BESADER 10. Kış Kampı başladı

Balkan Müslümanlarıyla Yardımlaşma Dayanışma Gençlik ve Spor Derneği (BESADER) tarafından düzenlenen “Balkanlı Öğrenciler 10. Kış Kampı”nın açılışı yapıldı. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu katıldı.

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Balkan Müslümanlarıyla Yardımlaşma Dayanışma Gençlik ve Spor Derneği (BESADER) tarafından düzenlenen “Balkanlı Öğrenciler 10. Kış Kampı”nın açılışına katıldı. Büyük Anadolu Otel’de düzenlenen programda konuşan Çavuşoğlu, Balkanlar’ın Türkiye için sıradan bir coğrafya olmaktan uzak olduğunu belirterek, bazı Balkan şehirlerinin coğrafi olarak İstanbul’a çoğu Anadolu şehrinden yakın olduğunu söyledi. Gönül coğrafyasından bahsederken uzaktan bir sevdadan bahsetmediklerini anlatan Çavuşoğlu, gönlü bir olanların coğrafyasının da bir olduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, “Orada bir ruh vardır. Tıpkı Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi Türkiye’nin kuruluşunda da Balkanlardan gelen insanımız, kardeşlerimiz çok büyük emek sarf etmiştir. Türkiye’de bir Balkan ülkesidir. Türkiye Balkanlar’dır, Balkanlar Türkiye’dir. Bugün Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Balkan ülkeleriyle ikili ilişkilerini dostça ve kardeşçe sürdürürken, bu ülkelerle çoklu işbirliğine de büyük önem göstermektedir” diye konuştu.

Çavuşoğlu, öğrencilerin kamp vesilesiyle bir araya gelmelerini çok önemsediğini kaydederek, gençlere bu zaman zarfında sohbet etmeleri, projeleri hakkında konuşmaları tavsiyelerinde bulundu. Çavuşoğlu, “Batı Trakya’da, yani Balkanlar’da doğmuş, büyümüş bir Başbakan Yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki; kardeşlerinizle birlikte oturup kalkmak, bir arada keyifli sohbetler yapmak, bu güzel atmosferi birlikte solumak inanın her şeye değer. Birkaç cümlelik sohbetlerin büyük projelere kapı araladığını unutmayarak burada buluştuğunuz kardeşlerinizi sesine kulak verin. Fikirlerinizi derin kardeşlik bağlarınızla bağdaştırmaya çalışın. Unutmayınız ki Hazreti Mevlana’nın deyimiyle; bir mum diğer bir mumun ateşinden tutuşmakla onun ateşinden bir şey kaybetmiş olmaz. İnanıyorum ki iştirak ettiğimiz bu ve benzeri etkinliklerden öyle bir ışık uzmesi çıkar ki tüm dünyayı aydınlatmaya yeter. Günümüzde Arakan’da, Suriye’de, Filistin’de veya Afrika’nın bir köşesinde mahzun bir şekilde sizlerin ve insanlığın el uzatmasını bekleyen mağdur ve mazlumların derdine derman olacağınızı unutmayın. Unutmayalım ki farklı dilleri konuşan ve farklı ırklara ve dinlere mensup toplumların yaşadığı trajedi ortaktır. Kendini tanıyan, öz değerlerinin farkında olan bir nesle bölgemizin değil tüm dünyanın ve insanlığın ihtiyacı olduğu muhakkaktır” şeklinde konuştu.

“FETÖ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve öteki terörist örgütlerin hepsini silip atmaya yetecektir”

Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Medeniyetinin temel değerlerine sahip çıkan gençlerimizin varlığı, karanlık eller tarafından insanlığın önüne dikilmeye kalkışan FETÖ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve öteki terörist örgütlerin hepsini silip atmaya yetecektir. Bu terör örgütlerinin en önemli tuzakları gençlik için kurduklarını bir kez daha hatırlatmak isterim. Özellikle sivil toplum eliyle gençliğimizin bu tür organizasyonlarda el birliği ve gönül birliği yapması son derece anlamlıdır. Çünkü terörün çaresi eğitimdir, gençliğin el birliği, gönül birliği yapmasıdır. Mehmetçiğimizin bugün Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye’de, Afrin çevresinde yine gençleri terör örgütlerinden kurtarmak üzere kahramanca ve başarıyla bir harekat yürütmesi bundan dolayıdır. Milli ve manevi değerlerinin şuurunda olan, insani değerleri koruyup kollayan gençlerimizle gurur duyarken, onlara daha güzel bir dünya bırakmak için var gücümüzle çaba göstermeye devam edeceğiz.”

“Bugün ülkemizde bulunan uluslararası öğrenci sayısı 110 bini aşmıştır”

Günümüzde eğitimin son derece önemli bir yer teşkil ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Ülkeler, kendi ülkelerindeki eğitim seviyesini yükseltmek için bir çok alanda donanımlı nesiller yetiştirmek istemekte, onların eğitimleri için çeşitli politikalar gerçekleştirmekte. Uluslararası öğrenci hareketliliği de söz konusu politikalardan birisi olup özellikle son çeyrek yüzyılda bambaşka boyut kazandı. Önümüzdeki yıllarda dünya üzerindeki uluslararası öğrenci sayısı katlanarak artacak. 2000’li yılların başından itibaren Türkiye dış politikadan kültüre, iktisadi hamlelerden sosyal politikalara her alanda sergilediği büyük gelişim uluslararası eğitim paradigmasına da yansımış, söz konusu alanda tarihi adımlar atmıştır. Ülkemiz, diğer ülkelerle arasındaki pozitif ilişkiyi önemsemekte ve artık dünyada bir rekabet haline gelen uluslararası öğrenci hareketliliği hususunda bir eğitim üssü olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Nitekim 1992’den 2012’ye kadar geçen 20 yıllık süreçte Türkiye’deki uluslararası öğrencilere ayrılan kontenjan 50 binden azken, bugün ülkemizde bulunan uluslararası öğrenci sayısı 110 bini aşmıştır” ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: İHA