün bunda çok büyük etkisi var. Leyla Şerif Emin elimizdeki bu kitapla okura merhaba diyor. Bu Leyla’nın ilk kitabı. Daha doğrusu beni bir yerde de aldattı diyeyim. Ben kendisinden şiir kitabı beklerken tamamen içinde bambaşka bir dünyaların olduğunu yepyeni bir kitapla çıktı. Bu da bizim için ayrı bir zenginlik. ” dedi.

6
Zeynel Beksaç: “Leyla beni bir bakımdan aldattı. Şiir kitabı beklerken…”

Bir şehir bu kadar mı çok sevilir diyen Zeynel Beksaç şöyle devam etti.

“Sahiplenmek, sokak sokak, mahale mahale, semt semt. Balkanlısınız, Rumelisiniz. Türkülerin yakındığı Vardar nehrinin akışı kullaklarınızda. Tutkunsunuz taşına toprağına. Kafide gülün kokusuna. Hanımeline vurgunsunuz. Sürkleyici bir anlatım, pürüssüz bir türkçe. Şiirsel bir dil. Üsküp gecelerinde hüzün ve has var.”

“Asıl heyecan ise kitabın müellifinin hayat arkadaşımın olması”

Törende selamlama konuşmaları kapsamında söz alan MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, “Aslında iki heyecan birden yaşıyorum. Birtanesi hem temsil ettiğim kurumun, bize göre uzun ama kısa bir aradan sonra yeniden Köprü Derneği Başkanı olarak, derneğimizin çatısı altında Divan Yayıncılığın yayınlamış olduğu belki de dört beş yıl sonra ilk defa tekrar kitap yayıncılığı ile karşınıza çıkmak bir heyecan. İkinci heyecan, bulunduğumuz yeni görevle karşınıza çıkmak, asıl heyecan ise kitabın müellifinin hayat arkadaşımın olması. “ ifadelerini kullandı.

1
MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin: “Asıl heyecan ise kitabın müellifinin hayat arkadaşımın olması”

Türk Çarşısının ortasında, tarihi mekkan Çifte Hamam’da düzenlene kitap tanıtım töreninde duygulu anlar yaşında. Yazarlığı bir tarafa bırakarak iki kız çocuğu annesi olan “Üskübistan” kitabı müellifi Leyla Şerif Emin’e gecede en büyük sürprizi kızı yaptı. Sempatik Elanur annesine buket hediye ederek kitabı ilk tebrik edenlerden biri oldu.

8
O an, en mutlu an! Elanur annesini kutlarken…

Törenin ardından, Leyla Şerif Emin törene gelen kitapseverlerle sohbet ederek kitabını imzaladı.

Usta sanatçı Cengiz İbrahim ise kanunuyla geceye ayrı bir renk kattı.

Read Previous

Avrasya Tüneli’nin açılış töreni gerçekleşiyor

Read Next

Suriye’de çözüm için ortak bildiri kabul edildi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *