Bosna Hersek’in kuzeybatısındaki Bosanski Samac’da 8 Ağustos 1925’te dünyaya gelen ülkenin ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç, doğumunun 93. yıl dönümünde özlemle anılıyor.
Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç, hayat felsefesi, adaletli tavrı ve mücadelesiyle doğumunun 93’üncü yıl dönümünde özlemle anılıyor.
Sahip olduğu derin bilgi birikimi nedeniyle “Bilge Kral” olarak da anılan Bosna Hersek’in lideri İzetbegoviç, 8 Ağustos 1925’te ülkenin kuzeybatısındaki Bosanski Samac şehrinde dünyaya geldi. Lise eğitimini gördüğü Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar) isimli teşkilatın kurucusu olan İzetbegoviç, İkinci Dünya Savaşı boyunca faşist ve sonrasında ise komünist ideoloji ve uygulamalarına karşı çıktı.
Genç Müslümanlar ayrıca İkinci Dünya Savaşı sırasında yardım faaliyetleriyle öne çıktı.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Yugoslavya’da yönetimi Komünist Parti yanlılarının alması üzerine ülke statüsü federal cumhuriyetlere ayrıldı. “Bilge Kral” o dönemde politik İslam’ı savundu ve komünist yöneticilerin hedeflerinden biri haline geldi. İzetbegoviç, 1946 yılında İslamcılık suçuyla üç yıl hapse mahkum edildi.
İzetbegoviç eserlerinde İslam’ı anlattı
Üç yıl süren hapis döneminin ardından İzetbegoviç, üniversite eğitimini tamamlayarak 1970 yılında en önemli eserlerinden “İslam Deklarasyonu”nu kaleme aldı. İzetbegoviç’in bu eseri 1983 yılında soruşturma altına alındı ve “Bilge Kral” Mladi Müslümani adlı teşkilatı yeniden örgütlemek suçundan bu sefer 14 yıl hapse mahkum edildi.
Müslüman toplumların İslam’a olan ihtiyacını anlatan “İslam Deklarasyonu” eseri kısa bir süre içinde Bosna Hersek halkının dikkatini çekerken İzetbegoviç, 1988 yılının sonunda eski Yugoslavya hükümeti tarafından çıkarılan “sözlü muhalefet sebebiyle cezalandırılanlara tanınan aftan” yararlanarak serbest kaldı.
İzetbegoviç, hapis yattığı yıllar boyunca inandığı değerlere ışık tutmaya devam etti. Hapisteyken, İslam’ı sade bir dille anlattığı “Doğu ve Batı Arasında İslam” isimli eserini tamamladı.
Boşnak lider, Bosnalı Müslümanların silahsız bir şekilde savaşla yüzleştikleri İkinci Dünya Savaşı’nda tecrübe edilen durumun tekrarını önlemek amacıyla 1990 yılında Demokratik Eylem Partisini (SDA) kurdu.
SDA, 18 Kasım 1990’da yapılan ilk çok partili seçimde parlamentodaki 240 milletvekilliğinden 86’sını kazandı. İzetbegoviç önderliğindeki Bosna Hersek, 29 Şubat-1 Mart 1992’de bağımsızlık referandumuna giderek yüzde 99,4 “evet” oyuyla bağımsızlığını ilan etti.
“Allah’a yemin ederim ki köle olmayacağız”
Bosna Hersek’in bağımsızlığını kabul etmeyen Sırplar, burada etnik temizliğe başladı. Ülkede 1992-1995 yılları arasında yaşanan kanlı savaşta binlerce Boşnak hayatını kaybetti. Savaşta Boşnakların ayakta kalması için tüm gücüyle mücadele eden İzetbegoviç, Bosna Hersek’in egemenliği için halkına önderlik etti.
İzetbegoviç, 21 Kasım 1995’te ABD’de savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması’nı imzaladı. “Bilge Kral”, halkına uluslararası arenada tanınan bir devlet ve bayrak bıraktı.
Sağlık sorunları nedeniyle 2000’de Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi ve SDA’daki başkanlık görevinden ayrılan İzetbegoviç, geçirdiği iç kanama sonucu 19 Ekim 2003’te Saraybosna’da vefat etti.
Ölüm döşeğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen İzetbegoviç, Erdoğan’a “Bosna Hersek’i sana emanet ediyorum.” demişti.
Bosna Hersek halkı için verdiği mücadeleyle hafızalara kazınan liderlerden İzetbegoviç, bıraktığı eserlerle yaşamaya devam ediyor. “İslam Deklarasyonu” ve “Doğu ve Batı Arasında İslam” isimli eserlerinin yanı sıra Aliya’nın “Köle Olmayacağız”, “Tarihe Tanıklığım” ve “Özgürlüğe Kaçışım/Zindandan Notlar” adlı kitapları da öne çıkıyor.
Bosna Hersek halkına yaptıklarıyla ışık tutan “Bilge Kral” Aliya, “Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır.”, “Her şeye kadir olan Allah’a yemin ederim ki köle olmayacağız.”, “Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” ve “Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde, Batı medeniyeti adına.” sözleriyle her zaman hatırlanacak.
AA